Dost mu düşman mı?
Kötü haber: Son araştırmalar sofralarımızın baş tacı olan peynirin salgıladığı proteinle bağımlılık yaptığını ortaya koyuyor. Üstelik, bedenimize yarardan çok zarar veriyor. Akıllardaki soru: Peyniri bırakma zamanınız geldi mi?
Şebnem TURHAN
P eynir, yoğurt, ayran gibi süt ürünleri Türkiye’de bitki bazlı beslenmeyi düşünenlerin vazgeçmekte en zorlandığı besinlerin başında geliyor. Öyle ki çoğu kişi ‘peynirden vazgeçemem’ deyip sağlığı için çok daha uygun olan bitki bazlı gıdalara geçmeyi erteliyor ya da vazgeçiyor. Sadece Türkiye’de değil dünyada da en büyük açmaz peynir...
Fransa’da nüfusun yüzde 95’inden fazlası düzenli olarak peynir yiyor, İtalya’da parmesan makarna ve risotto’nun vazgeçilmezidir, vejetaryen Hindistan’da pek çok köride peynir bazı bulunur, ABD’de geç saatlerde ızgara peynir yenir. Düşünsenize, bir Amerikalı yılda 40 kilodan fazla peynir yiyor. Ama artık peyniri ve süt ürünlerini bırakmanızın zamanı gelmiş olabilir.
Bitki Bazlı Beslenme Merkezi’nden (Plant Centered Nutrition) Ashley Kitchens, peynirin beyin üzerinde diğer süt ürünlerine kıyasla çok daha etkili olduğunu vurguladı. Kitchens, peynirin bir bağımlılık yarattığını ve daha fazlasını istemenize neden olduğunu vurgulayarak “Peynir, kazomorfinleri serbest bırakan kazein adı verilen bir protein içerir. Peynir yediğinizde, beyninizde ‘iyi hissetme’ hormonu olan dopamin üretimini tetikler. Pek çok süt ürünü kazein içerirken, en çok kazein’i peynir içerir” dedi.
İnsanların ‘Peynirden asla vazgeçemem’ demelerinin ‘Sütten asla vazgeçemem’ demelerinden daha sık olmasına neden olarak peynirin sütten yaklaşık 7 kat daha fazla kazein içermesi, beyninizin ve tat alıcılarınızın onu daha fazla arzulaması gösteriliyor. Araştırmalar da bu görüşü destekliyor. 2015 yılında, ilk olarak 2009’da gıda bağımlılığını değerlendirmek için tasarlanmış bir araç olan ‘Yale Gıda Bağımlılığı Ölçeği’ni kullanan bilim adamları, üniversiteler dışından 120 öğrenci ve 384 kişiden, tümü besin değeri bakımından farklılık gösteren 35 yiyecek arasından seçim yapmalarını istedi. En üst sıralarda yer alan yiyeceklerin çoğu, pizza gibi peynir içeren işlenmiş yiyecekler oldu.
KÖTÜ KOLESTROL KAYNAĞI
Cameron Wells RD, 2015 yılında Tech Times’a çalışmanın bulgularıyla ilgili olarak “Kazomorfinler gerçekten dopamin reseptörleriyle oynuyor ve bu bağımlılık yapıcı unsuru tetikliyor” dedi. Peki, peynir bağımlılık yapabilir ama aslında sağlıksız mı? Kitchens’e göre peynir bir protein ve kalsiyum kaynağı, ancak onu düzenli olarak yemek sağlık açısından olumsuz sonuçlar doğurabilir. Bunun nedeni büyük ölçüde doymuş yağ içeriği.
“Peynir gibi süt ürünleri yediğinizde, tadı güzel olsa bile, vücudunuz için zararlı olabilecek doymuş yağ açısından zengin bir yiyecek yiyorsunuz” diyen Kitchens, bunun nedeninin, genellikle ‘kötü’ kolesterol olarak adlandırılan ve kalp hastalığına katkıda bulunan bir risk faktörü olan düşük yoğunluklu lipoprotein (LDL) kolesterol dahil olmak üzere kolesterolü artırabilmesi olduğunu söyledi. Kitchens, “Doymuş yağ alımınızı günlük kalorinin yüzde 10’unun altında, tercihen daha azıyla sınırlamanız önerilir. Süt ürünleri yerken bunu yapmak zor olabilir. Peynir aynı zamanda tuz bakımından da yüksektir, bu da yine çok fazla yemek, yüksek tansiyonun yanı sıra kötü kalp sağlığı ile ilişkilidir” diye ekledi.
Peynir severlerin hayvansal ürünlerden uzaklaşmasına yardımcı olmak için, birçok marka artık peynirin bitki bazlı versiyonlarını piyasaya sürüyor. Hatta Türkiye’de bile çok iyi alternatif bitki bazlı peynir çeşitlerine ulaşmak mümkün. Vegan peynirler doymuş yağ içerse bile çoğu markanın vegan peynirleri B12 vitamini ile kalsiyum içeriyor ayrıca, kazein içermedikleri için bağımlılık da yapmıyorlar. Peynirden vazgeçmek için bir de kitap önerisiyle tamamlayalım. Yazar Neal D. Barnard’ın Peynir Tuzağı başlıklı kitabını okuyarak ne kadar sağlıksız ve bağımlılık yaratan bir gıda olduğunu bir kez daha anlayabilirsiniz.