Dahisinden V10'lu Hypercar: Red Bull RB17
Red Bull Technologies, Adrian Newey tasarımı 1.200 HP’lik V10’lu RB17 hardcore ‘pisi balığı’ hiper otomobilini Goodwood’da, Red Bull’un 20. sezon kutlamalarında tanıttı.
OKAN ALTAN
30 yıllık Modern Formula 1 tarihinin en başarılı ve etkili teknik tasarımcılarından, havacılık mühendisi olarak Amerikan IndyCar serisine de şampiyon şasiler hazırlayan Adrian Newey’i, uzun yıllardır başka takımlar ‘çalmak’ istiyordu. Sebebi de, yüzde 95,5 galibiyet oranı yakalayan 2023 Red Bull RB19’un tarihin en dominant aracı olarak kaydedilmiş olmasıydı. 22 yarışın 21’ini kazanan Red Bull Racing, takımlar sıralamasında ikinci sıradaki Mercedes'in iki katı puana ulaşmıştı. Fakat, sadece geçen yıl mı?.. Bu yıl Red RB20 yüzde 80, 2022 RB18 yüzde 77.3, 2013 RB9 yüzde 68.4, 2011 RB7 yüzde 63.2 galibiyet oranlarını yakaladı. Öncesinde 1996’da 16 yarışın 12'sini kazanan Williams FW18’un yüzde 75.0 galibiyet oranı da vardı. Williams’ta 1992 FW14B yüzde 62.5, 1993 FW15C yüzde 62.5’lik net GP başarılarını McLaren’de 1998 MP4/13 yüzde 56.3 ile takip etmişti.
20 yıldır ismiyle özdeşleşen Red Bull yarış takımından ayrılacağını duyuran ‘dominant süper beyin’in hazırladığı yenilmez araçlarla 25 pilot ve konstrüktör, şampiyonluk yaşamıştı. Diğer yanda 5 yıl önce Aston Martin, Adrian Newey, Red Bull Advanced Technologies (RBAT) ve geliştirme ortağı Multimatic ile yepyeni hypercar sınıfında Le Mans 24 Saat yarışını kazanma hedefiyle Aston Martin Valkyrie canavarı da yaratılmıştı.
Hiçbir zaman ödün vermeyen ve mümkün olanın sınırlarını en uç noktaya zorlayan bu F1 zekası Adrian Newey'in özgürce çalışmasına izin verildiği zaman nasıl bir ‘sivil’ araç geliştirebileceği heyecanla bekleniyordu.
Sonuç olarak, ilk bakışta bile, 5 metreden uzun, 2 metre genişliğinde, her ayrıntısında parçalı açıklıklar, hava kanalları ve yönlendirme levhaları kaplı gövdesinde pushrod suspansiyonları bile açıkta görülebilen, 2 kişilik bir Le Mans prototip yarışçısı ve F1 aracının karışımı gibi görünen RB17 ortaya çıktı.
Rüzgarı araç içinden şaşırtıcı derecede kararlı geçiren, en üst düzey aerodinamizme sahip RB17’nin önündeki büyük splitter, neredeyse F1’lerdeki ön kanatlar gibi akışı yatay olarak bölüyor. Alt kısımdan geçen hava, arkadaki devasa difüzör ile hızlandırılarak, aracı yere sıkıca yapıştırıyor.
KARŞIKONULMAZ HIZ
Downforce’u ‘çok, çok daha iyidir’ prensibiyle arka kısmın tamamı boyunca ek bir spoyler elemanı ekleyerek, düz yapısıyla tüm tasarıma görünmez bir şekilde entegre ve araca radikal görünümünün yanında belirli bir zarafet katan, dikey son plakaları F1 kanatçıklarına benzetmiş.
Aktif suspansiyon sayesinde şasinin yere olabildiğince yakın kalması ve ground effect’in maksimum düzeyde kullanılması da sağlanmış. F1 birikimiyle aerodinamik denge, kokpitte isteğe göre öne veya arkaya kaydırabiliyor ve 250 km/h hızda 1,7 tonluk yere basma kuvveti üretilebiliyor.
Aerodinamik ekstrem ekipmana ayrıca Red Bull RB17’nin gözleri olan son derece düz farları, tamamen kapalı 18 inç jantları da dahil. Arka aks üzerindeki bir Break-by-Wire sistemiyle karbon diskleri, 350 km hıza yetebilecek mi, yakında öğreneceğiz. Fakat bu radikal formun tam ortasındaki kaputunun altındaki yarış odaklı 4,5 litrelik atmosferik Cosworth V10 motor, traksiyon kontrol sistemine rağmen 15.000 devir çevirebiliyor ve küçük bir hibrit destekle 1.200 beygir gücünden fazlasını bir Xtrac karbon şanzımanla arka aksa aktarabiliyor.
Radikal aerodinamizm ve maksimum performansın yanında aşırı hafif yapısı, monokok şasi ve tüm gövde elemanlarının CF kompozitten yapılmış olmasıyla, toplam ağırlık 900 kilogramı geçmiyormuş. 0,75 kilogram/beygir oranıyla Formula 1 araçlarının tur sürelerine rakip çılgın performans iddiasında.
Fısıltılarda Avrupa fiyatının 6 milyon Euro olacağı duyulurken, dünya çapında varlıklı 50 müşteri teslimatları bekleyecek. Adrian Newey’in birebir seri üretime geçen radikal tasarımını kullanmak isteyenlere teknik destek ve sürüş eğitimi de sağlanacakmış.
F1 takımındaki görevinden ayrıldıktan sonra RB17’nin gelişimine tamamen odaklanabilen Newey, “İlk tasarımdan teslimata kadar kendi ‘hypercar’ımı tasarlama fikri uzun yıllardır aklımdaydı. Bu harika proje, temsil ettiğimiz her şeyi içeriyor: karşı konulamaz güç, hız ve güzellik… Yetenekleri uyarlanabilir, F1 hızında sürüş keyfini iki kişinin yaşayabileceği bir araç tasarlamayı istedik.” diyor.