Bardak olmayın, göl olun
Hayatımızdaki zorluklar kaçınılmazdır, ancak onları nasıl karşıladığımız ve nerede konumlandırdığımız bizim asıl gücümüzü ve büyüklüğümüzü belirler. İşte bu bakış açısıyla, kalbinizi genişletecek altı öneri…
TUNÇ DİPTAŞ
Eski bir hikâye vardır: Hintli bilge bir kadın karşısında üzgün bir yüz ifadesiyle oturan genç adama sorar: “Neden üzgün olduğunu sorabilir miyim?”
Genç adam içini döker: “Etrafımda herkes neşe ve mutluluk içinde yaşıyor. Ama benim hayatım sıkıntı ve zorluklarla dolu.”
Bilge kadın onu sakince dinler. Sonra yavaşça bir bardak su doldurup ona uzatır. Ardından bir kâse tuz çıkarıp gencin şaşkın bakışları arasında, suyun içine döker.
Genç adam, bilge kadının neyi amaçladığını tam olarak anlayamasa da onun bilgeliğine güvenerek kadının işaretiyle sudan bir yudum alır. Yüzü ekşir, suyu yere püskürtür, somurtarak, “Çok acı bu… İçilecek gibi değil” der.
Bilge kadın hafifçe gülümser, onu gölün kenarına götürür ve “Şimdi de göle bir avuç tuz at” der.
Genç adam söyleneni yapar, tuz gölde kaybolur. Genç adam diz çöküp gölden su içer ve “Ferahladım, çok iyi geldi” der.
“Tuzu tadabildin mi?”
Genç adam mahcup bir şekilde gülümser ve “Hayır” der.
Bilge kadın şunu der: “Tuz, hayatın sıkıntılarıdır. Onları küçük bir bardağa koyarsan, acıyı hissedersin. Onları geniş bir göle koyarsan, fark etmezsin. Dünyanı genişlet, problemlerinden daha büyük ol. Kalbini aç. Bardak olma, göl ol.”
Hayatımızdaki zorluklar kaçınılmazdır, ancak onları nasıl karşıladığımız ve nerede konumlandırdığımız bizim asıl gücümüzü ve büyüklüğümüzü belirler.
İşte bu bakış açısıyla, kalbinizi genişletmek ve zihninizi geliştirmek için altı öneri:
1) Zihninizi sizi güçlendirecek bilgilerle besleyin:
Hayatta ilerlemenin en etkili yolu, zihninizi doğru ve faydalı bilgilerle beslemekten geçer. Hangi alanda başarı hedefliyorsanız, o alanda derinleşmek için her gün en az 30 dakikanızı okumaya, öğrenmeye ayırın. İyi fikirler asla ayağınıza gelmez; onları bulup çıkarmak sizin elinizdedir. Zihninize ne ekerseniz, hayatta onu biçersiniz.
2) Vücudunuz ve zihniniz el ele çalışır:
Kendinizi stresli, gergin ya da hayatın yükü altında ezilmiş gibi hissediyorsanız, işler yolunda gitmiyorsa, anksiyete ya da panik ataklarla boğuşuyorsanız, bedeninizi harekete geçirin. Araştırmalar gösteriyor ki günde sadece 20-30 dakikalık düzenli bir egzersiz sadece vücudunuzu zinde tutmakla kalmaz, zihninizi de berraklaştırır ve size ihtiyacınız olan enerjiyi sağlar.
3) Başarılı insanlardan ilham alın:
Başarılı olmanın sırrını keşfetmek için her şeyi baştan öğrenmenize gerek yoktur. Sizden önce o yoldan geçen ve hedeflerine ulaşan insanlardan ilham alın. İşinizde başarılı mı olmak istiyorsunuz? Finansal özgürlük mü hayaliniz? Bu başarıya ulaşmış insanları gözlemleyin. Onların ne yaptığını, nasıl düşündüğünü inceleyin ve kendinize uyarlayın. Böylece hem yolunuzu kısaltır, çabuk ilerler hem de daha sağlam adımlar atarsınız.
4) Bir koç veya mentor ile çalışın:
Yolunuza ışık tutacak bir rehber, tecrübeli bir yol arkadaşı size sadece ahlaklı kısa yolları göstermez, aynı zamanda motivasyonunuzu yüksek tutar ve potansiyelinizin en üst seviyesine çıkarır.
5) Harekete geçin:
Belirsizlikler karşısında korkularıyla baş edemeyen birçok insanın ortak sorunu harekete geçememektir. Farkındalık ancak harekete geçildiğinde işlevsellik kazanır. Planlamadan daha önemli olan aksiyon alabilmektir.
6) Veren el alan elden üstündür:
Hayata anlam yüklemenin yolu, aldığınızdan daha fazlasını vermeye odaklanmaktan geçer. Eğer bu düşünceyi yaşamınızın merkezine koyup her alanda uygularsanız, etrafınızdaki değişimin ne kadar güçlü ve olumlu olduğunu göreceksiniz. Vermek, değer katmak sadece başkalarını mutlu etmez; aynı zamanda sizin de hayatınızı zenginleştirir ve sizi daha tatmin edici bir yola götürür.
İyi işler, güzel ruhlarla yapılır. Tarihin sayfaları sıkıntılara ve problemlere odaklanarak şikâyet edenleri değil, onları gelişimin bir parçası olarak görüp kalbini genişletenleri, zihnini büyütenleri yazar.
Bilge kadının dediği gibi: “Bardak değil, göl olun”