500 milyonluk çalım

Fenerbahçe neredeyse 2 ay boyunca Zaha transferiyle yatıp kalktı, ancak bir türlü pürüzleri aşamadı. Galatasaray ise devreye girdikten iki gün sonra oyuncuya imzayı attırdı. İşte, Türk futbol tarihinin unutulmayacak çalımlarından biri olarak kayıtlara geçen Zaha transferinin perde arkası…

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
500 milyonluk çalım

CEYHUN KUBURLU

Sarı-Kırmızılılar iki günlük bir operasyonla Dazet Wilfried Armel Zaha’yı renklerine bağlamayı başardı. Tabi ki bu süreç hiç de kolay olmadı. Erden Timur’un yine başrolde olduğu transfer operasyonu çok gizli yürütüldü. Hatta o kadar gizli bir çalışma yapıldı ki bazı yöneticilerin bile iş bittikten sonra haberi oldu. Geçtiğimiz sezon yaptığı transferlerle çok güçlü bir kadro kuran Galatasaray şampiyonluk ipini göğüsleyerek hedefine ulaşmıştı. Eksik bölgelere güçlendirme hamleleri yapan sarı-kırmızılılar bu sefer sadece ligde değil Avrupa’da da başarıyı hedefleyen bir kadro kuruyor. Bunun en büyük örneği gerçekleşen Zaha transferi oldu. Yıldız oyuncunun gelişi ile adeta yer yerinden oynarken Galatasaray yönetimi ezeli rakibi Fenerbahçe’ye son yılların en büyük transfer çalımını atmış oldu.

ERDEN TİMUR FAKTÖRÜ

Günlerdir yıldız oyuncunun Fenerbahçe ile sözleşme imzalaması beklenirken hatta Türkiye’ye geliş gününe kadar haberler çıkarken sarı-kırmızılılar iki günlük yaptığı girişimle Zaha’yı renklerine bağlamayı başardı. Zaha ile son iki günde anlaşma aşamasına gelen Galatasaray’da aslında Erden Timur yaklaşık iki haftadır oyuncunun durumunu yakından takip etti. Zaha ile Fenerbahçe arasındaki süreçle yakından ilgilenen Timur iki taraf arasında görüşmelerin durma aşamasında devreye girdi ve ezeli rakibinin sunmuş olduğu teklifte ufak revizeler yapıp imzayı attırdı. Aslında daha doğru bir deyimle çorbayı Fenerbahçe pişirdi Galatasaray içti.

DROGBA İLE İŞBİRLİĞİ

Erden Timur’un Zaha’yı ikna etmesi sadece kontratta yazan rakamlarla olmadı. Oyuncuya özellikle Avrupa Kupaları’ndaki hedeflerini ve projelerini anlatan başarılı yönetici güçlü bir kadro kuracaklarının da garantisini verdi. Öte yandan İcardi, Mertens, Zaniolo, Torerira, Muslera gibi yıldızların da sarı-kırmızılı formayı giyecek olması ve Şampiyonlar Ligi’nde mücadele etme ihtimalinin bulunması başarılı oyuncunun tercihinde etkili oldu. Transferin başka bir detayı da Drogba’ydı. Efsane oyuncunun kendi vatandaşına Galatasaray hakkında vermiş olduğu olumlu referans Zaha’nın kararında pozitif katkı yaptı. Yıldız oyuncunun gelişi ile kadrosu iyice güçlenen Okan Buruk’u ilk on birini oluşturması açısından artık tatlı bir zorluk bekliyor.

ÇILGINCA BİR MALİYET

Zaha transferinin mali detayları ise adeta dudak uçuklattı. Yapılan açıklamada, “Profesyonel futbolcu Dazet Wilfried Armel Zaha ile transferi konusunda 3 sezon için anlaşmaya varılmıştır. Yapılan anlaşmaya göre futbolcuya net 2.330.000 Euro tutarında imza ücreti ve her bir futbol sezonu için net 4.350.000 EUR sezonluk ücret ödenecektir" denildi. Yani Galatasaray, Zaha çalımıyla beraber kasasından 500 milyon TL'yi aşan bir paranın çıkmasını taahhüt etmiş oldu.

İDOLÜ HER ZAMAN AYNI

Zaha için Drogba ayrı bir yer tutuyor. Onu her zaman kendisine rol model alan Zaha, çocukken Chelsea maçlarını kaçırmadan izliyordu. Fildişi Sahilli vatandaşının ligde bu kadar hakimiyet kurabilmesi onda büyük bir hayranlık yarattı. 2017’de bir röportajda Drogba için “O, kelimenin tam anlamıyla bir canavardı. Savunmacılar onunla başa çıkamadı. Birini uzak tutarken aynı zamanda döner ve bir şekilde içeri kıvrılırdı. O farklı bir sınıftı” değerlendirmesinde bulundu.

GERÇEK BİR HAYIRSEVER

Kariyeri boyunca maaşının en az yüzde 10’unu hayır kurumuna bağışlayan Zaha, kız kardeşinin kurduğu yetimhanenin yanı sıra Güney Londra’da kurduğu futbol akademisi ile gençlerin hayatına dokunuyor. Ayrıca kurduğu Zaha Vakfı ile de Fildişi Sahili’ndeki bölgelerin ve toplulukların gelişimini teşvik etmeye ve geliştirmeye yardımcı oluyor.

FUTBOLLA HAYATA TUTUNDU

Wilfried Zaha babası sayesinde futbola tutundu. Onun yeteneğini fark eden babası çetelerden uzak kalıp futbol oynaması için 17 yaşına kadar akşam saat 18.00’den sonra dışarı çıkmasını yasakladı. Zaha bu durumu şu sözlerle ifade etmişti: “Erken yaşlardan itibaren katı ebeveynlerim vardı. Şimdiye kadarki en erken sokağa çıkma yasağını yaşadım. Akşam 6 ve akşam 7’ydi. Ve ben 17 yaşındaydım. Herkes eğlenirken çok canımı yakıyordu ama ben daha büyük resme odaklanırdım. Annem ve babam bana öğüt veriyorlardı. Babam bunu ne kadar istediğimi biliyordu.”

 

HAFTA