Cannes’dan durum raporu
Fransız Rivierası yine bizi çağırıyor; Cannes Film Festivali 77.kez kapılarını açtı… Festivalde yarışan, muhtemelen tüm yıl boyunca adını duyacağımız filmleri sizin için sıraladık.
Canan Demiray
Yılın “o” zamanı geldi çattı. Her yıl olduğu gibi, film ve moda dünyasının en büyük isimlerini, en baş döndürücü kıyafetlerle kırmızı halısında toplayan Cannes Film Festivali başladı.
Film endüstrisinin en prestijli etkinliklerinden olan festival, her ne kadar şıklık yarışıyla magazin basınında yer alsa da, pek çok farklı tartışma konusu ile başladı: Çalkantısı eksik olmayan festivalin arka planında Fransa gündemine rötarlı ancak hararetli bir şekilde giriş yapan #MeToo protestoları var. Hollywood’daki grevler bitmiş olsa da de yapay zekanın kullanımı ve etkisi kontrol edilemez şekilde yükselirken endüstriye olan etkisi de tartışılanlar arasında.
Ama gelin, parıldayan yıldızlarla devam edelim: Bu yıl festivalin açılış töreninde "parlak kariyeri ve sinemaya olan bağlılığının takdiri olarak" Onursal Altın Palmiye ödülünü duayen oyuncu Meryl Streep’e Fransız sinemasının en önemli isimlerinden biri olan Juliette Binoche takdim etti. Kapanış töreninde ise George Lucas’a ödül verilecek.
Festival jürisinin bu kez başında geçen yıl ‘Barbie’ filmiyle başarısından söz ettiren yönetmen Greta Gerwig var. Flowers of The Killer Moon ile ödülleri toplayan Lily Gladstone, Fransız oyuncu Eva Green ve Lübnanlı yönetmen ve senarist Nadine Labaki, İspanyol yönetmen ve senarist Juan Antonio Bayona, İtalyan aktör Pierfrancesco Favino, Japon yönetmen Kore-eda Hirokazu ve Fransız aktör ve yapımcı Omar Sy ile Türk senarist ve fotoğrafçı Ebru Ceylan ile jüri dokuz kişiden oluşuyor.
Peki ödüller kimlere gidecek? Geçtiğimiz yıl Nuri Bilge Ceylan'ın "Kuru Otlar Üstüne" filmindeki performansıyla En İyi Kadın Oyuncu Ödülü alan Merve Dizdar'la gururlandığımız festivalde yarışan, muhtemelen tüm yıl boyunca adını duyacağımız filmleri sizin için sıraladık.
1)Megalopolis
Efsane yönetmen Francis Ford Coppola, Cannes Film Festivali'nin Altın Palmiye ödülünü kazanmasından neredeyse 50 yılın ardından, uzun yıllardır aklında olan ve kendi finanse ettiği projesi Megalopolis ile yeniden festivalde. Hikayesi de kendine ait olan filmde Adam Driver, filmde New York’u yeniden inşaa etmek etmek isteyen ileri görüşlü bir mimarı rolünde. Aşık olduğu kız ise, rakibi olan şehrin ilk Afrikalı Amerikalı Belediye Başkanının kızı Julia.Bu sinematik şölende Driver’la başrolü paylaşan Nathalie Emmanuel’i "Game of Thrones" dan köle Missandei olarak hatırlayabilirsiniz. Dustin Hoffman, Jon Voight, Laurence Fishburne, Shia LaBeouf, Giancarlo Esposito, Aubrey Plaza ve Jason Schwartzman da kadronun diğer önemli isimleri.
2)The Apprentice
ABD başkanlık seçimine 5 ay kala, Apprentice izleyenleri Donald Trump’ın gençliğine götürüyor.
Ali Abbasi imzalı filmde Sebastian Stan, 1970'lerin New York'unda genç bir emlakçı olan Donald Trump'ı canlandırıyor. Senaryosu The Loudest Voice In The Room'un yazarı Gabriel Sherman'a ait olan film, Trump’ı Trump yapan, yakın dostu ve rol modeli avukat Roy Cohn ile olan ilişkisini ve yükselişini anlatıyor. Succession’ın finalinde hayalkırıklığı ile ayrılan Kendall olarak sevdiğimiz Jeremy Strong Cohn olarak ekrana geliyor. Martin Donovan Fred Trump Sr rolünde ve Maria Bakalova Ivana Trump rolünde yer alıyor.
3)The Seed Of The Sacred Fig
İran sinemasının önemli yönetmenlerinden Muhammed Rasoulof’un yeni filmi yarışmada ancak yönetmen İran’da, ulusal güvenlik suçu işlediği gerekçesiyle sekiz yıl hapis ve kırbaç cezasına çarptırıldı.İranlı yetkililerin filmin çekilmesi için festivale baskı yapmaya çalıştığı ancak Cannes'ın bunu reddettiği konuşuluyor. Filmin hikayesi ise ülke çapındaki siyasi protestolar yoğunlaşırken, Tahran Devrim Mahkemesi'nde soruşturma yargıcı olan Iman'ın güvensizlik ve paranoyayla boğuşması.
4)Bird
İngiliz yapımcı Andrea Arnold, dokunaklı bir hikayeye sahip Bird ile festivalde. 12 yaşındaki Bailey, bekar babası Bug ve erkek kardeşi Hunter ile birlikte Kuzey Kent'teki bir gecekonduda yaşıyor. Baba Bug'ın çocuklarına ayıracak fazla vakti yokken, ergenlik yolundaki Bailey ilgi ve macera arayışına giriyor. Saltburn’un yıldızı Barry Keoghan ve başarılı oyuncu Franz Rogowski'nin yanında çocuk oyuncu olarak Nykiya Adams parlayacak.
5)Caught by the Tides
Çinli yönetmen Jia Zhangke’nin filmi 2000'li yılların başından günümüze kadar Çin'de geçen kırılgan bir aşk hikayesi üzerine. Qiaoqiao ve Bin’in aşk hikayesi Bin’in daha büyük bir kentte yaşamak isteyip habersiz gitmesiyle yarım kalıyor. Bir süre sonra Qiaoqiao, onu aramak için bir yolculuğa çıkıyor. Yönetmenin eşi Zhao Tao bir kez daha başrolde. Derin bir dönüşüm geçirmekte olan Çin’de 21 yılı bireysel bakıştan gösteren, yönetmenin de tarzını yansıtan farklı bir yapım.
6)Motel Destino
Geçen yıl da Cannes a Firebrand ile yönetmen Karim Aïnouz bu kez de Brezilya kıyılarında bir yol kenarında neon ışıkları yanıp sönen seks otelinde geçen filmiyle festivalde. Oteli işleteni Elias ve genç karısı Dayana’nın düzeni arkasında kovalayan adamlardan kaçan 21 yaşındaki Heraldo'nun beklenmedik gelişiyle bozuluyor. Tropik atmosferde geçen erotik gerilimde aşk,sadakat, arzular sorgu altında.
7)Oh, Canada
Russell Banks'in romanından uyarlanan film, gençliğinde Vietnam Savaşı'nda asker olmamak için Kanada'ya kaçan, ölmekte olan bir bir belgesel yapımcısını konu alıyor. Kanserden ölmek üzereyken, uzun süredir sakladığı sırlarını açığa çıkaracağına söz verdiği son bir röportaj izleyenleri geçmişte bir yolculuğa çıkarıyor. Filmin yönetmeni Paul Schrader ve başrol oyuncusu Richard Gere American Jigolo’da birlikte çalışmıştı. Uma Thurman Gere’in eşi, Michael Imperioli ise eski öğrencisi rolünde. Geçen yılın Pricilla ve Saltburn ile parlayan yıldızı Jacob Elordi ise yapımcının 70'lerdeki gençlik halini canlandırıyor.
8)The Shrouds
Kanadalı yönetmen David Cronenberg bu yıl yedinci kez Cannes’da ve rahatsız edici bir gerilim filmiyle yarışıyor. Hikayede ileri gelen bir iş adamı olan Karsh, karısının ölümünden bu yana yasta ve yıkılmış durumda.Teselliyi ise insanlara ölen sevdiklerini izlemeye olanak tanıyan kefen icat etmekte buluyor. Bu devrim niteliğinde ve tartışmalı teknolojiden hoşlanmayanlar elbette çıkıyor ve işler karışıyor. Başrolde Fransız oyuncu Vincent Cassel, Sandrine Holt, Diane Kruger ve Guy Pearce olan filmin senaryosunu Cronenberg yedi yıl önce ölen eşini kaybetmenin acısını yaşarken yazmış.
9)Anora
Yazar-yönetmen Sean Baker romantik komediyle Cannes’a geliyor. Brooklynli seks işçisi Anora
Zengin ve yakışıklı bir Rus adamla tanışıp evlenince damadın oligark babası durumdan pek hoşnut olmuyor.
10)Parthenope
Saygın yapım şirketi A24 ve ödüllü İtalyan yönetmen Paolo Sorrentino Parthenope’ta izleyicileri büyüdüğü coğrafyaya Napoli’ye taşıyor. Parthenope'nin Napoli’de 1950'lerde doğumundan bugüne kadarki hayatını anlatan, melankolik, romantik ve destansı film. Gary Oldman Amerikalı romancı John Cheever'ı canlandırıyor. Celeste Dalla Porta ve Stefania Sandrelli ise Parthenope rolündeler.
11)Marcello Mio
Yönetmen Christophe Honoré imzalı filmin başrolünde Chiara Mastroianni, kendi hayatının kargaşa içinde olduğu bir yaz, babası efsane film yıldızı Marcello Mastroianni’nin kimliğine bürünmeye çalışıyor. Onun gibi giyiniyor, onun gibi konuşuyor, gerçek hayatta annesi olan Fransız ikonik oyuncu Catherine Deneuve de filmde annesi rolünde. Film aile kavramını, başkalarının bakışlarının kişinin kendi imajının oluşumu üzerindeki etkisini derinlemesine inceliyor.
12)Kinds of Kindness
Geçen yılın en başarılı yapımlarından biri olan Poor Things’in ardından Yorgos Lanthimos, Emma Stone ve Willem Dafoe’yu da yanına katarak Cannes’a geliyor. Kendi hayatının kontrolünü ele geçirmeye çalışan, seçeneği olmayan bir adamın peşinden giden filmde üç hikaye var. Jesse Plemons,Margaret Qualley, Hong Chau de kadronun yıldızları arasında. 165 dakika ile yine uzun yapımlardan biri.
13)Emilia Pérez
Dheepan ile 2015 Palme d'Or kazanan yönetmen Jacques Audiard müzikal bir suç komedisiyle izleyici karşısına çıkıyor. Başrollerini Selena Gomez, Zoe Saldaña,Karla Sofia Gascon ve Édgar Ramírez'in paylaştığı film, Meksika’da polisten kaçan ve emekli olmak isteyen bir kartel liderinin, uzun zamandır hayalini kurduğu cinsiyet değiştirme ameliyatı geçirmesine yardım eden bir kadını konu alıyor.
14)The Girl with the Needle
Danimarka-Polonyalı yönetmen Magnus von Horn’dan siyah beyaz bir dönem filmi. Genç bir fabrika işçisi olan Karoline, I.Dünya Savaşı sonrası Kopenhag'da yoksulluktan kurtulmaya çalışırken kendini terk edilmiş ve hamile buluyor. Bir şekerci dükkânında gizli bir evlat edinme kurumu işleten Dagmar ile tanışıp, burada süt annelik yapmaya başladıktan sonra da hayatı değişiyor.
Demi Moore, Fransız yönetmen Coralie Fargeat’in gerilim filmi The Substance’la Cannes’da olacak.
Türk oyuncular da kırmızı halıda
Festival sırasında Chopard, L’oreal, Moet & Chandon, Belvedere, Magnum gibi global markaların özel davetlerinden, Vanity Fair Partisine ve Eva Longoria’nın Global Gift Gala’sına uzanan birçok bir çok yan etkinlik düzenleniyor. Bu yıl farklı güzel ve başarılı oyuncular Pınar Deniz, Gökçe Bahadır, Birce Akalay, Hande Erçel ve Meryem Uzerli de Cannes’da bu etkinliklere katılacak ve kırmızı halı üzerinde göz kamaştıracak isimler arasında yer alıyor.