Rusya Büyükelçisi Erkhov, EKONOMİ'ye konuştu: “Türkiye-Rusya ticareti azalacak”

Rusya Federasyonu'nun Ankara Büyükelçisi Aleksei V. Erkhov, Batılı ülkeler tarafından ülkesine yönelik olarak uygulanan ticari yaptırım ve kısıtlamaların arttığına işaret ederek, bu durumdan Türk iş dünyasının da olumsuz etkilendiğini söyledi. EKONOMİ Gazetesi'ne konuşan Erkhov, “Banka transferleri büyük ölçüde bloke olmaya devam ediyor. ABD ve Avrupa Birliği’nin maliye bakanlıklarının temsilcileri, zarara uğrayan Türk iş dünyasına kabus yaşatmaya devam ediyor. Yılsonu itibarıyla Rus-Türk ticaretinin azalacağını düşünüyorum” değerlendirmesinde bulundu.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Rusya Büyükelçisi Erkhov, EKONOMİ'ye konuştu: “Türkiye-Rusya ticareti azalacak”

MARUF BUZCUGİL / ANKARA

Rusya’nın Türkiye Büyükelçisi Aleksei Erkhov, ABD’de başlayacak yeni yönetim dönemiyle ilgili “Donald Trump’ı yeni kuracağı yönetimin somut işlerine bakarak yargılamak doğru olacaktır” dedi.

EKONOMİ’nin yazılı olarak yönelttiği soruları yanıtlayan Büyükelçi Erkhov, ABD’de yeni yönetim dönemi, savaşlar, Akkuyu nükleer güç santralı üretim süreci, ikili ticaret ve turizm konularında önemli açıklamalarda bulundu. Rusya Büyükelçisi Erkhov’a yönelttiğimiz sorular ve yanıtları şöyle:

“YARI SÖNMÜŞ” ÇATIŞMALAR TEKRAR ORTAYA ÇIKAR

- ABD Başkanlığına seçilen Trump, kampanya sırasında Rusya-Ukrayna savaşını bitireceğini iddia etmişti. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Türkiye’nin önde gelen ekonomi gazetesinin Rusya Büyükelçisi ile yaptığı röportaja tamamen siyasi ya da belki de askeri-siyasi gibi görünen bir soruyla başlaması ilginç. İşte bu, Vladimir Lenin’in “Siyaset ekonominin yoğunlaştırılmış bir ifadesidir” sözünü bir kez daha akıllara getiriyor.

Şu anda Ukrayna çevresinde olup bitenler, tüm dünya siyaseti ve dünya ekonomisi açısından gerçekten son derece önemlidir. Zira bize uygulanan yasa dışı yaptırımlar tüm uluslararası ticareti olumsuz etkiliyor: Ticari zincirler kesiliyor, tedarik ve ödeme sistemleri yok ediliyor. Bu kısıtlamaları getiren ülkeler de dahil devletler, şirketler kayıplar yaşıyor. ABD’deki seçim kampanyası sırasında çok farklı açıklamalar yapıldı. Fakat Donald Trump’ı yeni kuracağı yönetimin somut işlerine bakarak yargılamak doğru olacaktır. Kişisel olarak Tanrı’ya, uluslararası meselelere basit yaklaşımların hakim olmaması, Washington’da meseleye dengeli ve erdemli bir şekilde yaklaşmaları ve kriz durumlarının çözümüne katkı sunmaya yönelik gelecekteki eylemlerini planlarken onların kaynağını ve derinde yatan nedenlerini titizlikle dikkate almaları için dua ediyorum. Aksi takdirde hiçbir şey yolunda gitmeyebilir ve “dondurulmuş” ya da “yarı sönmüş” çatışmalar tekrar ortaya çıkar. Kısacası yeni yönetimin çelişkilerle dolu dünyamıza neleri ve nasıl getireceğini görelim.

KÜRESEL TİCARET SON DERECE KARMAŞIK VE ÇELİŞKİLİ

- Önümüzdeki dönemde dünya ticaretinde ABD’deki yönetim değişikliğini de dikkate alarak nasıl bir seyir bekliyorsunuz?

Yeni Amerikan yönetiminin dış politika ve dış ticaret faaliyetlerinin ana yönleri henüz geliştirilmedi ve kamuoyuna sunulmadı. Küresel ticaret son derece karmaşık ve çelişkili bir şey ve dahası, çeşitli yaptırım ve kısıtlamaların, çıkar çatışmalarının ve çok daha fazlasının yükünü taşımaktadır. Bu nedenle, bekleyip göreceğiz.

- Akkuyu NGS’de birinci ünitenin devreye alınması 2025 olarak planlandı. Gecikme bekliyor musunuz? Öteki 3 ünitenin devreye alınma takvimine yönelik bilgi verir misiniz?

Nükleer güç santralleri gibi karmaşık mühendislik ve inşaat tesislerinin inşası, UAEA’nın gereklilikleri, çok sayıda düzenleme, talimat ve yönetmelik tarafından belirlenen ve sırası kesin olarak belirlenmiş çok sayıda yüksek teknoloji operasyonuna titizlikle uyulmasını öngörmektedir. Bu meselede çalışma programlarına ve bunların sırasına uyulmasına, birbiriyle yakından bağlantılı olduklarından özel önem verilmektedir. Ancak burada her şey o kadar basit değil: Türk kamuoyunun da bildiği üzere, Rus karşıtı yaptırımlar nedeniyle, Alman Siemens firmasından sipariş edilen ve projenin uygulanması için son derece önemli olan ekipmanlar, özellikle de gaz yalıtımlı şalt tesisinin inşaat sahasına teslimatı fiilen engellendi. Başka bir yere sipariş vermek zorunda kaldılar. Bunun, inşaatın hızını etkilemesi doğaldır. Tam da bu nedenle dört güç ünitesinin de devreye alınacağı tarihlerin netleştirilmesi gerekmekte olup her iki taraftan uzmanlar şu anda bunun üzerinde çalışmaktadır.

TURİZM: OTELLER DOLU, PİYASA ÇALIŞIYOR

- Geçen yıl gerçekleştirdiğimiz röportajda Türkiye’nin turizm yönünden pahalı olduğunu söylemiştiniz. Bu fikrinizi koruyor musunuz? Rus turistlerin Türkiye’ye bakışında değişiklik var mı?

Öncelikle, tam olarak böyle bir cümle kurmadığımı söyleyeyim. Tamamen farklı bir düşünceyi, yani ulusal ekonomi ve dolayısıyla Rus-Türk etkileşiminin önemli bir sektörü olarak turizmin yalnızca iki ülkemizin yetkililerinin idari kararlarıyla, yalnızca tur operatörleri, otel işletmecileri ve benzeri sektör temsilcilerinin faaliyetleriyle değil, başta arz-talep prensibi olmak üzere tamamen objektif ekonomik yasalarla düzenlendiği düşüncesini ortaya koydum.

Evet, bazı Türk ticari kuruluşlarında hem bu yıl hem de geçen yıl fiyatları “aşırı yükseltme” girişimleri oldu. İnsani açıdan bakıldığında bu anlaşılabilir bir durum; şu anda zor zamanlardan geçiyoruz, her zaman insan 5 kuruş fazla olsa da, almak ister. Tam da bu noktada piyasa oyuna dahil oluyor. Türkiye’ye yapılacak bir seyahatin maliyeti, belirli bir Rus ailesinin imkanlarının “dışına çıkmaya” başladığında, o aile diğer pazarlara yönelerek tatilini başka yerde geçirmeyi tercih ediyor. Zira Türkiye’nin Mısır, Tunus ve BAE gibi rakipleri var, Uzakdoğu’dan bahsetmiyorum bile. Bu nedenle, son birkaç yılda Türk otelcilerin durumu makul bir şekilde değerlendirerek abartılı taleplerini düzelttikleri durumlar görüldü. Kısacası piyasa çalışıyor.

Geçenlerde güneydeydim, Rus turistler de dahil olmak üzere oteller doluydu, demek ki fiyat konusunda anlaştılar. Bu iyi bir şey. Bu yılın ilk dokuz aylık sonuçlarına göre 5,5 milyon Rus Türkiye’yi ziyaret etti. Bu, yıl sonuna kadar geçen yılki 6,3 milyon rakamını muhtemelen aşacağımız anlamına geliyor. Ve her zamanki gibi Rusya, buraya gelen turist sayısında açık ara ilk sırada yer alıyor. Türkiye’de ve Rusya’da medyanın “her şey dahil” ilkesine yönelik olası bir düzenleme üzerinde tartışmalara devam ettiğini görüyorum. Bu sistemin mükemmel olmaktan uzak olduğu, maliyetlere ve hatta bazı kayıplara gebe olduğu aşikardır.

Peki bundan vazgeçmenin sonuçları ne olacak? Şu anda turistler genelde otellerde yemek yiyor, mekanizmalar kurulmuş ve genel olarak başarılı bir şekilde işliyor. Diyelim ki, “alakart” denen başka bir sisteme geçiyoruz. Ancak bu geçiş çok ciddi maliyetler gerektirmeyecek mi? “Alakart” restoranlarda hem daha kaliteli ve gelişmiş lojistik, hem de garsonlar başta olmak üzere yüksek vasıflı personel ve çok daha karmaşık muhasebe işlemleri gerekli olacak. Turistler ise, yiyecek için “canlı para” ve muhtemelen çok fazla ödemek zorunda kalacakları için otellerde kalma maliyetlerinde önemli bir kesinti talep edecekler. Peki başka yere gitmeye başlamayacaklar mı? Otelciler ek maliyetleri kabul edecek mi? Bu arada, ödeme nasıl yapılacak? “MİR” ödeme kartlarımız çalışmıyor. Alternatif sistemler bazen var, bazen yok. Genel olarak tüm bu hususlar, titiz hesaplamalar gerektiriyor.

BANKA TRANSFERLERİ BLOKE OLMAYA DEVAM EDİYOR

- Türkiye-Rusya ticari ve ekonomik ilişkilerinin güncel seyrini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bu alanda Batı tarafından uygulanan olumsuz baskının arttığını görsek de, ticaret devam ediyor. Amerikan yaptırımları, ikili ticaretimizi mümkün olan her şekilde zorlaştırarak çalışıyor. Banka transferleri büyük ölçüde bloke olmaya devam ediyor. ABD ve Avrupa Birliği’nin maliye bakanlıklarının temsilcileri, zarara uğrayan Türk iş dünyasına “kabus” yaşatmaya devam ediyor. Yılsonu itibarıyla Rus-Türk ticaretinin azalacağını düşünüyorum.

"SİNOP NGS İÇİN HAZIRIZ"

- Sinop’ta inşa edilmesi planlanan nükleer güç santrali için, Rus şirketlerinin bir teklifi var mı? Türkiye 2025 yılı içinde bu santral için aday ülkelerle milletlerarası anlaşma müzakerelerini tamamlamayı istediğini açıklamıştı. Türkiye ve Rusya arasındaki çalışmalar hangi aşamada?

Sinop’ta nükleer güç santrali inşaat projesinin hayata geçirilmesinde rol almaya hazır olduğumuzu gizlemiyoruz. Bu konudaki kesin avantajlarımız, güvenilir ve iyi işleyen teknolojilere sahip olmamızın yanı sıra, halihazırda Akkuyu projesinin uygulanması sırasında edinilen Türk inşaatçılarla etkileşim deneyimidir. Ortak ülke seçimi elbette Türk tarafına aittir.

 

 

 

Gündem