Sosyal medya engelleri Z kuşağını nasıl etkiliyor?

Sosyal medya kısıtlamaları, gençlerin sosyal ilişkilerini ve kimlik gelişimlerini derinden etkiliyor. Uzman Dr. Seda Ülgen, bu durumun uzun vadeli sonuçlarına dikkat çekiyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Sosyal medya engelleri Z kuşağını nasıl etkiliyor?

Dr. Seda Ülgen, son dönemde sosyal medyaya getirilen erişim engellerinin gençler üzerindeki etkilerini ekonomim.com’a değerlendirdi. Ülgen, gençlerin esnekliği nedeniyle VPN değiştirerek ya da DNS ayarları değişimiyle engellemelerden kurtulduğuna ancak bu yasakların uzun vadede sonuçlarının olduğuna dikkat çekiyor.

Sosyal medya platformları gençlerin kendilerini ifade ettikleri en önemli mecralar, sizce kısıtlamalar, engeller gençleri nasıl etkiliyor?

İnanamayacaksınız ama gençleri, beklediğimiz şekilde henüz etkilemiyor diye düşünüyorum. Hatta ileri yaş gruplarını çok daha fazla etkiliyor. Tabii, bu durum şu anda karşı karşıya kaldığımız sürecin başındaki aşama için geçerli. Gençler teknolojiyle iç içe büyüdüler, adeta kimliklerinin bir parçası haline geldi. Sosyal medya, hayatlarının vazgeçilmez bir parçası; ilişkilerinden kariyerlerine kadar her şey burada dönüyor. 2022 verilerine göre, Türkiye'de gençlerin %94'ü sosyal medyayı aktif olarak kullanıyor. Yani kısıtlama varken en çok kullanan kesim nasıl etkilenmiyor? Bunun cevabı gençlerin esnekliğinde saklı.

Dr. Seda Ülgen

Sosyal medya kullanım dinamiklerine bakacak olursak, gençler tek bir sosyal medya platformuyla yetinmiyor; birden fazla platformda aynı anda varlar. Teknolojiyi kolayca benimseyip hayatlarının bir parçası haline getiriyorlar. Türkiye’de Instagram’a kısıtlama geldiğinde gençler, VPN indirerek yollarına devam ettiler. Eğer VPN’ e de kısıtlama gelirse, kullandıkları platformlar arasında öncelik sıralaması yaparak yine hızlı bir biçimde sorunu aşacaklar. Ancak ileri yaş grupları aynı esnekliğe sahip değil ve kısıtlamalar onları daha çok etkiliyor. Onlar, zaten zar zor alıştıkları platforma geri dönmek için çözüm üretmeden beklemeyi tercih edebiliyor. Yani şu aşamada kısıtlamalar, gençlerden ziyade ileri yaştakileri daha fazla etkiliyor. Ancak sosyal medya platformlarının çoğunun ya da hepsinin kısıtlanması gibi bir durum olursa, bu gençler için ciddi bir travma olur. Bu durumda anksiyete, izolasyon, özgüvensizlik ve yüksek stres gibi sorunlar ortaya çıkabilir. Hatta korkutucu olarak yükselen intihar düşünceleri ile bile karşılaşabiliriz.

Bu engeller, gençlerin yeni alanlara ya da yeni platformlara yönelmesini sağlar mı? Yoksa tamamen olumsuz bir tablo ile mi karşı karşıyayız?

2023’te yapılan bir ankete göre, gençlerin %70’i sosyal medya platformlarının kısıtlanması durumunda alternatif mecralara yöneleceklerini belirtmiş. Aslında, şu ana kadar işin komik yanı alternatif bir mecraya ihtiyaç bile duymadılar. Gençler arasında yazılımcılar da var ve bilgi-beceri paylaşımlarıyla aradaki boşluğu doldurabiliyorlar. Birden fazla platformda var olmaları, sorunları çözme konusunda, çözümü paylaşma ve uygulanabilir kılma açısından onları hızlı kılıyor.

Ancak, buradaki risk gençlerin geleceği ile ilgili. Gençler kişisel gelişimlerini, onları geliştirecek bilgi akışını kitaplardan, birebir iletişim kurdukları otoritelerden değil, bu platformlardan sağlıyorlar. Güvenli kaynak olarak, tavsiye veya deneyim yoluyla sosyal medya platformlarından kendilerine bir bilgi akış kaynağı oluşturuyorlar. Platform değiştikçe yeni platformlarda önlerine sunulan bilgiler rastgele veya yanlış bilgilendirme içeriklerine sahip olma riski artabileceğinden doğru bilgiye erişimi zorlaşabilir. Bu durum da gençlerin kişisel gelişimlerini sekteye uğratabilir ve özgüvenlerini zedeleyebilir. Yani, evet, gençler alternatif platformlara yönelebilir ama bu, bazı riskleri de beraberinde getirebilir.

Gençler sosyal medyasız kendilerini nasıl ifade ederler?

Edemezler, şaka bir yana, oldukça zorlanırlar. Gençler, iletişimlerinin büyük kısmını yazılı veya görsel olarak teknoloji üzerinden sağlıyor. Çoğu zaman, birbirleriyle telefonla konuşmuyorlar bile. Bizler, o yaşlardayken arkadaşımızla saatlerce telefonda konuşabilirdik, ama onların dinamiği bizlerden çok farklı. Aynı anda birden fazla sosyal ortamda var olabiliyorlar. Hem bulundukları mekanı teknoloji sayesinde diğer kişilerle paylaşabiliyorlar, hem de aynı anda birden fazla mekanda var olabiliyorlar. Sosyokültürel bilgilerini kitaplardan değil, bu platformlardan alıyorlar ve bu, onları daha sosyal ve özgüvenli hale getiriyor.

Beyinleri hem sosyalleşme hem kendilerini ifade yönünden bizlerden çok farklı çalışıyor. Eğer, tüm bu araçları ellerinden alırsak yeniden bir bebek gibi kendilerini ifade etmeyi baştan öğrenmek zorunda kalacaklar.

Böyle bir durumda çok ciddi bir özgüvensizlik ve toplumsal anlamda sosyal gerileme yaşanabilir.

Gençlerin kimlik tanımlamalarında sosyal medya sizce ne kadar etkin?

Sosyal medya, gençlerin kimlik oluşumunda son derece etkili bir platform. 2022’de yapılan bir araştırmaya göre, gençlerin %75’i sosyal medya kullanımının kimliklerinin bir parçası olduğunu ifade etmiş. Sosyal medya, gençlerin kendilerini tanımlama, dünyaya bakış açılarını şekillendirme ve benlik algılarını geliştirme süreçlerinde önemli bir rol oynuyor. Gençler, bu platformlar sayesinde çeşitli kültürel, siyasi ve sosyal kimlikleri keşfedebiliyor ve bu kimliklerle etkileşimde bulunabiliyorlar. Kendinin bu dünyadaki tanımını yaparken dünya genelinde farklı kültürlerle etkileşim kurabilmeleri bence büyük bir şans. Kimlik açısından kendilerindeki potansiyeli keşfederek her yönden daha zengin bir kimlik inşa etmelerine yardımcı olabiliyor.

Türkiye’de 18-24 yaş grubu instagramı en yoğun kullanan yaş grubu. Tam kimlik gelişiminin şekillendiği ve yetişkinliğe geçiş olarak tanımladığımız dönem. Bu veriler de konunun önemini iyice vurguluyor. Yani, sosyal medya platformlarının kapanması ya da kısıtlanması, gençlerin kimlik arayışlarında belirsizlik veya yönsüzlük gibi olumsuz sonuçlar, çağa adaptasyon sorunları doğurabilir.

Gençlerin bireysel gelişiminin yanı sıra ülkemizin geleceği açısından da değerlendirirsek esnek, çok yönlü sosyokültürel bakış açısına sahip, yenilikçi ve gelişime açık nesiller yetiştirmemiz bence önemli. Bu yüzden doğru kullanılan sosyal medya platformlarına ihtiyacımız var.

Sosyal medya okuryazarlığını artırmak, gençleri tehlikelerden korumak için daha doğru bir adım olacaktır.

Gündem