'Ben de erkekler kadar kötü olabilirim'
10 yıllık bir ‘tutku’ projesi, Sofia Vergara’nın başrolünü oynadığı ‘Griselda’… Suç dünyasındaki en ünlü kadın figürlerden Griselda Blanco’nun hikayesini dizinin yapımcıları, yönetmeni ve başroldeki oyuncudan dinledik…
Ece ULUSUM
Griselda Blanco, suç dünyasında kadınlara olan önyargıyı yıkan acımasız bir savaşçı, zeki bir ‘girişimci’ ve fedakâr bir anne. Griselda,1980'lerde ve 2000'lerin başında Miami merkezli uyuşturucu ticaretinde, yeraltı dünyasına öncülük edenlerden biriydi. Karteller arasında yer alabilmek için acımasız bir kişiliğe bürünerek suç dünyasının en ünlü kadınlarından biri oldu. Bugün 2.000’den fazla cinayetin sorumlusu olduğu bilinen Griselda’nın lakabı ise ‘Ana’. Suç dünyasındaki hikayesi ve bir yandan da bu dünyada bir anne olmanın zorluklarına dair anlatılacak bir hikaye ne zaman çıkar diye düşünürken, suç dünyasından figürlerin hikayelerini anlatmada öncü platformlardan olan Netflix mini dizi yaptı. Güce tapan kadın Griselda Blanco’nun 6 bölümlük hikayesi bu hafta Netflix’te yayında.
Narcos’un yaratıcıları Eric Newman, Doug Miro, Ingrid Escajeda ve Carlo Bernard’ın imzasını taşıyan, Andrés Baiz’in yönettiği dizinin başrolünü ve baş yapımcılığını Sofía Vergara üstleniyor. Dizi için Londra’da düzenlenen basın toplantısında Andrés Baiz, Eric Newman ve Sophia Vergara bizim de aralarında olduğumuz gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Sophia, çok uzun zaman oldu ve bu gerçek bir tutku projesi, bize neden on yıl sürdüğünü anlatır mısınız?
Sofía Vergara: Griselda Blanco'yu Amerika’da yaşayana kadar hiç duymamıştım. Modern Family sırasında onun hakkında bir şeyler öğreniyordum. Daha sonra televizyonda Narcos'u gördüm ve aşık oldum. İşte o zaman bunu benimle birlikte yapması gereken insanların bu kişiler olduğunu düşündüm.
Narcos'u yaptıktan ve bu dünyanın içine girdikten sonra Griselda'da sizin için farklı olan neydi?
Eric Newman: Şimdiye kadar hiçbir uyuşturucu kartelinde öne çıkan bir kadın olmamıştı ve bu ilgimizi çekti. Ancak Griselda’nın hikayesini Narcos dizisi içinde anlatmak adil olmayacaktı. Sophia beni arayıp Griselda'yı oynamak istediğini söylediğinde, karşı konulmaz bir fırsattı.
Andrés, gerçek bir hikayeden esinlenildi ama siz kendi yorumunuzu da getirdiniz. Değil mi?
Andrés Baiz: Mini dizinin 6 bölümünü de yönetme fırsatım oldu. Bu bir yönetmen için hayallerin gerçekleşmesi demek çünkü diziye kendi tarzınızı katabiliyorsunuz. Griselda karakterini çok seviyorum çünkü çok katmanlı. Etrafındaki erkekler kaba kuvvet, tehdit, silah ve şiddet gibi başka taktikler kullanırken o hayal gücünü ve zekasını kullanıyor. Bence bunu diziye de taşıdık.
Karakteriniz Griselda'nın nelerini seviyorsunuz?
S.V.: Bir oyuncunun böyle karmaşık birine bürünebilmesi büyüleyici. Kolombiyalıyım, kadınım, anneyim ve göçmenim. Ben de her zaman kendi paramı kazanmak isteyen biri oldum. Ancak hep şunu düşündüm, ,nsanlara zarar verdiğiniz, sadece kendiniz için bir şeyler yaptığınız o noktaya nasıl gelirsiniz? Bunlar benim için anlaması zor şeylerdi.
Erkek egemen bir dünyada bir kadın hakkında hikaye anlatmak nasıldı?
E.N.: Escobar, Gallardo ve diğer uyuşturucu baronlarını çalışırken yaptıkları şeyleri kendi sözleriyle anlatma konusunda sıkıntı yaşamadık, her şey bir çeşit fetihle ilgiliydi. Griselda Amerika’da bulunma cesaretini gösteren kişi olduğu için çok farklıydı. Bir suçlu için Amerika'ya iade edilmekten daha korkutucu bir şey yoktur. O zaten oradaydı ve işini yapıyordu. Olaylardan kendine pay çıkarmıyordu. Sadece kendi gücünü ve ihtişamını yaşayan Escobar'ın aksine, başlangıçta yolunu kaybetmişti.
Kadınlara karşı ayrımcılık her yerde, keza suç dünyasında da. Griselda erkek egemenliğini ve önyargıyı kırmayı başarıyor. Sizce onu bu kadar güçlü yapan şey ne?
S.V.: Sanırım çocuklarına, ailesine tek başına yardım edemeyeceği bir şey için duyduğu korku ya da sevgi hissi. Bence her şey iyi niyetle başladı. Zeki biriydi, bu onu “yapabilirim” demeye itti. Ben de bunu yaşadım, daha önce hiç rol almamama rağmen Modern Family'de iyi bir iş çıkardım ve bu bana dramatik bir rol oynamak kadar çılgınca şeyler yapabileceğimi hissettirdi. Bence bir kadın olarak daha da güçlenmeye başladı ve aman Tanrım, bunu yapabilirim, ben de erkekler kadar kötü olabilirim, o adamlar kadar para kazanabilirim dedi. Bence bu da onu yaptığı şeyi yapmaya itmeye başladı.
E.N.: Tüm bunlara katılıyorum. Bence hem tanıklık ettiği hem de kendisine uygulanan şiddet ve fuhuşa zorlanması onu sertleştirdi.
A.B.: Toplum Griselda'ya, uyum sağlamak zorundasın dedi ve o uymak istemedi. Ancak düşmanı olan erkekleri ve taktiklerini taklit edince kendini kaybetti.
‘UYUŞTURUCU TRAFİĞİ İŞİNİ DE İYİ BİLİYORUM’
Hikayeyi tüm dünyaya anlatmak sizin için neden bu kadar önemliydi?
S.V.: Kolombiyalı bir kadınım. Çok sevecenizdir, koruyucuyuz, her şeyimiz aile ve fedakarlık üzerine. Ayrıca uyuşturucu trafiği işini de iyi biliyorum, kardeşim bu işteydi, bu işin içinde büyüdüm. Bir kadının nasıl o noktaya gelebildiğini ve erkekler kadar iyi olabildiğini anlayamıyordum, Kolombiyalı bir kadının böyle olabileceğine inanamıyordum ama bu gerçek bir hikayeydi. Bunu anlatmak önemliydi.
Araştırmanızı yaparken Griselda hakkında sizi en çok şaşırtan şey neydi?
S.V.: Her şey. Başlangıcı zordu, eğitimsiz bir kadın. Bir bakışta tehditkar gözükmeyen birisi ama tüm bunları yapmasını sağlayan bir şeyler var içinde. Evet, korkunç şeyler tabii ama düşününce Griselda isteseydi Kolombiya’nın başkanı bile olabilirdi ama içinden gelenler sebebiyle olmamayı seçti.
Sizi Griselda'nın dünyasına en çok çeken şey neydi?
S.V.: Bu zor bir iş, eğer doğru şekilde yapmazsanız, başaramazsınız ve Mickey Mouse gibi görünebilirsiniz. Sanırım ilk 10 dakikamı eşyalara bakarak ve dokunarak geçirirdim. Çakmağım bile eşsizdi, onu çalmış olabilirim. (Gülüyor.) Latin Amerikalı oyuncularla birlikte çalışma şansı yakaladım. Kolombiya'ya, Meksika'ya gidemiyorum, yaptıkları yapımları izleyecek zamanım yok. Umarım Griselda, bu oyuncular için Modern Family'nin bana yaptığından daha fazlasını yapar.
Makyaj, protezler ve yürüyüş şekliniz nasıl tasarlandı?
S.V.: Zordu ama eğlenceliydi. Başından beri Griselda'ya tıpatıp benzememem gerektiğini biliyorduk, zamanımız da yoktu. Benim için en önemli şey yok olmaktı, Modern Family’deki Sophia’nın yani Gloria’nın yok olmasını istedim. İnsanların "bu takma burunlu Gloria" diye düşünmesini istemiyordum. Farklı peruk, burun ve kirpiklerle birçok deneme yaptık. Ten rengimi değiştirirdim. Göğüslerimi küçülten sütyen ve popomu bir Latin kızı gibi hareket ettirmeyen kıyafetler giydim. Altı ay boyunca kendimi bir vücut pozisyonuna soktum. Bir gün işe gidemedim çünkü yerimden kalkamıyordum, 50 yaşındayım, sigara içiyorum. Bazı enjeksiyonlar oldum, sanırım şu an o şekilde yürüdüğüm için bir diskimde problem var. Arada bir fizik tedaviye gidiyorum.
‘BELKİ ESKİ KOCAMI ÖLDÜRÜRÜM’
Sophia ile hazırlık ve başlangıç aşamasında nasıl çalıştınız?
S.V.: Hiç sigara ya da kokain kullanmadım ama nasıl kullanacağımı bana öğretti.
A.B.: Harika fotoğraflara ve prodüksiyon tasarımına sahip olabilirim ama önemli olan oyuncular ve duygular, asıl önemli olan bu. İçimden berbat olduğunu düşünsem bile aktörün fikrine asla hayır demem. Bu yüzden Sophia'nın kendini güvenli bir ortamda hissetmesini, istediğini söyleyebilmesini, deneyebilmesini ve tabii diğer oyuncuların da bunu yapabilmesini istedim.
S.V.: Beni yönlendirmekten korkmayan bir yönetmene ihtiyacım vardı. Modern Family’de Ed O'Neil gibi biriyle 11 yıl boyunca çalıştım, öğretmenim gibiydi, çok şanslıydım, her şeyi ondan öğrendim. Bu dizide Latin Amerikalı bir oyuncu kadrosuna sahip olmak o kadar muhteşemdi ki… Onlara "sen olsan burada ne yapardın?" gibi sorular soruyordum. Andy'e de öyle, bir oyuncu olarak benim için çok büyük yardımı oldu.
Griselda bir anti-kahraman, ortak bir yönünüz olduğunu düşündüğünüz bir şey var mı?
S.V.: Sanırım oğlum için birini öldürebilirim. Hatta belki eski kocamı öldürürüm, yok canım şaka yapıyorum. (Gülüyor.) Onun aksine parayı severim. Ama illa zengin birisiyle evlenmek istemem.