TSKB/Burcu Ünüvar: Kamu, hayat kalitesini iyileştirecek alanlara harcama yapmalı
Kamunun eğitim ve sağlık hizmetlerini iyileştirecek yatırım harcamaları yapmasının yaşam kalitesini iyileştireceğini ve kamu hizmetlerine güveni artıracağını ifade eden TSKB Başekonomisti ve Direktörü Burcu Ünüvar, “Bu harcamaların enflasyonla mücadeleye destek veren etkileri var” diye konuştu.
İLHAN DUMAN
Nasıl Bir Ekonomi TV’de Ekonomi Masası’nın konukları altın ve para piyasaları uzmanı Mehmet Ali Yıldırımtürk ile Türkiye Sınai Kalkınma Bankası (TSKB) Başekonomisti ve Direktörü Burcu Ünüvar oldu. Uzmanlar, EKONOMİ Gazetesi Genel Yayın Koordinatörü Talip Aktaş, gazeteci Berfin Çipa ve Barış Esen’in sorularını yanıtlayan uzmanlar piyasaları ve ekonomiyi değerlendirdi.
“Jeopolitik gerginlikle yükselen altın fiyatında, sert düşüş de olabilir”
Altın piyasasındaki gelişmeleri yorumlayan Mehmet Ali Yıldırımtürk, ABD seçimlerinden önce belirsizliğin fiyatlandığı bir dönemde altının çok hızlı yükseldiğini, seçimden sonra da sert düşüş olduğunu ifade etti. Bu düzeltme hareketinin çok kısa sürdüğünü vurgulayan Yıldırımtürk, “Bugünlerde tekrar toparlanma ve 2.600 doların üzerine çıkmasıyla beraber muhtemelen 2.650 dolarda bir dirençle karşılaşılabilir. Ama sene sonunda 2.700-2750 dolardan kapatabiliriz diye düşünüyorum” dedi.
ABD’de 20 Ocak’tan sonra kurulacak hükümetin politikalarının altını seyrinde rol oynayacağını ifade eden Yıldırımtürk, “Trump'ın, ikinci döneminde nasıl bir politika izleyeceği netleşmiş değil. 20 Ocak'tan sonra bu belli olacak” dedi. Bugün itibariyle Rusya ve Ukrayna üzerinden bir çatışma olduğunu belirten Yıldırımtürk, “Bir taraftan Almanya Yasama Bakanı’nın Ukrayna'yı desteklemesi ama Almanya Başbakanı’nın Rusya Devlet Başkanı Putin'le görüşmesi, bu arada Biden'ın da Ukrayna’yı desteklemesi biraz ortalığı karıştırmış gibi görünüyor. Öte yandan Körfez ülkelerindeki çatışmalar da devam ediyor. Dolayısıyla jeopolitik gerginlikler daha çok ön planda ve bu fiyatlanıyor. Bu arada da aralık ayında Fed’den bir faiz indirimi beklentisi var. Bu da altını ayrıca destekliyor. Fakat böyle hızlı yükselişler tabii ki yine düşüşleri de getirebilir. ‘Bundan sonra altın artık düşmez. Yukarı devam edecek’ gibi bir düşüncede olmak şu anda için çok uygun değil diye düşünüyorum şeklinde konuştu.
“Enflasyonla mücadelede toplumsal mutabakata ihtiyacımız var”
Asgari ücret konusundaki tartışmaları değerlendiren Burcu Ünüvar da “Asgari ücret çok önemli bir konu. Ancak buna, sadece ‘enflasyona nasıl bir etkisi olacak?’ perspektifinden bakmak eksik kalır. Bizim enflasyonla mücadelede bir toplumsal mutabakata ihtiyacımız var. Enflasyon hedeflemesi bir toplumsal mutabakat rejimidir. Bu rejimin içerisinde sadece en düşük gelir grubuna fatura kesersek bu mücadelede başarılı olamayız. O nedenle insani şartlar, Birleşmiş Milletler'in deyişiyle insan onuruna yaraşır bir hayat için ücret belirlenirken hayat kalitesinin mutlaka dikkate alınması gerekiyor” dedi.
Enflasyonu doğrudan yükseltmeyen bir kesimin, enflasyonu tek başına düşürecek bir grup olarak belirlenmemesi gerektiğini söyleyen Ünüvar, “Biz TSKB iktisatçıları olarak böyle çetrefilli işlerde ortak sorumluluğa işaret ediyoruz ama farklılaştırılmış yük alınması gerektiğini söylüyoruz. Enflasyonla mücadelede ortak sorumluluk, ama farklılaştırılmış yük almamız gerekiyor. Bazen bu rakamlar konuşulurken en düşük gelir grubuna en yüksek yükün verilmeye çalışıldığını görüyoruz. Bu enflasyonla mücadeleye de zarar verecek bir yaklaşım olacaktır” açıklamasını yaptı.
“Kamunun hizmeti iyileştirici harcamaları, güveni artırır”
Öte yandan yaşam şartlarını iyileştirmenin tek yolunun ücret zammı olmadığına dikkat çeken Ünüvar, şöyle devam etti: “Bazen biz Türkiye'de iktisat politikasını sadece para politikasına, para politikasını da sadece faize indirgiyoruz. Dolayısıyla ‘Bu faiz, enflasyonu düşürür mü? Aman bu sırada kimse harcamasın’ sarmalının içine girdik. Oysa bazı harcamaları da artırmak gerekiyor. Çocuklarını özel okula gönderen veliler, 30-40 yıl öncesine göre artık daha fazla. Kamunun, devlet eliyle verilen eğitimin kalitesini, fiziki şartlarını artırması, iyileştirmesi, buna yatırım yapması, insanların çocuklarını özel okuldan ayırmasına ve vergisi karşılığında aldığı eğitim hizmetine daha fazla güvenmesine neden olacaktır. Bu aynı zamanda hayat kalitesini iyileştirici de bir durumdur. Yani artık özel okul ya da özel sağlık hizmeti gibi masrafların azalmasına da etkisi olacaktır. Bütçe dediğimizde, maliye politikası dediğimizde sadece ‘aman harcamayalım’ üzerinden gidiliyor. Kamu, eğitime ve sağlığa yatırım için harcasın. Bunların da hayat kalitesini iyileştirecek etkileri var, enflasyonla mücadeleye destek veren etkileri var. Biraz daha bütüncül bakabilirsek süreci de daha hızlı ilerletebileceğimizi düşünüyorum.
“Fiyat istikrarının olmadığı yerde yatırım ve büyüme de olmuyor”
Para politikası açısından ise Türkiye’nin enflasyonla mücadelede çok önemli adımlar attığını ifade eden Burcu Ünüvar, “Hane halkının enflasyon sabırsızlığını anlamak lazım. Çünkü tencereyi kaynatmaya çalışıyor. Çocuğu okula gönderiyor vesaire… Ama iş dünyası açısından baktığımızda buradaki sabırsızlığın sonuçlarını onlara daha iyi anlatabilmeliyiz. Çünkü şunu biliyoruz ki fiyat istikrarının olmadığı yerde yatırım da büyüme de olmuyor. Burada literatür de kendi deneyimimiz de net. Enflasyonun geldiği nokta bizim senenin başında öngördüğümüze göre biraz daha yukarıda. Dolayısıyla beklentiler, fiyatlamalar daha katı. Ama düşmesi yönündeki beklentimiz devam ediyor” dedi.
Hane halkı ve reel kesimin enflasyon tahminlerinde Merkez Bankası’na yakınsamadığını, Merkez Bankası’nın tahminlerini yukarı çekerek bu kesimlere yakınsadığını belirten Ünüvar, “Oradaki rakamların gerçekçi ve olumlu olduğunu düşünüyorum. Merkez Bankası'nın gerçekçi iletişim yapması, güvenilirliği açısından çok önemli. Kasım ayı enflasyonunu bir görelim. Biz ocak ayına koyduk faiz indirimi beklentimizi. İç talepte canlanma yönünde sinyaller görüyoruz. Bu nedenle de erken sembolik bir faiz indiriminin riskli olacağı görüşündeyiz” diye konuştu. Eğer kasım enflasyon verisi, alt kalemleriyle iyi bir sonuç verirse aralıkta sınırlı bir indirimle Merkez Bankası’nın sahaya girebileceğini söyleyen Ünüvar, “Biz tercihimizi, yönetilen, yönlendirilen fiyatlar tarafında gelecek riskleri de görmek açısından ocak ayı olarak söylüyoruz” diye konuştu.