‘Cumhuriyet’in İlk Yılı’ sergisi zamanda yolculuğa davet ediyor

Yapı Kredi Kültür Sanat, Cumhuriyetimizin yüzüncü yaşını bir kitap ve bir sergi ile kutluyor. Sergi, 29 Ekim 1923 - 29 Ekim 1924 tarihleri arasında Türkiye’de yaşanan gündelik hayatı, gazeteler ve dergilerden alınan arşiv niteliğinde görsellerden yola çıkarak izleyiciye sunuyor. Sergide ayrıca döneme ait son derece nadir, yedi adet belgesel film yer alıyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
‘Cumhuriyet’in İlk Yılı’ sergisi zamanda yolculuğa davet ediyor

ESİN İLERİ

Cumhuriyetin kurulmasının ardından geçen dönem, okul kitaplarından ansiklopedilere çoğunlukla resmi, siyasi ve dolayısıyla ‘ciddi’ yönleriyle ele alınır. Banu İşlet, Binnur Mörel Büyükertan ve Eser Demirkan’ın hazırladığı Cumhuriyet’in İlk Yılı kitabı, o yoğun günlerin gündelik hayatını gözler önüne seriyor. İki ayaklı bu kitap-sergi projesi sayesinde dönemin spor ve dans müsabakalarını, kültür sanat hayatından haberleri, karikatürleri, reklamları bir arada görme şansına erişiyoruz. Ama belki de en önemlisi onca zorluktan geçmiş bir ülkede insanların yayımlanan yeni kitaplara, sinemalarda gösterime giren filmlere, sahnelenen tiyatro oyunlarına, konserlere, spor karşılaşmalarına ne derece önem verdiğini görüyoruz. Araştırmacılar, 18 ay boyunca başta Milli Kütüphane, Atatürk Kitaplığı ve Basın Müzesi olmak üzere ulaştıkları tüm gazete ve dergileri taramışlar. Sonuç olarak yer yer hüzünlendiren, yer yer güldüren ama okurun merakını baştan sonra diri tutan ve tüm kitaplıklarda bulunması gereken bir eser ortaya çıkmış.

“YAŞASIN CUMHURİYET!”

Kitapla aynı ismi taşıyan serginin küratörlüğünü Cengiz Kahraman, sergileme tasarımını Yeşim Demir Pröhl üstlenmiş. Sergi, kitabın son cümlesi olan ‘Yaşasın Cumhuriyet!’ sloganını benimsemiş ve ondan yola çıkarak oluşturulmuş. Aslında, görsel malzemenin çok olmadığı, var olan görsellerin de grafik kalitesinin düşük olduğu bir dönemden bahsediyoruz. Ancak mekânın mimari akışını göz önünde tutarak hazırlanan sergide görsellerin bu yönünü hissetmiyorsunuz. Mekânı gezerken, birbirini izleyen koridorlar ve alanlardan geçerek adeta bir zaman tünelinde yolculuğa çıkıyorsunuz. Yalnızca görmüyor, o dönemi adeta yaşıyorsunuz. 1923-24 arasındaki gündelik hayatı, Cumhuriyet’in kurulmasının -dönemin tüm zorluklarına rağmen- yarattığı coşkuyu, yüz yıl önce yaşamış insanlarla ne kadar ortak noktamız olduğunu görmek aslında tarihi bir kırılma yaratıyor, zaman sanki bükülüyor ve biz-onlar, geçmiş-bugün ayrımını bir sergi gezimi boyunca ortadan kalkıyor.

‘Cumhuriyet’in İlk Yılı’ sergisi, 3 Eylül 2023’e kadar Yapı Kredi Kült Sanat’ta görülebilir.

BİNNUR MÖREL BÜYÜKERTAN:

Kitabı hazırlarken 23-24 senesinde yaşar gibiydik

Daha önce de ‘II. Meşrutiyet’in İlk Yılı’ projesini yürüten Yücel Demirel’in fikriyle yola çıktığınızı biliyoruz. Nasıl bir çalışma yürüttünüz?

ESER DEMİRKAN: Bir buçuk yıl boyunca çalıştık. Öncelikle gazeteleri paylaşıp taradık, ardından da bir kronoloji oluşturduk. Yayınların haberleri nasıl verdiğini görmeye çalıştık, reklam ve ilanları da derledik. Başlangıçtaki niyetimiz resmi bir siyaset tarihi yapmak değildi, çok tekrarlanan bir çalışma yerine dönemi gün gün izlemeyi ve halkın nasıl yaşadığını göstermek istedik. Halifeliğin kaldırılması gibi önemli tarihi ve siyasi olayları, kronolojiden bağımsız olarak ayrıca verdik. Biz ana kronolojiyi hazırladıktan sonra sergiyi hazırlayanlar devreye girdi; malzememizi onlara pasladık, onlardan gelen görselleri de biz kullandık.

Son yağmurların faydası: Yağmur yağdı da böyle oldu!..

Papağan Dergisi, 25 Haziran 1924
Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık “Cumhuriyet’in İlk Yılı” Sergisi, 2023

O yıllarda çıkan gazete ve dergilerin titiz bir taramasını yaptığınızı görüyoruz. Sizi en çok şaşırtan ne oldu?

BİNNUR MÖREL BÜYÜKERTAN: Kitaba başlarken bu kadar yoğun bir içeriğe ulaşabileceğimizi düşünmüyorduk. İlk başta tarihi olaylar üzerinden bir kurgu yapmayı düşündük ama arka planda sosyal hayatın ne kadar zengin olduğunu görünce çok az ele alınmış olan sosyal hayatı öne çıkarmaya karar verdik. Kitapta ciddiyet tabii ki var ama mizah ve yaşam biçimi, açılan ilk resim sergileri, ilk romanlar, kadın dergileri hatta cinai olaylar ve yangınlar da var...

9  ŞUBAT 1924

Evde gramafon eşliğinde dans edenler.

Cengiz Kahraman Arşivi
Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık “Cumhuriyet’in İlk Yılı” Sergisi, 2023

YEŞİM DEMİR PRÖHL:

Mekân bize teklif yapıyor

 Bir kitabı sergiye dönüştürmek nasıl bir deneyim?

Kitap ve sergi aynı bilgi havuzundan esinleniyor. Mekâna aşina olduğum için bu süreç kolay oldu. Sergi tasarlarken mekânlar bize bir teklif yapıyor. Örneğin burada bizi orta alana gönderiyor. Mekânda bunu görmek, ayrıca içeriği anlamak ve hem mekânın kendisine hem de içeriğe kulak vermek gerekiyor.

On Sene Sonra Kadın Erkek

Kadınlarımıza mebus seçmek ve mebus olmak hakkı verilirse!..

[sağdan sola] Cebelibereket (Osmaniye) Mebusu İhsan Bey’e göre: on sene sonra kadın

Isparta Mebusu Hafız İbrahim Efendi’ye göre: on sene sonra erkek!

Akbaba dergisi, 20 Mart 1924

Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık “Cumhuriyet’in İlk Yılı” Sergisi, 2023

Zaman yolculuğu hissini nasıl verdiniz?

Bir denge kurmaya çalıştık. Spor, sosyal yaşam, moda, dönemin grafik ve illüstrasyon dili, mimarisi... Tüm bunları sosyal olaylarla birleştirerek, sizin de dediğiniz gibi bir zaman yolculuğuna davet ediyoruz. Bu noktada malzeme ve mekân kullanımı çok önemli. Bir sergi tasarlarken tüm tercihlerinizin bir ana fikre hizmet etmesi gerekiyor. ‘Cumhuriyet’in İlk Yılı’ sergisinde amaç Cumhuriyet’in ilk yılında dolaşmak. Ktabın ve serginin son cümlesini bir tipografiyle değil bir enstalasyonla hissettirmek istedik: ‘Yaşasın Cuymhuriyet’. Örneğin çoklu bayrak enstalasyonu ile izleyiciyi çocukluğumuzun bayramlarına, heyecanlı anılarına götürmek istedik.

HAFTA