Bitki bazlı start up devrimi!
Dünyada sadece beslenme değil yatırım sistemi de değişim gösteriyor. Özellikle bitki bazlı gıdaların önlenemez yükselişi bu alanda çalışan start up’ların da dikkat çekmesi sonucunu doğuruyor. Ve işte dikkatle takip etmeniz gereken 8 start up.
Şebnem TURHAN
Yiyecek ve içecek sektörü, daha sağlıklı, daha sürdürülebilir ve etik gıda seçimlerine yönelik artan talebin etkisiyle dikkate değer bir dönüşüm geçiriyor. Bu ortamda bitki bazlı gıdalar ve alternatif proteinler, bu kaygılara yönelik yenilikçi çözümler sunarak merkezde yer alıyor. Beslenmedeki değişim yatırım kanadını da olumlu etkileyerek bu alandaki start up’ların dikkat çekmesi sonucunu doğuruyor.
Uzmanlar, 2024 yılında, yiyecek ve içecek sektöründe devrim yaratma sözü veren yeni bir gıda teknolojisi start-up'ları dalgasının önemli bir etki yaratmasını bekliyor. ProVeg International, Yeni Gıda Merkezi makalesinde, hepsi bu dönüşüme liderlik etmeye hazır gelecek vaat eden 8 gıda teknolojisi start-up'ını tanıttı. Bu şirketler, tat ve beslenmeden fiyatlandırma ve ölçeklendirmeye kadar alternatif protein üretimindeki zorlukları teknolojiyle yenerek dönüşümü hızlandırmayı hedefliyor.
1- ALLIUM BIO
2022 yılında Singapur'da kurulan şirket fonksiyonel gıda bileşenleri için mikroalg ve miselyumun birlikte yetiştirilmesi alanında çalışıyor. Bu ürünler de bitki bazlı et, süt ve diğer ürünlerinin fonksiyonel bileşenlerini oluşturuyor ve bunu yeni bir teknoloji kullanarak geliştirdiler. Allium Bio'nun piyasaya çıkan ilk ürünü soya proteini ve birçok yaygın gıda katkı maddesinin yerini almayı amaçlayan fonksiyonel bir protein bileşeni oldu.
2- POSEDIONA
İspanya'da 2022 yılında kurulan şirket deniz yosunu yan ürünleriyle alg proteini içerikleri üzerine çalışıyor. Kurucuları Sonia Hurtado ve Maria Cermeno, alg proteininin ‘yeni soya olduğunu’ ileri sürüyor. Bu girişim, alg atık akıntıları ve istilacı algler gibi deniz yosunu yan ürünlerini alıp proteine dönüştürmek için patent bekleyen bir teknoloji kullanıyor. Elde ettikleri protein içerikleri, soya konsantresine benzer rekabetçi fiyatlandırma sunuyor ve alternatif deniz ürünleri pazarında yeniliği teşvik etmeye yardımcı olacak geniş bir kullanım yelpazesi içeriyor. Küresel çapta genişlemeden önce ilk hedefleri ise Avrupa.
3- CELLVA INGREDIENTS
Brezilya’da 2022 yılında kurulmuş olan şirket, kültürlü domuz yağı üretimine yönelik bir süreçten başlayarak hücre kültürleri yoluyla hayvansal içerikler geliştiren ve üreten ilk şirket olarak öne çıkıyor. İşlemleri yalnızca bir kez toplanan küçük bir hayvan dokusu örneğini gerektiriyor. Girişim bana göre vegan değil ancak ortaya çıkan ürün, gıdada kullanılabilen, GDO'suz, hormonsuz, antibiyotiksiz, hayvansal olmayan, sentetik olmayan içerikli ve geleneksel domuz yağının sunabileceği yan etkilere karşı da tamamen güvenli.
4- LIVESTOCK LABS
ABD menşeli ve bu yıl kurulmuş olan şirket kültürel et için hücre parçaları üretiyor. Şirket, uygun maliyetli büyüme yeteneğine sahip genetik olarak stabil hücreler sağlayan güvenilir hayvancılık hücre hatları oluşturmak için genetik mühendisliğini kullanıyor. Bu özellikler, kültürlü et endüstrisinin ölçeklenebilmesi için en önemli konu olarak öne çıkıyor. Ekip, GRAS sertifikalı maddeleri kullanarak sınırsız büyüme kapasitesine sahip hücreler oluşturmak için sentetik biyolojiden yararlanıyor. Bu hücreler aynı zamanda besinsel ve duyusal özellikleri geliştirmek ve insan tüketimine yönelik FDA standartlarını karşılamak üzere tasarlandı.
5- FOOD 4 YOU
2021 yılında kurulan Arjantinli şirket, fermantasyon kullanarak bitki bazlı gıdaları iyileştirmek için bakteri kombinasyonları üretmeyi hedefliyor. Şirket, bitki bazlı gıdaları fermente etmek için laktik asit bakterilerinin (LAB) benzersiz kombinasyonlarını kullanarak yeni malzemeler geliştiriyor. Bir gıda üreticisinin özel gereksinimlerini karşılamak için özelleştirilmiş karışımlar sağlayabilecekleri geniş bir bakteri türü kombinasyonundan yararlanıyor. Bu bakterilerin fermantasyon süresi optimize edilmiş ve ticari seçeneklere göre daha hızlı. Kullanım örnekleri arasında hem batık hem de katı hal fermantasyonunu kullanan yoğurt, peynir, soslar ve fasulye unları yer alıyor.
6- GUIMARANA
İspanyalı şirket 2022 yılında kuruldu. Et, süt ürünleri ve deniz ürünleri tatlarında baharatlar ve bulyonlar üzerine çalışıyor. Guimarana, bitki bazlı yemeklere eklendiğinde et, balık, deniz ürünleri ve peynir gibi tat veren baharat karışımları, bulyonlar ve et suyu tozları şeklinde yaratıyor. MSG içermeyen, alerjen içermeyen, organik ürünleri çok yönlü ve tofu, seitan, dokulu bitkisel protein gibi bitki bazlı proteinlerin lezzetini artırıyor. Ürün yelpazesinde kuzu aromalı vegan bulyon, domuz aromalı vegan bulyon, vegan karides baharatı, vegan kürlenmiş peynir baharatı, vegan chorizo baharatı, vegan mantarlı trüf ve tereyağı baharatı, vegan baharatlı domuz pastırması baharatı, vegan kızarmış tavuk baharatı ve vegan mavi peynir baharatı yer alıyor. Gelecek planları arasında bitki bazlı ton balığı ve ıstakoz ürünleri var. Şu anda distribütörlere ve perakende satışın yanı sıra son müşterilere de satış yapıyorlar ve bugüne kadar 500'den fazla satış noktasına sahipler.
7- EX SEED
Komşumuz Bulgaristan’da 2023 yılında kurulmuş olan şirket soya ve bezelye proteinlerine göre daha sağlıklı ve besleyici bir alternatif olduğunu söyledikleri ayçiçeği proteininin optimum ekstraksiyonu için yeni bir teknoloji geliştiriyor. Şu anda yeterince kullanılmayan bir malzeme olan ayçiçeği pres keklerini alıp, bitki bazlı gıdalar ve takviyelerde geniş bir uygulama alanına sahip olan ayçiçeği proteini üretiyorlar. Teknoloji, 'hafif asidik yöntemin' tescilli bir yükseltmesidir ve yüksek verim, temiz ürün, rekabetçi fiyat teklifi ve atıksız bir sistem sağlıyor.
8- MARINAS BIO
Singapur ve ABD ortak şirketi olan ve 2022 yılında kurulan Marinas Bio mersin balığı hücrelerini kopyalayarak havyar gibi deniz ürünleri lezzetleri üretmek için hücresel tarımı kullanıyor. Sürdürülebilir, izlenebilir, besleyici deniz ürünlerini verimli bir şekilde ve bu süreçte hayvanlara zarar vermeden üretmeyi hedefliyorlar. Marinas Bio, bu deniz ürünleri lezzetlerini yetiştirmek için su ürünleri yetiştiriciliği yerine biyoteknolojiyi kullanarak kaliteyi ve tutarlılığı artırabileceklerini, üretim süresini azaltabileceklerini ve su ekosistemlerindeki temel türleri koruyabileceklerini söylüyor.