Çocuklar yetişkinlerden daha meraklı ve öğrenmeye açık
Çocuk kitaplarıyla adından sıkça söz ettiren yazar Nermin Ferhan Karamuti, yeni kitabı ‘Deprem Kâşifi’ ile doğal afet gerçeğinin çocuklara nasıl anlatılması gerektiğini vurguluyor. Arama kurtarma lideri A. Kadir Erkan ile çalışmalarını yürüttüğü kitabın yolculuğunu yazarlardan dinledik.
HELİN KAYA
Yazarlık hikayeniz ilk ne zaman başladı?
Nermin Ferhan Karamuti: Sanırım en doğru ifade, pek çok farklı iş ve alanda çalıştıktan sonra, geçmişten süzülen birikim ve hayallerle diyebilirim. Çocukluğumda şimdiki kadar çocuk kitapları yoktu, daha çok gazeteler vardı. Evimize gelen tüm gazeteleri okurdum, daha sonra gazete ve ekleri, sonra dergiler ve sonra da kitapları... Şimdi de çocukları...
Özellikle çocuk kitaplarına yoğunlaşmanızın bir sebebi var mı?
N.F.K.: Kendimi orta yaşlarda yazmaya veren biri olarak buldum. Okuduklarım, izlediklerim, gözlemlediklerim ve çocuklara olan sevgim beni yazmaya mecbur kıldı Gerçeklerden hayale giden yolu, çocukların kalplerinde ve sözcüklerinde olduğunu keşfettiğim günden beri çocuk kitapları yazıyorum. Eğlenceli, zevkli, aynı zamanda sorumluluğu olan bir alan çocuk kitapları yazmak. Çocuk gerçeğini ve dünyasını iyi bilmek, okuma alışkanlıklarını pekiştirmek ve onlara hitap etmek kolay değil. Fakat içinizdeki değil ama ruhunuzdaki ‘siz’ çocuklarla bağlantı kurabiliyor, olağan veya olağandışı bir dünyada, çölde “söz bahçeleri” kurabiliyorsanız, evet o zaman yazmak kendiliğinden geliyor.
Depreme yönelik bilgilendirici bir çocuk kitabı hazırlama fikri nasıl filizlendi?
A. Kadir Erkan:Benim yazarlık hikayem bu kitapla başladı, kitabın tohumunu da Nermin’in bir sorusu ekti. Uzun yıllardır gönüllü olarak depremlerde arama kurtarma çalışmaları yaparım ve depremlerden korunmaya yönelik eğitimler veririm. İlkokullarda çocuklara da bu konuda eğitimler vermiştim. Çocukların verdikleri meraklı tepkileri her zaman keyifle hatırlarım. O zamandan beri bu eğitimlerin daha geniş gruplara yayılması için neler yapılabilir diye düşünürüm. Nermin; “Bu konular çocuklara bir kitap ile anlatılabilir mi?” diye sorduğunda ben de neden olmasın dedim ve çalışmaya başladık. Burada Nermin ile birlikte çalışmamız güzel bir iş birliği oldu. Çünkü ben konunun teknik kısmını biliyorum, Nermin ise çocukların diline uyarlama konusunu çok iyi biliyor. Sonuç olarak da ortaya böyle güzel ve faydalı bir kitap çıktı.
Hedefleriniz neler peki?
A.K.E. : Bu soruya ortak yanıt verebiliriz: Olabildiğince çok çocuğun eline geçmesi ve dolayısıyla ailelere ve eğitimcilere ulaşması. Çünkü deprem, toplumun bir sorunu ve doğal olarak sadece çocuklara değil ebeveynlerine de bazı temel bilgileri vererek kendilerini depremlerden koruma üzerine düşünmeye ve hazırlık yapmaya teşvik etmesi.
Hazırlık süreciniz nasıl ilerledi? Uzmanlardan görüşler aldınız mı?
N.F.K. : Hazırlık süreci çok keyifli ama bir o kadar da sorumluluk duygusu üzerine düşünerek geçti. Çocuklara kitabın hazırlanması sürecinde dikkat etmemiz gereken iki önemli konu vardı: Birincisi depremlerden korunmaya yönelik temel bilgilerin çocuklara eksiksiz biçimde verilmesi, ikincisi de sıkılmadan, korkmadan okuyup kolayca takip edebilecekleri bir şekilde verilmesi.
K.E. : Bu iki konuda da uzman desteği aldık. Böylesi önemli bir konuda, bizlere destek olan Yıldız Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Restorasyon Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Sayın Prof. Dr. Zeynep Gül Ünal’a ve Yıldız Teknik Üyesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Sayın Murat Ergenekon Selçuk’a görüş ve önerilerini bizimle paylaştıkları için teşekkür ediyoruz.
N.F.K. : İkinci konuda uzman desteğimizi ise bir arama kurtarma köpeği olan Çiko’dan aldık. Kendisinden konularımızı anlatırken bize destek olmasını istedik, sağ olsun o da kırmadı ve anlatımıza katıldı. Biz de konuları onun ağzından aktarma fırsatı bulduk.
Küçük yaştaki çocuklara doğal afetleri anlatırken nelere dikkat edilmesi gerektiğini söyleyebilirsiniz?
N.F.K. : Çocuklar yetişkinlerden daha meraklı ve öğrenmeye açık. Bu sebeple bir şeyleri anlatırken çok özen göstermek gerekiyor. Hem meraklarını tazeleyecek bilgileri hem de aktarmak istediğiniz konuyu açık bir biçimde vermelisiniz. Biz de buna dikkat etmeye çalıştık. Ayrıca bu kitabı deprem yaşamış çocukların da okuyabileceğini düşünerek kitabın diline ve ifade tarzına dikkat çok ettik. Bu sebeple anlattığımız konuları bir arama kurtarma köpeğinin ağzından anlattık ve her bölümde aileleri ya da arkadaşlarıyla birlikte yapabileceği çalışmalarla destekledik.
K.E.: Kitabımızda vermeye çalıştığımız ilk fikir, bir doğal afet olan depremlerde kendilerini korumaları, bunu da bulundukları yerde yapmaları gerektiğidir. Hiçbir yere koşmadan, kaçmadan bulundukları yerde kendilerini korumaları gerektiğini anlatmaya çalıştık. Bunu yaparken geçmişte çocuklara verdiğim eğitimlerde bana gelen sorulardan faydalanarak yapmaya çalıştım. Farklı konumlarda depremden nasıl korunur anlatmaya çalıştık.
İkinci önemli konu ise hazırlıklı olmak, ki bu işin en önemli kısmı. Bu konuda alacakları eğitimler, evlerini ve okullarını depreme hazır hale getirme çalışmaları ve bir afet çantası hazırlamaları bu konunun en önemli kısımları. Biz de bunları çocuklar için eğlenceli bir hale getirerek anlatmaya çalıştık.
Kahramanmaraş depremlerinde binlerce çocuk psikolojik açıdan sarsıldı ve yaralar hala sarılmış değil. Bu konuda neler yapılabileceğini düşünüyorsunuz?
K.E. : Afet yaşamış ve bundan etkilenmiş çocuklara yapılacak en iyi şey onları afet ortamından uzaklaştırarak gündelik hayatlarını tekrar sürdürmelerine olanak sağlamak olurdu. Fakat bu pek mümkün olamadı. Çocuklar çok uzun süre o enkazların arasında yaşamak zorunda kaldı. Bundan sonra yapılması gereken çocukların yaşadıkları travmayı atlatarak bir sonraki afet için hazırlıklı olmayı öğrenmeleri olacaktır. Bu çocuklar, ancak yaşadıkları travmayı atlatmaları sağlanabilirse bir sonraki afet için hazırlıklı olmayı öğrenebilirler. Deprem yaşamış çocuklara depreme hazırlıklı olmayı öğretmek biraz ironik olabilir fakat hazırlıklı olmak korkuyu engellemez ama paniğe düşmeyi engeller. Bu travmayı atlatamazlarsa en küçük sarsıntıda yaşadıkları korku tekrar ortaya çıkabilir ve paniğe dönüşebilir.
Bir sonraki adımlarınız neler?
N.F.K. : Çalışmaya ve üretmeye devam etmek. Yaşadığımız gezegendeki ve ülkemizdeki doğal riskleri bilmek, bilmeyerek yaşamaktan daha zor olabilir. Bu nedenle çocukları doğru, net, onların gerçekliğine uygun bilgileri aktarmak riskleri önceden bilerek daha güvende olmalarını sağlayabilir. Yeni kitap hazırlıklarımız var, sanırız önümüzdeki yıl onlar da sevgili okurlarıyla buluşacak...