‘’Birlikte şarkı söyleyeceğiz ve parıldayacağız!’’

O, 80’li yıllardan beri dans müziğinin ikonlarından… Kym Mazelle ile İstanbul konserinin öncesinde, beraber sahne alacağı Selda Bağcan’ı, müziğin geçmişini ve bugününü konuştuk.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
‘’Birlikte şarkı söyleyeceğiz ve parıldayacağız!’’

ECE ULUSUM

Bu ay sonu entresan bir etkinlik var: ‘Beynelmilel Bir Buluşma’. 28 Eylül’de Maximum Uniq Açıkhava’da gerçekleşecek etkinlikte Selda Bağcan, Kym Mazelle, Kum ve Dj Artemis sahne alacak. Her türden müziği sevene kucak açan, ‘karışık kaset’ tadında bir konser. Bu isimler arasında Kym Mazelle ise doğası gereği parıldıyor. Avrupa’da house ve dans müziğin yaygınlaşmasında rol oynayan bir efsane. Mazelle bugün konserlere devam ediyor bir yandan da konferanslar veriyor. Sahnesi öncesi müzisyenle sohbet ettik.

28 Eylül'de Maximum Uniq Açıkhava'da sahne alacaksınız. Konsere gelenleri nasıl bir performans ve şarkı listesi bekliyor?

Dans etmeyi bekleyebilirler! Dans! Dans! Dans! Biraz geçmişe yolculuk yapacağız, birlikte şarkı söyleyeceğiz ve parıldayacağız!

Etkinlikte sahne alacak bir diğer sanatçı Selda Bağcan. Onu dinleme fırsatınız oldu mu? Eğer olduysa, düşünceleriniz neler?

Daha önce dinlememiştim, ama şimdi dinledim. Vay canına, harika bir sanatçı, vokal ve enstrüman ustası. Sesi bana huzur veriyor, bu soruya cevap verirken onu dinliyorum. Hiç zorlanmıyor gibi, Selda Bağcan’a sanata ve müziğe yaptığı bu güzel katkılar için teşekkürler. Saygı ve takdirle.

Bugün dünya ve trendler çok hızlı değişiyor. Müzik ve dans artık TikTok gibi platformlarda. Müzisyenler de bu platformlara hizmet eden şarkılar yapıyor. Sosyal medyanın dans müziğini nasıl etkilediği hakkında gözlemleriniz ve yorumlarınızı merak ediyorum. Sizce dans ve house müziği bugün nasıl bir yolda ilerliyor?

Bu gerçekten yoğun bir soru… TikTok’ta değilim, adımla açılmış sahte bir sayfa var ve bu beni çok rahatsız ediyor. İnternet ve cep telefonları, biraz vakti olan herkesin eline geçtiğinde, yapay zeka ve insan simülasyonlarıyla müziğin bütünlüğü yok olmaya başlıyor. İlerlemenin ve değişimin yanındayım, ama müzik endüstrisinde bunu başaramadık bence. Müzik sanki sulandırılmış gibi ya da geçmişten -müziğin yaratıcı olduğu zamanlardan- alınmış örneklerle yapılıyor. Bu, müziği yapan insanlara ödeme yapıldığında kötü bir şey değil. Ancak yeni yaratıcıların canlı performanslar için kendilerini duyurabilecek bir platformları pek kalmadı. Sanırım sadece izleyip ne olacağını göreceğim.

Disko dönemine dair en çok neyi özlüyorsunuz — müziği mi, dostlukları mı?

Harika bir soru: Gerçekten dostluğu çok özlüyorum. Bu sadece benim sanatçılar arasındaki deneyimimde değil, aynı zamanda mekanlar, menajerler, müzisyenler vs. arasında da geçerliydi. Farklı mekanlara o gece ya da o hafta daha sonra sahne alacak bir sanatçıya notlar bırakırdım ve kulüpteki biri onu onlara iletirdi, onlar da bana iletirdi. Çok eğlenceliydi!

Hayalimin ötesindeyim

Bu soruları hazırlarken Londra Moda Haftası'ndaki başarınızı duydum — harika! Ödülünüz için tebrikler. Bu ödül sizin için ne ifade ediyor?

Teşekkür ederim. I AM ICON Ödülü’nü almak benim için gerçekten bir onur. Benden önce Brian May, Jimmy Choo, Karen Millen, Lord Sugar gibi birçok harika insan aldı. Müzikteki öncü ve yol açıcı katkılarımdan dolayı tanınmak benim için çok anlamlı, çünkü EMI Records/UK Dünya çapında harika bir ekiple çok çalıştım ve house müzikteki erken dönemin öncülerine fırsat sundum, bu fırsatın sadece benim değil, hepimizin olduğunu düşündüm. Chicago’dan çıkan house müzik temeldir. O yüzden bir kez daha Marshall Jefferson, Frankie Knuckles, Larry Heard, Shawn Christopher, Gavin Christopher, Loletta Holloway, Dj International Records, The HotMix 5, WMBX Radio, Barbara Proctor, DeWayne Powell, O’Dhone Jhonson’a büyük selamlar.

Bunca başarı ve ilhamla, hayallerinizi gerçekleştirdiğinizi düşünüyor musunuz? Yoksa hâlâ başarmayı hayal ettiğiniz şeyler var mı?

Hayalimin ötesine gittim. EMI Records UK beni bir promosyon turuna çıkardığında, o gün Capitol Radio ile Help A London Child etkinliğinde Bee Gee’s, Bros gibi isimlerle Prenses Diana’yı selamlamak ve el sıkışmak için sıraya girdiğim bir andayım. İçimden bayıldığımı hatırlıyorum. Yapacak daha çok şey var, hayatı anlamaya çalışan birçok genç insan (ve yaşlılar) var. Onlara yardım etmek istiyorum.

Sahnede performans sergiliyorsunuz ama aynı zamanda konuşmalar yapıyor ve danışmanlık veriyorsunuz. Her ikisi de kendine özgü değer taşıyor. İkisi de ilham verici, ama bugün sizi en çok hangisi tatmin ediyor?

Şarkı söylemeyi ve sahne almayı seviyorum, ama aynı zamanda bir hikaye anlatıcısıyım ve her şeyin bir araya gelmesi harika.

İstanbul’un bir şarkısı olsaydı, sizin hangi şarkınız olurdu?

“Young Hearts Run Free”

 

HAFTA