Teğmenler yazılı savunma verdi: Bu olay planlı değildi

Mezuniyet töreninde kılıç çatan ve mevzuatta olmayan subaylık andını okuyan teğmenler yazılı savunma verdi. Dönem birincisi Teğmen Ebru Eroğlu, "Emre uyduk ve törende okumadık.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Teğmenler yazılı savunma verdi: Bu olay planlı değildi

30 Ağustos'taki Milli Savunma Üniversitesi Kara Harp Okulu Diploma ve Sancak Devir Teslim Töreni'nin ardından, kılıç çatan ve bu yıl mevzuattan kaldırılan subaylık andını okuyan teğmenlerden 5'i, cumartesi günü yazılı savunmalarını sundu. Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk edilen teğmenlerin sözlü savunmaları ise 16 Ocak'ta yapılacak.

Cumhuriyet'te yer alan bilgilere göre, "Hizmete engel davranışta bulunma" suçlamasıyla karşı karşıya olan teğmenler, yazılı savunmalarında hareketlerinin planlı olmadığını ifade etti.

Dönem birincisi Teğmen Ebru Eroğlu, törende subaylık andını okumak için komutanlarından izin istediğini ancak izin verilmediğini, bu nedenle tören sırasında andı okumadığını vurguladı.

Eroğlu'nun yazılı savunması şöyle:

"12 Ağustos 2024 Pazartesi günü icra edilen tören provaları için bilgilendirme konferansında dönem birincisi olduğumu öğrendim. 2-3 gün sonrasında tören esnasında okuyacağım metin elime ulaştı. Metni ilk okuduğumda programda subay andının olmadığını gördüm. İlk birkaç gün yapılan provalar, askerlik yeminini okuyarak icra edildi. Sonrasında gerek devre arkadaşlarımın isteği gerekse kendi düşüncemle tören esnasında subay andının okunmasına ilişkin teklifi silsileyi bozmadan sıralı amirlerime ilettim. Sıralı amirlerimden, teklifime cevaben; ‘Harp Okulları mezuniyet tören yönetmeliğinin değiştiği, tören yönetmeliğine devre birincisi tarafından askerlik yemini okutulur maddesi eklendiği bu sebeple resmi törende subay andını okuyamayacağımız’ bilgisi tarafıma iletildi."

Emre uyduk, girişimde dahi bulunmadık

"Ben teklifimi iletirken sadece resmi tören için iletmiştim. Resmi tören sonrasına yönelik herhangi bir sözlü veya yazılı bir emir yoktur. Hatta bu konu en ufak şekilde bile gündeme gelmedi. 20 Ağustos 2024 tarihinde de Tabur Komutanımız tarafından tören provası icra edilirken, tüm tabur önünde, ses yayından tören yönetmeliğinin değiştiği ve bu sebeple yine tören esnasında bu andı okuyamayacağımız tebliğ edildi. Biz de bu emre uyduk ve törende hiçbir şekilde bu emrin hilafında hareket etmedik, böyle bir girişimde dahi bulunmadık."

'Kesinlikle planlı değildi'

"Sonrasında o anki gurur ve heyecanla ortaya çıktım ve subay andını okumaya başladım. Bu kesinlikle planlı bir faaliyet değildi. Subay andını okumak aklımda vardı ama yeri ve zamanı konusunda bir planım veya düşüncem yoktu. Tabur bahçesi içinde bile olabilirdi."

"Arkadaşlarımın halihazırda toplanmış olduğunu görünce ve bir daha böyle toplanamayacağımızı düşünerek andı okumak istedim ve okudum. Arkadaşlarım da bana eşlik etti."

"Ayrıştırıcı tavır takınmak gibi bir amacım yok"

"Bizler zaten Harp Okulu'na 27 Eylül 2019 tarihinde Menteş Tören Alanında askerlik yeminini okuyarak girdik. Atatürk'ün de mezun olduğu okuldan mezun olurken de geleneksel kılıç çatma esnasında son kez birlik beraberlik içinde subay andının benim tarafımdan okunmasının devre birincisi olarak benim üzerime düşen bir sorumluluk olduğunu düşünerek hareket ettim. Kesinlikle disiplinsizlik gibi bir amacım yoktur. Harp Okulu safahatım incelendiğinde Harbiye'ye yakışır bir asker olduğumu düşünüyorum. Yapılan bu eylemde kesinlikle derinden bağlı olduğum Türk Silahlı Kuvvetleri'ni tartışmaya açmak, itibarını zedelemek, ayrıştırıcı bir tavır takınmak gibi amacım yoktur, olamaz."

Provası yapılmadı

Teğmen İzzet Talip Akarsu ise subaylık andının daha önce provasının yapılmadığını söyledi. Emre itaat ettiklerini yineledi ve "Devletin veya TSK'nın itibarını sarsmak gibi amacımız asla olamaz." dedi.

Akarsu'nun savunması şöyle:

"29 Ağustos 2024 akşamı gelenekselleşmiş olan Tabur eğlencesi için arkadaşlar Celal Dora Alanı'nda toplandı. Bu eğlencenin bitiminde devre ikincisi olan arkadaşımız subaylık yemini okudu. Tören de emre uygun olarak icra edildi. Ardından Ebru Eroğlu arkadaşımız bana subaylık yeminini devre birincisi olarak kendisinin okuması gerektiğini iletti. Ben de yarın okuyabileceğini ifade ettim. Ardından Tabur Whatsapp grubuna tören ile ilgili tekliflerimizin komuta kademesince kabul edilmediğini son kez ifade ettim ve arkadaşlarımı siyasi anlama gelecek veya yanlış anlaşılabilecek paylaşımlar yapmamaları konusunda uyardım."

(…)

"Tören bitimini müteakip paravanın arkasında ailelerimizle buluşmak için bekledik. Bu esnada bölük komutanlarımız başımızdaydı. Alay Komutanı Vekili Alper Albay paravanın yanındaydı. Paravan kaldırıldı ve komutanımızın peşinden teğmenler olarak sahaya girdik. Ailem ile görüştüm. Daha sonra arkadaşlarımın toplandığını gördüm ve ben de o tarafa doğru hareket ettim.

"Benimle kameramanlar arasında tartışma oldu"

Sonra bir daire olduğunu, hilal şeklinde durduklarını duydum. Dairenin içinden spontane biçimde gelişen 'Mustafa Kemal'in askerleriyiz' sözünü duydum. Daha sonra devre birincisi Teğmen Ebru Eroğlu mezuniyet andını okudu. Yedi yüz kişi olduğunu değerlendirdiğim ve misafir askeri personelin de bulunduğu grup tarafından ant tekrar edildi. Bu esnada kameralar geldi. Kameranın bir tanesi okula aitti. Benimle kameramanlar arasında tartışma oldu. Sonra şehit olan devre arkadaşımızın ismi tekrar edildi ve grup dağılarak ailelerinin yanına gitti. Daha önceden herhangi bir yerde bu andın provası yapılmadı.

"Biz verilen emre itaat ettik"

Ben çeşitli kademelerde kıdemli personel olarak görev yaptığım Harp Okulu içerisinde veya herhangi bir alanda prova yapılması halinde mutlaka haberim olurdu. Bu faaliyet prova yapılsaydı bu kadar düzensiz olmazdı. Harbiyeli bir tören veya faaliyet yapacağı zaman her şeyin en iyisini yapar. Olay tören bitiminde gelenekselleşmiş kılıç çatma esnasında yaşanmış bir olaydır. Biz verilen emre itaat ettik. Törenden sonra subay andı okunmayacağına dair bir emir verilmemişti. Bizim Devletin veya TSK'nın itibarını sarsmak gibi amacımız asla olamaz."

"Yemini tam olarak duyamıyordum"

Teğmen Deniz Demirtaş'ın savunması şöyle:

"Törenden sonra protokolün gittiği ve törenin bittiği söylendikten sonra ailemle kararlaştırdığım yerde (Atatürk Posterinin altı) hasret giderip fotoğraf çekildik. Bu esnada arkadaşlarımın kılıç çatma için toplandığını fark ederek ben de gittim. Halkanın dışında olduğumdan dolayı yemini tam duyamıyordum. Bu faaliyet bittikten sonra eşyalarımı toparlayıp çıkış yapmak maksadıyla ailemle tabur iç bahçeye doğru gittik ve çıkış yaptık."

"Bize kimse emir vermedi"

Teğmen Batuhan Gazi Kılıç'ın savunması şöyle:

"Arkadaşlarımın toplandığını görünce ben de gruba dahil oldum. Burada geleneksel kılıç çatma törenine iştirak ettim. Bu esnada söylenen sözleri tekrar ettim ve andın okunmasına katıldım. Bize kimse tören bittikten sonra subay andını okumayacaksınız diye bir emir vermedi. Ben geleneksel kılıç çatma esnasında bu tür antların ve marşların okunduğuna şahit olmuştum. Bu nedenle subay andını okumanın disiplinsizlik olacağını hiç düşünmedim ve okunan anda iştirak ettim."

"Eroğlu'nu haklı buldum"

Teğmen Serhat Gündar'ın savunması şöyle:

"29 Ağustos 2024 gecesi her yıl düzenlenen ve geleneksel hale gelen eğlence, Albay Celal Dora Tören Alanı’nda gerçekleştirildi. (…) Eğlenceden sonra İzzet koğuşa gelerek Teğmen Ebru'nun devre ikincisi Mevlüt Karabacak'ın ‘subay andı’ okumasına içerlediğinden, kendisinin de ‘ertesi gün sen okursun’ diye telkinde bulunduğundan bahsetti. Teğmen Ebru'nun devre birincisi olması nedeniyle bu hassasiyetini haklı buldum.

30 Ağustos 2024 tarihinde gerçekleştirilen resmi törenin tamamlanması ve protokolün dağılmasının ardından, geleneksel kılıç çatma faaliyeti için devre arkadaşlarımızın sahanın ortasında toplandığını gördüm. Ancak tören sırasında, resmi tören bittikten sonra tören alanından ilk çıkan bölük olan 12. Bölükte olduğum için arka sıralarda kaldım ve tören alanına hemen giremedim. Bu nedenle geleneksel kılıç çatma faaliyetinin ve subay andı okunmasının yarısına yetişebildim."

 

 

Gündem