Çok yönlü gastronomi projesi: Tanrı Misafiri
Biri yapımcı ve yönetmen diğeri müzik direktörü… İki arkadaşın pandemide eğlenmek adına yaptıkları yemekler ve kurdukları sofralar bir iş fikrine dönüştü. Müge Büyüktalaş ve Müge Tüzer’den Tanrı Misafiri’ne giden yolculuğu dinledik...
Merve YEDEKÇİ
Tanrı Misafiri’nin hikayesi nedir, bu fikir nasıl oluştu?
MÜGE BÜYÜKTALAŞ: Tanrı Misafiri projemiz pandemide özlediğimiz birliktelik hissini gündelik hayatımızı tekrar nasıl geri getiririz sorusundan çıktı. Tophane’de bir arada vakit geçirdiğimiz, arkadaşlarımızın atölye ve evlerinin olduğu bir bina var. Pandemi sürecinde neredeyse tek eğlencemiz birlikte yemek pişirip sofralar kurmaktı. Arkadaşlarımızla beraber uzun masalarda yemek yer olduk. Bir gün Müge (Tüzer) daha fazla yemek pişirsek ve tanımadığımız birileri de gelse dedi ve biraz imece usulü bir hisle ilk yemeğimizi 7 Temmuz’da yaptık. İlk zamanlar bir ev mutfağından çıkan, 15-20 kişiyi geçmeyen yemekler yapıyorduk. 2020 yılının yazı anlattığımız gibi geçti diyebiliriz. Yaz sonu baktık ki elimizde sevilen bir marka ve fikir var. Bu sefer biraz daha ciddi olarak ele alıp bir şirket yapısı oluşturduk ve ulaşılabilir hedefler koyduk.
Misafirler gelmeden önce nasıl hazırlık yapıyorsunuz?
MB: Her yemek öncelikle menü tasarımıyla başlıyor. Menüyü şeflerimiz hazırlıyor, sonrasında beraberce yorumlayıp son haline getiriyoruz. Özel eventler olduğunda önden konsept çalışmış oluyoruz, mesela ‘izakaya’ konseptimiz hem servis şekli hem de menüdeki yemekler acısından dünyada bir ilk oldu. Klasik Japon izakayaları ile rakıyı bir araya getirdik. Menü tasarımı sonrası mekân hazırlığı, bazen ek dekor, yoksa masa tasarımı, çiçekler, grafik işler, müzik seçkisi gibi birçok detay bir araya geliyor diyebiliriz.
İstanbul dışı duraklarda ulaşım ve konaklama organizasyona dahil mi?
MÜGE TÜZER: İstanbul çıkışlıyız ve İstanbul içinde geçici süreli pop-up mekanlar kullanarak ilerliyoruz. Bazen de şehir dışı etkinliklerimiz oluyor. Etkinlik özelinde bazen sadece yemek kısmını tasarlıyoruz ve yönetiyoruz. Bazen de konaklamalı birkaç günlük etkinlikler oluyor, bu kısımda da iş ortaklarımız devreye giriyor. Duruma göre konaklama dahil paketler oluşturabiliyoruz veya markalar için konaklamalı davet organizasyonları yapıyoruz.
Bizi tanrı misafirinde neler bekliyor? Konseptleriniz neler?
MT: Tanrı Misafiri deneyim odaklı bir gastronomi etkinliği. Sıklıkla değişen menülerimiz, bu menüye eşlik eden mekân ve bizi çevreleyen detaylarla bir araya geliyor. Etkinliklerimizi farklı kategorilere bölmek mümkün. Misafirlerimizle menü ve lokasyonu önceden paylaşıyoruz. Bazen de belli bir ülke mutfağı veya fikri alıp menü ve mekan tasarımını bu fikre uyarlıyoruz. Konseptlerin yanı sıra geçici sürekli mekan tasarımları da işin içine girdi. Bu yıl galeride yemek konseptiyle Happening isminde bir pop up mekan açtık. Burada hem yemekler hem de düzenli değişen sergiler yapıyoruz. Bazen restoran take over’lar gerçekleştiriyoruz, menüyü bir geceliğine değiştiriyoruz, müzikten ışığına kadar dokunuşlarımız oluyor. Yemek enstelasyonları başka bir başlık. Müge (Büyüktalaş) aralık ayında açılışımızda Open Buffet isimli bir ensteleasyon gerçekleştirdi. Yakında bu konuda da başka sanatçılarla işbirliklerimiz olacak. Başka bir başlık da chefs residency programımız. Mart ayından itibaren yurtdışından şefleri ağırlıyor olacağız.
İnsanlar size nasıl ulaşıyor, programlar ne kadar süre öncesinden belli oluyor?
MB: İlk günden beri temel iletişim yerimiz Instagram, @tanrimisafiristanbul adresinden bize ulaşabilir herkes. Programları genellikle haftalık olarak sayfamızdan duyuruyoruz. Şehirdışı etkinlikleri de birkaç hafta öncesinden anons ediliyor