Bu performans ‘herkes’ için!
BAFTA Ödüllü TV dizisi Peaky Blinders, ‘Peaky Blinders: The Redemption of Thomas Shelby’ dans oyunuyla tiyatro sahnesine uyarlanıyor. 24 Kasım’a kadar Zorlu PSM’de sahne alacak oyun öncesi ekiple buluşup, Birmingham’ın karanlık yeraltı dünyasına daldık.
Helin Kaya
İngiltere’nin Birmingham şehrinde bulunan bir sokak çetesi üyelerinin hikayesini anlatan Peaky Blinders, 1880’lerden 1910’lara kadar faaliyet gösteren işçi sınıfı İngiltere’sinin sert ekonomik yoksunluklarından doğan bir grup. Ağırlıklı olarak alt-orta sınıf geçmişe sahip genç suçlulardan oluşan hırsızlık, şiddet, haraç alma, yasadışı bahis ve kumar piyasasını yönetme ile uğraşan üyeler, özel dikim ceketler, yakalı pardesüler, düğmeli ipek eşarplar, paçalı pantolonlar, deri çizmeler ve sivri düz şapkalardan oluşan özel kıyafetleriyle bu kez tiyatro sahnesinde arz-ı endam edecekler. Türkiye’deki izleyicisiyle ilk kez buluşacak olan bu dev prodüksiyon öncesi sanat yönetmeni Benoit Swan Pouffer, Thomas Shelby’e hayat veren Connor Kerrigan ve Thomas’ın büyük aşkı Grace’i canlandıran dansçı Naya Lovell ile düzenlenen basın toplantısında buluştuk.
Peaky Blinders’ı tiyatro sahnesine uyarlama fikri nasıl ortaya çıktı?
BenoIt Swan Pouffer: Açıkçası benim için en önemli şey Steven Knight’ın bu oyun özelinde onayını ve desteğini almaktı. Steven Knight ile nasıl tanıştığımızı bile hiç hatırlamıyorum. Biz de sürekli birbirimize aynı soruyu soruyoruz ve gerçek bir cevaba ulaşamıyoruz. Steven’ın kafasında Peaky Blinders’ı farklı bir şekilde izleyiciyle buluşturmak için birtakım düşünceler vardı. Ve bunların en başında aslında bir opera geliyordu. Onunla tam bu sırada tanıştık. Neler yapabiliriz bu konuda diye konuştuk. Ben de kendisine bir opera veya bale yapamayacağımı fakat buna yakın bir prodüksiyon gerçekleştirebileceğimi söyledim. Ve bir koreografi yazdım. Steven bunu çok beğendi. Ben de bu sözler karşısında ona hayır lütfen sende bize destek ol, bizim için bir metin yaz bizde bu metin üzerinden yaratımı gerçekleştirelim dedim. Sonuçta o Peaky Blinders’ın babası ve babası olmadan çocuğu iş yapamaz.
Ekiple çalışma süreciniz nasıl gerçekleşti?
B.S.P: Peaky Blinders’ın bu dans performansı İngiltere’de çok büyük bir yapım haline geldi ve binlerce seyirciye ulaşmış durumda. Koreografi sürecine başlarken ekibin eline metni verdim ve onları biraz özgür bırakıp onların bir şeyler üretmesini istedim. Naya ve Connor kendi karakterleriyle inanılmaz bir iş çıkardılar. Onları izlerken yarattığımız bu süreçten dolayı çok memnun oluyorum. Ve şunun altını çizmek isterim, bu performans sadece diziyi izleyenler için değil aynı zamanda diziyi izlememiş olan herkesin izleyeceği bir performans. Hayatında hiç dans performansı izlememiş insanların buraya gelerek bundan keyif aldıklarını görmek beni oldukça mutlu ediyor. Bu proje ile çağdaş dansa olan ilgiyi artırmayı hedefledik.
Oldukça derin karakterlere hayat veriyorsunuz sahnede. Thomas ve Grace’i siz nasıl tanımlarsınız?
C.K: Thomas Shelby karakterine güçlü bir varlık, zarafet ve tutku katmaya çalıştım. Koreografiyle hikaye anlatmak, karakterin içsel çatışmalarını ve liderlik özelliklerini sahneye yansıtmak, performans boyunca hissettiğim fiziksel ve duygusal yoğunluğu izleyiciye aktarabilmek ve bunları yaparken de Tommy’nin karmaşık dünyasını hissetmek… O benim için kesinlikle çok özel bir karakter.
N.L: Grace kesinlikle duygusal derinliğe sahip olan zarafet dolu bir karakter. Onun Tommy ile olan dansları, karakterler arasındaki aşkın ve trajedinin sahneye taşınmasında kritik bir rol oynuyor. Danslarımızdaki uyum, seyirciye bu aşk hikayesinin inceliklerini etkileyici bir şekilde aktarmayı amaçlıyor. Sahnelerimiz özellikle gösterinin ikinci yarısında daha duygusal bir tona bürünerek izleyiciyi etkiliyor.
Shelby ailesini nasıl bir hikayeyle izleyeceğiz? Özellikle Thomas ve Grace’in aşkı nasıl anlatılacak?
B.S.P: Baktığınız zaman sonuç olarak hepimizin bir noktada kalbimizin kırıldığını görüyoruz. Biz bunların hepsini yaşamış insanlarız. Bu yüzden hayattaki zorluklarla da ilgili bir gösteri. Seyircinin kendinden birçok şey bulabileceği bir yer. Performansımız bence bu yüzden bu kadar başarılı oldu. Spoiler elbette vermeyeceğim ama birinci perdenin sonunda iki karakterin başına bir şey geliyor ve dizinin orijinal metninden kopuşumuz orada başlıyor. Seyirci o zaman fark ediyor ki bu performans diziden başka bir şeyler daha anlatacak ve Steven Knight’ın yaptığı şey aslında bu performansla Tommy’nin kafasının içine daha çok girmek.