“Dalmak uzaya gitmekle eşdeğer”

Bir futbol aşığı olan Kärcher Türkiye Genel Müdürü Gökhan Hasan Gökmen dalıştan koşuya sporun farklı dallarına da hakim. İş dışı sohbet ettiğimiz Gökmen “Hayalim teknede yaşamak” diyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
“Dalmak uzaya gitmekle eşdeğer”

İŞ DIŞI – FATOŞ BOZKUŞ

Temizlik teknolojileri şirketi Karcher’in Türkiye genel müdürlüğünü yürüten Gökhan Hasan Gökmen’in üç tutkusu var; futbol, yelken ve motosiklet... Egzersiz, kitap okumak ve aile ile vakit geçirmeye de zaman ayıran Gökmen’le geçen hafta bir araya gelerek iş dışı hayatını konuştuk.

Hafta sonları da dahil olmak üzere güne 5.30-6.30 gibi başlayan Gökmen, haftanın iki günü ya bisiklete biniyor ya koşuyor ya da yüzüyor.

“Benim bir numaralı aşkım futbol” diyen ve koyu bir Fenerbahçeli olan Gökmen, küçükken hep futbolcu olmak istediğini belirtiyor. 6 yaşında başladığı ve 17 yaşına kadar yaptığı yelkene ise evlendikten sonra geri dönen Gökmen, uzun zaman yaz tatillerini kendi teknelerinde geçirdiklerini aktarıyor.

33 yıldır motosiklet kullanan hatta bir dönem motokros yarışlarına da katılan Gökmen, eşiyle birlikte fırsat buldukça motorla seyahat etmeyi de ihmal etmiyor.

Hepimiz iş hayatının rekabetçi ortamının yanı sıra gündelik hayat içerisinde de pek çok stres kaynağı ile boğuşuyoruz. Bu stresi azaltmak için herkesin farklı farklı rahatlama teknikleri var. Siz nasıl deşarj oluyorsunuz?

Stresle başa çıkmak için egzersiz ve sporun çok önemli olduğunu düşünüyorum. Buna zaman ayırabilmek de önemli tabi. Ben erken uyanırım. Güneş doğarken uyanmayı seviyorum. Uyanınca telefona bakmıyorum, balkona çıkıyorum. Güne kahve içerek başlıyorum. Erken uyanınca spora da hayatımda yer açabiliyorum. Haftanın iki günü rutin spor olarak gördüğüm bisiklet, koşu ya da yüzmeye zaman ayırıyorum.

Yürürken ya da bisiklete binerken müzik dinler misiniz?

Eskiden dinlerdim. Ama 2-3 yıldır yanıma telefon bile almıyorum. Sabah deniz ve martı sesleri eşliğinde koşmak bana daha iyi geliyor. Bu arada haftanın iki günü de futbol oynuyorum. Futbol benim bir numaralı aşkım.

Peki bu aşk nasıl başladı?

Ben Suadiye'de doğdum. Tam bir Fenerbahçeliyim yani. Küçüklüğümden beri hep futbol oynuyordum. Ama 6 yaşında babam beni yelkene yönlendirdi. 17 yaşına kadar lisanslı bir yelkenci olarak yarışmalara katılıp, başarılı sonuçlar da aldım. Ama futbol hep içimdeydi. 17 yaşına gelince yelkeni bırakıp futbola konsantre oldum. Önce lise takımında oynadım, bir yıl Kartalspor'da oynadıktan sonra üniversitede Boğaziçi Üniversitesi'nin futbol takımında yer aldım. Şu anda da arkadaşlar arasında veteran diyebileceğimiz 40-60 yaş arası bir grubumuz var. Haftada iki gün uygun olanlar toplanıp maç yapıyoruz.

Herhalde 6 yaşında size 'büyüyünce ne olmak istiyorsun?' diye sorulduğunda cevabınız futbolcu oluyordu.

Tam da öyle.  Şu an bile geri dönsem futbolcu olurdum. Daha doğrusu futbolcu olmaya yatırım yapardım. Çünkü şimdi baktığımda kabiliyetim varmış ve fiziğim uygunmuş diyorum.

Spora vakit bulamadığınızda ya da seyahatlerinizde ne yapıyorsunuz?

Benim için spor hayatın parçası. Hiçbir şey yapmıyorsam da 8-10 dakika şınav ya da mekik çekiyorum, ip atlıyorum. İş yerinde dambıl ve lastiğim var. Ofisim otoparktan çıkıldığında 8 kat yukarıda. Her gün bu 8 katı iki defa yürüyerek çıkıyorum. Amerikalı bir profesörün bir podcastinde bu kısa süreli egzersizlerin bir adı olduğunu öğrendim; Exercise snack diyorlar.

17 yaşından sonra bir daha yelken yapmadınız mı?

Sanırım 25 ya da 28 yaşlarındaydım Bodrum'da bir arkadaşımla tekne kiraladık. Zevkini tekrar alınca devam etmeye karar verdim. Hatta evlenip çocuklarım olunca tatil yapabileceğimiz en sağlıklı ortamın yelkenli olduğunu gördüm. Önce kiraladık, sonra kendi teknemizi aldık. Bütün tatillerimizi teknede geçirdik. Teknolojinin sınırlı olduğu tekne ortamında eşinizle, çocuğunuzla daha çok konuşma fırsatınız oluyor. Eşimle iş bölümü de yaptık. Ben teknenin idare ve temizliğinden sorumlu oldum, o da yeme içmeden.

Ama çocuklar 15-16 yaşına gelince tekne dışında tatil yapmak istedi, biz de tekneyi sattık. Ama bu ara tekrar bakıyorum, yeniden bir tekne almak istiyorum. Hatta ileride hedefim teknede yaşamak.

 Tekneyle seyahatte en sevdiğiniz bölgeler hangileri?

Gökova, Hisarönü Körfezi, Göcek Fethiye Körfezi'ni seviyoruz. Göcek'e sezon dışında gidiyoruz.

 Bir de pek çok denizci gibi dalıyorsunuz da sanırım...

Evet. Ben denizi çok seviyorum. Hatta kızımın adı da Deniz. Dalışa üniversitede okulun dalış kulübünde başlamıştım. O zamandan beri senede bir mutlaka dalışa gidiyorum. Eşimle birlikte Kaş'a gidiyoruz dalmaya. İki kere Mısır'a gittim. Çok değişik bir tecrübe, uzaya gitmekle eş değer görüyorum.

Masanızda kask görüyorum. Motorla mı geliyorsunuz işe?

Ben işe yılda 50-60 kere motorla geliyorum. 33 yıldır motor kullanıyorum. Üniversitedeyken aldım ilk motorumu. Evimiz Erenköy'de, okulum Etiler'deydi. O dönem Taksim Hilton'da çalışıyordum. Trafikte rahat edebilmek için bir arkadaşımla ortak almıştık. 33 yıl hiç motorsuz kalmadım. Hatta 5-6 yıl motokros yarışlarına da katıldım. Hata eşimle bu antrenmanlarda tanıştık. Eşim yelken gibi motoru de seviyor. Birlikte motorla çok seyahatler yaptık. Balkanlar ve Avrupa'da çeşitli ülke ve şehirleri gezdik. Yunanistan'a birkaç kez gittik. Ben Üsküplüyüm. Ama bugüne kadar hiç görme fırsatım olmadı. Ağustosta motorla oraya gitmeyi planlıyoruz.

Şu anda motor olarak ne kullanıyorsunuz?

Honda Afrika Twin'in 1100 cclik bir motorunu kullanıyorum. 

Bütün seyahatlerinize tekne ya da motorla mı gidiyorsunuz?

Ben 20'li yaşlarımda tur rehberliği yaptım. Uzak ülkelere seyahat etmeyi, farklı coğrafyaları ve kültürleri görmeyi her zaman çok sevdim. Biz ailece iki yılda bir mutlaka uzak ülkelere seyahate çıkıyoruz. Örneğin bu sene kızımla Japonya'ya gittik ve 20 gün gezdik. Ailece gittiğimiz Kosta Rika-Küba ve Kenya-Tanzanya tatillerimizi ailece unutamıyoruz. Çok güzel zamanlar geçirdik birlikte.

“Dalışa üniversitede okulun dalış kulübünde başlamıştım. O zamandan beri senede bir mutlaka dalışa gidiyorum. Çok değişik bir tecrübe, uzaya gitmekle eş değer görüyorum.” -          GÖKHAN HASAN GÖKMEN

 

FUTBOL MAÇI DIŞINDA TV İZLEMEM

Kendinizi nasıl güncel tutuyorsunuz?

Pek çok iş insanı gibi Gökhan Hasan Gökmen için de iş hayatında teknik olarak kendini güncel tutmak, haber ve teknoloji alanındaki gelişmeleri takip etmek çok önemli. Güvenilecek ve reklama boğulmamış haber bulmanın zor olduğunu söyleyen Gökmen, “Nasıl Bir Ekonomi çok iyi, özel oluyor bizler için. Her gün mutlaka okuyorum” diyor.

Klasik roman, tarih ve kişisel gelişim kitaplarına meraklı olan Gökmen, televizyonda ise futbol maçı dışında bir şey izlemediğini anlatıyor.

İyi bir müzik dinleyicisi olan Gökmen, bir dönem Tumbo-Conga çaldığını ama artık pek çalamadığını da sözlerine ekliyor.

 

 

HAFTA