Bitki bazlı ürün şirketleri güçlerini birleştirdi
Bitki bazlı ürünler üreten 20 marka Bitki Bazlı Gıdalar Derneği’ni kurdu. BİTKİDEN Derneği’nin Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Akdağ, bitki bazlı gıdalara yönelik dönüşüme öncülük etmeyi ve kurumları, bu gıdalarla ilgili bilimsel araştırmalar ve inovasyonlar yapmaları için teşvik etmeyi planladıklarını belirtti.
Şebnem TURHAN
Bitki bazlı gıdaların küresel çapta önlenemez yükselişi Türkiye’de de bazı şeylerin değişmesini sağlıyor. Vegan sivil inisiyatiflerin ardından şimdi de iş dünyası bitki bazlı gıdalar için güçlerini birleştiriyor. Bitki Bazlı Gıdalar Derneği (BİTKİDEN) geçen ay kuruldu. Bitki bazlı ürünleri bünyesinde bulunduran 20 markadan 41 üyeyi bir araya getiren BİTKİDEN Derneği’nin Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Akdağ ile amaçlarını ve hedeflerini konuştuk.
Bitki Bazlı Gıdalar Derneği (BİTKİDEN) hangi amaçlarla kuruldu?
Dünyamız etkilerini giderek daha fazla hissettiğimiz bir iklim kriziyle karşı karşıya. Artan sıcaklıklar gıda güvenliğinin sağlanmasını zorlaştırıyor. Dünya sıcaklığının 2oC artması ile 189 milyon insanın aç kalacağı tahmin ediliyor. Sürdürülebilir bir gıda zinciri sağlanmazsa iklim değişikliğinin etkisiyle dünyada su kıtlığı ve kuraklığın artacağı, tarımsal verimliliklerin düşeceği, gıda fiyatlarında dünya genelinde %85’e varan artışların gerçekleşebileceği öngörülüyor. Bu yüzden insanlığın geleceği için gıda sistemi dönüşümüne bilimsel, işbirlikçi, sürdürülebilir, bütünsel ve sistematik bir yaklaşım gerekiyor. Çünkü gıda sistemleri toplam sera gazının yüzde 25’ini oluşturuyor. Bu yaklaşımın yolu ise bitki bazlı gıdalara yönelik farkındalığı ve inovasyonu artırmaktan geçiyor. Bitki bazlı gıdalara yönelik talep ve üretim arttıkça, sürdürülebilir bir gelecek için umut da artıyor. BİTKİDEN Derneği’ni de Türkiye’de ve dünyada bu konuda öncü bir rol oynama hedefiyle faaliyete geçirdik. Toplum sağlığını ve çevreyi ilgilendiren konularda daha vizyoner bir oluşum yaratmak amacıyla yola çıktık. Uluslararası Bitki Bazlı Gıdalar Çalışma Grubu (IPBFWG) ve Avrupa Bitki Bazlı Gıdalar Birliği’nin (EAPF) üyesi olarak, bitki bazlı gıdaların sürdürülebilir ve bilimsel bir yaklaşımla gıda sistemi dönüşümünün odağına alınmasını hedefliyoruz.
Kimlerden oluşuyor ve bitki bazlı gıda pazarında bu şirketlerin durumu nedir?
Derneğimiz bitki bazlı ürünleri bünyesinde bulunduran 20 markadan 41 üye ile temsil ediliyor. Üyelerimiz, dünyanın dönüşüm talebini takip eden, bu konuda gerek ülkemizde gerekse dünyada öncü olmaya çalışan şirketlerin başında geliyor. Bitki bazlı gıdalar pazarı 2020 yılında dünyada 29.4 milyar dolarlık değere sahipken; 2025 yılında pazar değerinin 77.8 milyar dolara ulaşacağı tahmin ediliyor. Ülkemizde ise sadece bitki bazlı sütlerin 2022 yılındaki perakende satış değerleri cari bazda yüzde 86 artarak 136 milyon TL’ye ulaştı.
"SÜRDÜRÜLEBİLİR ADIMLAR ATIYORUZ"
Neler yapmayı planlıyorsunuz?
Derneğimizin tüm paydaşlarıyla beraber bitki bazlı gıdalara yönelik dönüşüme öncülük etmeyi, tüketicilerde ilgi ve farkındalık yaratmayı, ilgili politikaların geliştirilmesi konusunda destek olmayı, çatımız altındaki paydaşları bitki bazlı gıdalara yönelik bilimsel araştırmalar ve inovasyonlar yapmaları için teşvik etmeyi planlıyoruz. Bunun yanı sıra bitki bazlı gıdaların önemini anlatmak ve güvenilirliğini artırmak adına farklı disiplinlerden uzman isimleri bir araya getirerek çok yönlü bir bilim kurulu kurmaya hazırlanıyoruz. Finans kurumlarıyla sürdürülebilirlik adına iş birlikleri yapmayı ve start-uplara yol gösterici olmayı hedefliyoruz. Sürdürülebilir bir dünya adına sürdürülebilir adımlar atıyoruz.
Dünyada bitki bazlı gıdalar yükselişte, Türkiye’de de oldukça rağbet görüyor, pazar büyüklüğü, beklentiniz nedir?
Bitki bazlı gıda tüketimi, ekonomik boyutu olan, geleceğin önemli pazarlarından biri diyebilirim. Fakat Türkiye’de bitki bazlı gıdalara yönelik çeşitlilik henüz ABD ve AB’deki seviyelere ulaşmış değil. Ancak ciddi derecede artan bir talep var. 2022 yılının ilk çeyreğinde Türkiye’deki hanelerin yüzde 16,1’i herhangi bir bitki bazlı ürünü satın aldı. V- Label’in araştırmasına göre, Türkiye’deki tüketicilerin yüzde 45’i bitki bazlı içecek ve gıdaları satın aldığını belirtirken; aynı araştırmaya göre Avrupa’da da tüketicilerin yüzde 33’ü bitki bazlı et ürünlerini, yüzde 47’si de bitkisel içecek ve gıdaları beslenmelerine dahil ettiğini ifade ediyor. Tüketicinin bu talebini her ne kadar sürdürülebilir üretim sağlamak isteyen üreticiler karşılamak istese de maalesef ülkemizde dünyanın hiçbir yerinde olmayan bitki bazlı peynir alternatifiyle ilgili bir yasak var. Halbuki bitki bazlı peynir alternatifleri, bitki bazlı süt ürünleri alternatifleri içerisinde 2022’de en iyi performans gösteren kategori olurken perakende değeri satışları cari dönemde yüzde 135 artarak 18 milyon TL’ye ulaştı. Yine de bitki bazlı gıda pazarının ve tüketici taleplerinin artışı devam edecek.