Cumhuriyetimizin 100. yılında ‘bir’lik ruhu
Geçen yıl Nef Vakfı tarafından ilki düzenlenen Zafer Ultra Maratonu, Cumhuriyetimizin 100’üncü yılında tekrar koşuldu. “30 Ağustos, sadece bir zafer günü değil, azim, kararlılık ve birlik ruhunun sembolü…” Bu sözleri sarf eden Nef Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Erden Timur, bu kez tüm dünyadaki Türklerin, zafer yolunda ulusun yeniden doğduğu rotada bir araya geldiğini söyledi...
DİDEM ERYAR ÜNLÜ
Nef Vakfı, geçtiğimiz sene, Büyük Zafer’in 100. yılında, Türk Milletinin ‘bir’ olduğu ve Atatürk ve silah arkadaşlarının en çetin şartlarda yılmadan bağımsızlık hayalinin peşinden koştuğu mücadele yolunda, Zafer Ultra Maratonu’nu gerçekleştirdi.
Zafer Ultra Maratonu, 30 Ağustos’ta Afyon Kocatepe Anıtı’ndan başladı, Kütahya-Dumlupınar, Manisa-Salihli, Turgutlu, ve İzmir-İnciraltı güzergahında devam etti. 4 Eylül’de İzmir’de, Büyük Taarruz’un zaferle sona erdiği Cumhuriyet Meydanı’nda tamamlandı.
Milli mücadele ruhundaki inancı, gücü ve azmi hatırlatmayı hedefleyen ultra maraton, aynı zamanda Nef Vakfı aracılığı ile şehit ve gazi çocuklarının eğitimine de destek oldu.
Nef Vakfı Zafer Ultra Maratonu, Cumhuriyetimizin 100. yılında ise, sınırları aşarak sanal platformda küresel bir deneyime dönüşüyor. Maraton, dünyanın neresinde yaşarsa yaşasın, zafer ruhuna ortak olmak isteyen herkese açık.
Geçtiğimiz yılın zafer rotası olan Afyon-İzmir rotası, bu yıl sanal ortam üzerinde devam ediyor. Yaklaşık 295 km'lik bu eşsiz rota, koşucuların yüklediği kilometrelerle adım adım tamamlanacak.
İngiltere’den Amerika’ya, Türkiye’den, Azerbaycan’a, Kazakistan’dan Almanya’ya, Fransa’dan, Hollanda’ya, dünyanın neresinde yaşarsa yaşasın, zafer yolunda buluşmak, zafer ruhuna ortak olmak isteyen herkes Zafer Ultra Maratonu’na katılabilecek.
Böylece maratona katılanlar hem tek yürek olarak geçmişten geleceğe birlikte koştuklarını tüm dünyaya duyuracaklar, hem de sporun birleştirici gücüne yönelik farkındalık yaratacaklar.
Nef Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Erden Timur ile Zafer Ultra Maratonu’nun anlamını konuştuk…
Geçen yıl başlayan bu maratonla hedefiniz nedir?
Nef Vakfı olarak, geçtiğimiz yıl ilkini gerçekleştirdiğimiz ve büyük bir coşkuyla tamamladığımız Zafer Ultra Maratonu, Türk milletinin tarih sahnesindeki büyük zaferlerini yâd etmek, onurla anmak ve gelecek nesillere taşımak adına önemli bir adımdı. O koşuyla beraber, Büyük Taarruz’un yüzüncü yılını kutlamak ve Cumhuriyetimizin temellerini daha da sağlamlaştırmak için bir araya gelmiştik. Bizler Türk milleti olarak, 101 yıl önce bin bir zorluklarla hatta imkânsız denilecek bir savaşı kazandık ve milli bağımsızlığımıza sahip çıktığımızı tüm dünyaya gösterdik.
30 Ağustos, Türkiye ve Türk milleti için sadece bir zafer günü değil, aynı zamanda azim, kararlılık ve birlik ruhunun sembolüdür. Zafer Ultra Maratonu'nun sanal versiyonuyla, tüm dünyadan katılımcıların bu anlam dolu günü paylaşarak, geçmişimizin gücünü ve geleceğe olan inancımızı bir kez daha yüreklerinde hissetmelerini diliyoruz. Türk milletinin bağımsızlık uğruna verdiği onurlu mücadeleyi, Zafer Ultra Maratonu ile akıllara ve kalplere kazımak istiyoruz. Geçen yıl olduğu gibi bu yıl da Cumhuriyetimizin 100. yılında Nef Vakfı olarak ‘bir’ olmanın gücüne inanıyoruz.
Bu yılki maratonda neler yapıldı?
Bu yıl Cumhuriyeti’mizin de 100’üncü yılı olduğu için tüm dünyadaki Türklerin katılımıyla bu kez sanal koşu düzenleme kararı aldık. Bu yıl da zafer yolunda ulusumuzun yeniden doğduğu rotada bir araya getiriyoruz. Üstelik bu kez Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ve kahraman silah arkadaşlarının izinde dünyanın dört bir yanında yüreği aynı zafer coşkusuyla dolu binlerce kişiyle birlikte koşuyoruz. Dolayısıyla Zafer Ultra Maratonu’nda geçen yılın 295 km'lik ultra maraton koşusundan farklı olarak, bu yıl koşu adımları sanal arenada atıyoruz. 15 Ağustos itibarıyla başlayan sanal koşuda 1200’den fazla koşucu 18924 km koştu. Zafer Ultra Maratonu 30 Ağustos tarihinde tamamlanıncaya kadar dünya çapında çok sayıda koşucu bu milli duyguyla katılmaya devam etti ve koşulan kilometrelerin sayısı arttı.
Koşucular dünyanın neresinde olursa olsun, zaferin izini sürerek, diledikleri mesafeyi koşup, zafer yolunu ve zafer ateşini temsil eden bu adımları uygulama yardımıyla kaydedip Nef Vakfı sistemine yüklediler. Böylece dünyanın her noktasından koşucular, Zafer Ultra Maratonu’na anlam dolu bir katkı sağlamış oldu.
Geçtiğimiz yılın zafer rotası olan Afyon-İzmir rotası, bu yıl da aynı heyecanla sanal ortam üzerinde devam etti. Yaklaşık 295 km'lik bu eşsiz rota, koşucuların yüklediği kilometrelerle adım adım tamamlandı. Kimi birkaç kilometre ekledi, kimi 50 km... Her adım, zaferin sembolüne bir tuğla daha eklemek anlamına geldi. Bununla birlikte, Büyük Taarruz’un 101. Sene önce Gazi Mustafa Kemal’in komutasında başladığı topraklarda Afyonkarahisar Stadyumu’nda 100. Yıl 100 KM Anı Koşusu’nu Nef Vakfı olarak düzenledik. Dünyada böyle bir rotada düzenlenen ilk bayrak koşusu yarışı idi. Milli mücadelemizi kadın, erkek demeden omuz omuza kazanan milli kahramanlarımızı anmak için takımların her birinde kadın koşucu bulundurma zorunluluğu vardı, bu gururlu tabloyu da yerinde bizzat yaşadık. 18 farklı takımın katıldığı koşu bu birlik ve beraberlik duygusunu gözler önüne serdi.
Nef Vakfı ile nasıl bir fayda yaratıyorsunuz?
Nef Vakfı, toplumsal potansiyelin gelişimini sağlamak ve toplumsal duyarlılık bilincini gelecek nesillere aktarmak için kuruldu. Dokunduğumuz insanların hayatında özgün, yenilikçi ve kalıcı değerler oluşturmak en büyük önceliğimiz. İnsanların dertleri ile dertlenmenin, hayatlarına değer katabilmenin, yaptığını anlatmaktan ziyade eyleme geçirmenin öneminin farkındayız. Bu nedenle 2015’den beri gönüllerimizle birlikte Nef Vakfı çatısı altında nerede bir ihtiyaç varsa biz de oradayız. İnsanoğlu olarak “Verdiğimiz bizimdir, elimizde tuttuğumuz değil. Verdiğimiz kadar zenginiz, kazandığımız kadar değil.” Bu nedenle insanların hayallerine, umutlarına ortak olduğumuz gibi dertlerine de ortak olmalıyız.
Üniversite burslarından tutun da, gençlerin ve kadınların iş ve sosyal hayatına adapte olmasına, kadınların el emeği ile toplumda bir yer bulmasına, sel, yangın, deprem gibi her tür afette barınma sorununun karşılanmasından tutun da günlük ihtiyaçların karşılanmasına ve psikolojik destek sağlanmasına, kültür ve sanat alanında yetenekli bireyleri desteklemekten, spor kanadında başarılı gençlerin elinden tutmaya kadar bir çok alanda Nef Vakfı olarak varız, toplumsal farkındalık için hep de var olacağız.
Atalarımızın yolunda tek yürek
Dünyanın her yerinden dileyenler bu maratona nasıl katıldı?
Zafer ruhuna ortak olmak isteyen katılımcılar ister İngiltere’de yaşasın ister Amerika’da, Türkiye’de, Azerbaycan’da, Kazakistan’da, Almanya’da, Fransa’da, Hollanda’da, Dubai’de, Avustralya’da ya da dünyanın çok uzak bir köşesinde yaşasın, fiziksel uzaklıklardan bağımsız, www.zaferultramaratonu.com adresinden kayıt yaptırıp, sanal koşuya katılarak tek yürek olarak atalarımızın yolunda buluştu.
“Temel prensibimiz fayda sağlamak”
Siz Nef’i sosyal bir şirket olarak konumlandırıyorsunuz… Bunu nasıl başarıyorsunuz?
Nef olarak, kurulduğumuz günden bu yana temel prensibimizi topluma fayda sağlamak, ülkemizde ve dünyada sosyal şirket modelinin yaygınlaşmasında rol almak olarak belirledik. Nef, ‘nefes’ten geliyor ve bugün şirket olarak sadece yapılara değil, yaşamın her alanına, spora, sanata, gelişime nefes vermek için çalışıyoruz. Her yıl dağıtılabilir kârımızın büyük çoğunluğunu toplumsal işlere ayırıyoruz. Çünkü bir şeyin sizin olmadığını düşündüğünüzde paylaşmış oluyorsunuz. Dünyanın daha iyi bir yer olması için inovasyon yeterli değil, sosyal inovasyon gerekli. Yaptığımız her işte, attığımız her adımda sosyal şirket olarak insanlara nasıl katkı sağlayabileceğimizi düşünüyoruz. Biz aslında 2010’da Nef’i kurarken dokunduğumuz herkese yeni bir nefes vermek üzere yola çıkmıştık. Türkiye’nin en değerli 100 markası arasında yer alan tek gayrimenkul şirketiyiz. 2010 yılından bu yana 40’tan fazla projede 30 binden fazla konut geliştirdik. 16 farklı patentli keşfi ve bir Nef inovasyonu olan Foldhome ile dünyanın birçok şehrinde sektörümüze katma değer sağlamaya gayret gösterdik. Bütün bunları yaparken toplumsal potansiyelin gelişimini sağlamak, toplumsal duyarlılık bilincini gelecek nesillere aktarmak en önemli gayemizdi. Bunun için de Nef Vakfı’nı kurduk. İnsanların dertleriyle dertlenmenin, hayatlarına değer katabilmenin önemine inandık. Eğitimden sağlığa, afet bölgelerine destekten, spora pek çok farklı alanda hayata geçirdiğimiz projelerle ilk günden beri yüz binlerce insanın hayatına dokunmaya devam ediyoruz.