Balık tutmak benim için bir terapi

Bambi Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Adem Çetmen’in iki tutkusu var: Drag yarışı ve balık tutmak. Drag yarışlarında Türkiye rekoru olan Çetmen, balık tutmanın ise kendisi için bir terapi olduğunu söylüyor: “Oltayı suya attığımda tüm sorunları da suya bırakıyorum.”

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Balık tutmak benim için bir terapi

Fatoş BOZKUŞ

Bambi Yatak Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Adem Çetmen, iş ve özel hayat dengesini kurmuş yöneticilerden.

İş dışında herkesin hayatında kendisini mutlu ve enerjik hissettiren bir alan açması gerektiği görüşünde olan Çetmen, yoğun iş temposu arasında hobilerine zaman ayırmaya gayret ediyor. Çetmen’in bu anlamda iki tutkusu var: Biri drag yarışı yapmak, diğeri ise balık tutmak. Uzun zamandır drag yarışı ile ilgilenen Çetmen'in bu alanda rekoru bile var var. Çocukluğundan bu yana balık tutmaya da merakı olduğunun altını çizen Çetmen, oltayı suya attığı andan itibaren dünyayla ilişkisinin kesildiğini söylüyor.

HAFTA olarak bu iki hobisini Adem Çetmen’den dinledik.

Pek çok iş insanı gibi sizin de yoğun bir iş temponuz olduğunu biliyoruz. Bu koşturma içinde kendinize ve ailenize yeterince zaman ayırabiliyor musunuz?

Gün içindeki yoğun tempom akşama da uzayan toplantılar ve iş seyahatleri nedeniyle hafta içi pek ayıramasam da hafta sonlarını ailemle geçirmeye gayret ediyorum. Çocuklarıma ve eşime zaman ayırıyorum. Ayrıca hobilerime de zaman ayırmaya çalışıyorum. İş elbette hem kariyer hem de kişisel hedeflerimizi gerçekleştirmemiz için önemli bir kulvar ancak iş dışı her faaliyet de zihinsel ve fiziksel olarak bizi geliştiriyor. Ben mutlaka iş dışında da kendimizi mutlu ve enerjik hissettiren bir alan açmamız gerektiğini düşünüyorum. Benim drag yarışlarına ve balık tutmaya merakım var. Elimden geldiğince bu hobilerime de zaman ayırıyorum.

Balık tutmaya ne zaman başladınız? Çoğunlukla nerede tutuyorsunuz?

İzmir de yaşadığım için küçük yaştan beri balık tutmaya merakım var. Olta balıkçılığı yapıyorum. Bir ara zıpkınla da denemişliğim var. Ama olta ile balık tutmanın zevki bir başka oluyor. İzmir ve çevresinde balık tutmak için oldukça fazla alan bulunuyor. Mevsimine göre, balık çeşitliliğine göre hatta hava durumuna göre yer belirliyoruz. Hazırlıklarımızı yapıp tekne ile avlanacağımız alana gidiyoruz.

Ne zamanlar balık tutmaya çıkıyorsunuz?

Eskiden daha sık gidebiliyordum, işlerin yoğunluğundan dolayı son zamanlarda 2-3 ayda bir hafta sonu balık avlamaya çıkabiliyorum.

Tek mi çıkarsınız peki?

Güzel bir arkadaş ekibimiz var. Onlarda benim gibi balık avına meraklı kişiler. Tek başına keyif almıyorum.

Bu hobiniz size ne katıyor?

Burada tek amaç balık tutmak değil zaten. Biraz hava değişimi, bir süre iş ortamından uzaklaşıp biraz stresten arınmak. Enerji depolamak, zihin açmak. Arkadaşlarla güzel vakit geçirmek. Hepsi de güzel ve değerli şeyler. Bunları yaparken de çok keyif alıyorum.

Oltayı suya bıraktığın zaman, bir anda dünya ile ilişkin kesiliyor. O an tüm sorunları da suya bırakıyormuşsun gibi zihnini de boşaltıyorsun. Yani balık tutmak aslında benim için bir terapi şekli.

Bugüne kadar balık tutma rekorunuz var mı?

Bugüne kadar çok balık tuttum ama en büyüğü 12 kiloluk bir granyöz oldu.

Sizin aynı zamanda otomobil yarışı merakınız da var. Bu merak nasıl oluştu? Sonrasında hangi yarışlara katıldınız?

Uzun zamandır drag yarışı ile ilgileniyorum bu alanda rekorum var. Türkiye rekorunu 8,956 saniyeye çektim. Bu dikkat, çeviklik gerektiren bir spor elbette… Bu anlamda kendimi ve farklı yeteneklerimi de geliştirmemi sağladı. Yeni rekor denemeleri için çalışmaya devam ediyorum.

İlk ne zaman yarışmaya başladınız?

İlk resmi yarışlara, 2002 yılında önce drag yarışları ile başladım. 

Neden drag ve parkur yarışı? Diğer yarışlardan farkı nedir?

Drag yarışları diğer bir adıyla kalkış yarışları genelde motosiklet ve otomobillerin yarıştığı, tek seferde yan yana aynı çizgide duran iki aracın asfalt zemin üzerinde kalkış gerçekleştirdiği ve bitiş çizgisini ilk geçenin kazandığı bir yarış türü. Otomobillerin durağan halden en kısa sürede bitiş çizgisine ulaştırılması hedeflenir. Bunun için en önemli faktörler otomobilin patinaja düşmemesi ve vites geçişlerinin düzgün, kayıpsız gerçekleştirilmesidir.

Drag yarışlarında kontrolün yüksek, tepkilerin hızlı ve çevik, konsantrasyonun tam olması gerekiyor. Bu da sürücüye öncesinde ciddi bir çalışma gerektirirken, aracın da bu kanatsız uçuşa en doğru şekilde hazırlanması için zaman harcaması gereken heyecanlı bir türüdür.

Yarışlara nasıl hazırlanıyorsunuz? Öncesinde uyguladığınız antremanlar ya da bir diyet var mı?

Öncesinde antrenman mutlaka yapıyorum. Psikolojik olarak hazırlanıyorum.

Bu sporun size ne kattığını düşünüyorsunuz?

Yeni liderlerin zaten sahip olması gereken özelliklerden bir tanesi de çeviklik. Takımlarınıza görev atarken onların esnek ve hızlı olması için sizin de onlara örnek olmanız lazım. Ayrıca takımların kendi yeteneklerine uygun şekilde görevlendirmeniz ve delegasyon konusunda da rahat davranmanız lazım. Hem spor hayatım hem de iş hayatımda bu alanda ben de değişirken, ekibime sağladığım bu esneklikler sayesinde firma içi uyumun da yükseldiğini gözlemliyorum.

Favori telefon uygulamanız: Instagram

En sevdiğiniz etkinlik: Arkadaşlarımla akşam yemeği

Yaz tatili mi, kış tatili mi? Yaz

En sevdiğiniz yemek: Kokereç ve Hünkar Beğendi

Unutamadığınız sinema filmi: Dövüş Kulübü

En son izlediğiniz dizi: Gibi

Favori restoranlarınız: Akın’ın yeri İzmir – Urla, Özbek

Çay mı, kahve mi: Çay

Kahvaltı mı, akşam yemeği mi: Akşam yemeği

En son aldığınız elektronik eşya: Cep telefonu

En çok kime gülersiniz: Kemal Sunal

Rüya tatiliniz: Deniz, kum, güneş.

“Ben mutlaka iş dışında da kendimizi mutlu ve enerjik hissettiren bir alan açmamız gerektiğini düşünüyorum. Benim drag yarışları ve balık tutmaya merakım var. Elimden geldiğince bu hobilerime zaman ayırıyorum.” -ADEM ÇETMEN

 

 

HAFTA