Başrolde Catherine Deneuve!
16-27 Mayıs tarihlerinde gerçekleşecek Cannes Film Festivali’nin poster kızı olan Catherine Deneuve’ün büyüsünü birlikte keşfedelim…
Cengis ASİLTÜRK
ASRIN GÜZELLERİNDEN CATHERINE DENEUVE’NUN doğumunun üzerinden 80 yıl geçti. Deneuve’nun oyunculuk kariyeri öğrenciyi canlandırdığı Les Collégiennes (Üniversiteli Kızlar ya da The Twilight Girls - Alacakaranlık Kızları) adlı filmle başladı. Yıl, 1957. Bu, sinemanın artık nerdeyse gerçek anlamda bir sanat sayılmaya başlandığı Fransız Yeni Dalga Sinema Akımının ilk yıllarıdır. Akım, onun oyunculuk kariyerinin başladığı 1950 sonlarında ve 1960’lı yıllarda, sinema dünyasını sarsıcı bir biçimde etkilemiştir.
Sinemanın sanat kimliğinin kesinleşmesiyle, Deneuve aranan oyunculardan biri haline gelmişti. Akımın önemli yönetmenlerinden Jacques Demy, François Truffaut ve Jean-Pierre Melvillle gibi yönetmenlerin yanı sıra, Roman Polanski, Luis Buñuel, Lars Von Trier gibi sinemanın kalburüstü yönetmenleri, başarılı oyunculuğu nedeniyle onu tercih etmiştir.
Beyaz perdede sarışın, sakin ve soğuk kadın karakteri denilince akıllara ilk gelen kuşkusuz ki Deneuve adı olacaktır. Ancak onu, “güzel sarışın kadın” diye anmak, onun hakkında pek az şey bilmektir. Zira Deneuve, canlandırdığı karakterlerin psikolojisine bürünebilme yeteneğiyle öyle bir imaja sıkıştırılma tuzağına düşmediğini çoğu filmiyle kanıtlamıştır çünkü ailesi sağlam bir kaledir: Babası Maurice Dorlèac, Ablası Françoise Dorléac ve annesi Reneé Simonot de oyuncuydu.
Deneuve’nun tek evliliğini yaptığı fotoğraf sanatçısı David Bailey dışında, sinema dünyasından Rogar Vadim, Marcello Mastroianni, Hugh Johnson partnerleri arasında yer almıştır. Bir diğer partneri, gazeteci ve televizyon yöneticisi Pierre Lescure olmuştur. Profesyonel kariyerinde Catherine Deneuve diye bilinen Catherine Fabienne Dorléac, 22 Ekim 1943’te Paris’te doğdu.
Onu bir dünya yıldızı haline getiren, Les Parapluies de Cherbourg (Cherbourg Şemsiyeleri, 1964) filmi oldu. Deneuve’nun, Geneviève karakterini canlandırdığı film, akıllara kazınan oyunculuk kariyerine giden yolda, adeta kilometre taşı niteliğindedir. Geneviève, âşık olduğu oto tamircisi Guy Foucher ile evlenmek istemektedir. Küçük bir butikte birlikte şemsiye sattığı annesi, kızının Guy ile evlenmesine karşıdır. Guy askere alınıp Cezayir’e gönderilir. Hamile olduğunu öğrenen Geneviève altın işi yapan Roland Cassard ile evlenir. Yaralandığı için askerden erken dönen Guy, Normandiya kıyısında bulunan Cherbourg’a geldiğinde, hiçbir şeyi bıraktığı yerinde bulamaz. Koşullar, geriye dönüşün mümkün olmadığını gösterir. Yönetmenliği Jacques Demy’ye ait filmde, şarkı halinde olmayan bir tek diyaloğa rastlanamaz. Kalp burkan bir hikâyenin anlatıldığı bu film bir müzikaldir. Deneuve, çok güçlü bir oyunculuk sergilenmesini gerektiren filmde oynadığında henüz 21 yaşındadır. Diğer önemli filmleri ise 8 Femmes (8 Kadın, 2002), TheHunger (Açlık, 1983), Belle de Jour ( Gündüz Güzeli, 1967) ve Repulsion (Tiksinti, 1965).