Özgür Özel: Türkiye'de sokak hayvanları sorunu var ama çare itlaf, uyutma değil

Gündemde olan sokak hayvanlarıyla ilgili düzenleme konusunda konuşan CHP lideri Özgür Özel, "Bugün karşı karşıya olduğumuz konu, 'Tasarruf yapacağız, buna ayıracağımız para yok. Ne yapacağız, öldüreceğiz.' Elimizi taşın altına koymaya hazırız. Bu fonun mutlaka kurulması lazım. Çare itlaf, uyutma değil." dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Özgür Özel: Türkiye'de sokak hayvanları sorunu var ama çare itlaf, uyutma değil

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, katıldığı bir televizyon programında gündeme dair değerlendirmelerde bulundu.

Özel, Meclis gündemine gelmesi beklenen sokak hayvanlarıyla ilgili yasal düzenleme hakkında da açıklama yaptı.

TV100'de gazeteciler; Erdoğan Aktaş, Kübra Par, Gürkan Hacır ve Betül Araz'ın sorularını yanıtlayan Özel'in açıklamaları şöyle:

"Türkiye'de bir sokak hayvanları sorunu var. COVID'den sonra ciddi şekilde var çünkü o sırada çok ciddi şekilde ürediler ve kısırlaştırma faaliyetlerine de yeterli çaba gösterilmediği anlaşılıyor. Artık bu sabah işine, okula, camiye gidene bir tehdit. Bu bir sınıfsal sorun haline dönüşüyor. Toplu taşıma kullanana veya korunaklı bir sitede oturmayana sorun, diğeri açısından değil gibi. 2020 yılında Meclis'te bir komisyon kurduk. Hayvan Haklarının Korunması Komisyonu raporu yayımlandı ve Genel Kurul'da da görüşüldü. Hayvan hakları fonu kurulacak diyor bu rapor. Fon parayı; belediyelerin aldığı vergilerden, şans oyunlarından, kesilen idari para cezalarından, yapılacak bağışlardan alacak. Fonla etkin bir kısırlaştırma seferberliği ve yeterince barınak yapılacaktı. Bunu yapsaydık 4 yılda böyle bir sorun olmayacaktı. Bu raporda uyutma diye bir şey yok. Uyutma konusu tedavi edilemeyen, kuduz gibi hastalık durumlarında sadece var. Bunların dışında uyutma yok. Bugün karşı karşıya olduğumuz konu, 'Tasarruf yapacağız, buna ayıracağımız para yok. Ne yapacağız, öldüreceğiz.' Elimizi taşın altına koymaya hazırız. Bu fonun mutlaka kurulması lazım. Çare itlaf, uyutma değil.

"Meseleyi mahsurlu görmüyorum"

Eğer belediyemiz kaynaklarıyla gazeteciler götürülüp CHP lehine bir siyasi faaliyet olsa bu hoş bir durum olmaz, yanlış olur. AKP'nin bunu ayda 5 sefer yaptığı oluyor. Ama bu sefer CHP'nin yaptığı iş, İstanbul için bir lobicilik faaliyeti ve yapılan işin sonucunda iyi bir sonuç alındığı takdirde hep birlikte kazanacağız. Türkiye'ye olimpiyatların gelmesi için gerekli şartlardan bir tanesi böyle bir organizasyonu başarıyla tamamlamak. O açıdan ben meseleyi mahsurlu görmüyorum. Keşke gazetecilerin davet edilme meselesi bu kadar masumane olsa. Keşke gazetecilere böyle bir davet yapmak ayıplı bir durum olsa. Eskiden öyleydi. Ben daha önceki gezilerimde gazetecileri götürmedim.

Erdoğan'ın ziyareti 

MHP Lideri Sayın Bahçeli’den randevu aldım. Önce hakkını teslim edelim. Kurultayı kazandıktan sonra Sayın Bahçeli 2. gün beni arayıp tebrik etti. Ben de yılbaşında, bayramda kendisini aradım. Sayın Erdoğan’la yaptığımız görüşmeden Sayın Bahçeli’ye de ayrıntılı olarak bilgi verdim. Erdoğan’dan neler talep ettiğimiz anlattım dolayısıyla mini bir Erdoğan görüşmesindeki benim 28 dakika süren söz hakkını 10-12 dakika Bahçeli’ye özetledim. Sayın Bahçeli’de diyalog ortamıyla ilgili geri bildirimleri de olumlu yöndeydi. Kendisinin diyalog meselesinde geride duran bir siyasetçi olmadığını vurgulayan önemli yaklaşımları oldu. Bahçeli'nin normalleşme sürecine kredi verdiğini oradan anladım. Hasan Doğan’a da hem taziye dilekleri ilettik hem teşekkür ettik. Resmi Gazete’de bu kararlar yayınlanacağı dakikada bizim Namık Tan’a WhatsApp’tan Sayın Genel Başkanın Cumhurbaşkanımızla görüşmede bahsettiği konuyla ilgili bir bildirim yapmış, bu da çok nazik bir şey. Bunun bilinmesini istedim ben. Ben de kendisini aradım ve bu çok önemli Sayın Cumhurbaşkanımıza da teşekkür ettim. 22 yıllık İktidar, muhalefet çelişkisinde bir ziyarete karşı iadeyi ziyaretin 15 gün içinde olması beklenmez. Haziran’ın ilk yarısında bekliyorum.

"Öleceğimi bilsem geleceğim"

Kuzey Irak’ta eleştirdiğimiz yerde şehit verince önüme bir kâğıt geldi, 'imza at' dediler, 'atmam sizinle bir yanlışın altında bir A4’te buluşmam' dedim ve ardından da o şehidin cenazesine gittim Manisa’ya. Bana orada bir kamu görevlisi ‘Camiye gelmezseniz iyi olur, bir hazırlık var, provokasyon var’ dedi, 'öleceğimi bilsem geleceğim' dedim. 'Ben bu camiye gelmezsem bana bir daha CHP Başkanlığı yaptırmazlar, kukla olurum' dedim. Büyükşehir ve ilçe belediyesinin birçok çalışanını da alet etmişler. Pişman olup bize anlatanlar var. O caminin bahçesinde bulunduğu belediyeyi o olay olduktan 2 ay sonra yüzde 60 oyla aldım.

Şu anda bütün Belediyeler Birliği yönetimini CHP'lilerden oluşturabiliriz AKP'nin yaptığı gibi ama yapmayacağız. Belediyesi olan partilere Belediyeler Birliği'nde güçleri nispetinde veya temsiliyet olabilecek oranda yer vereceğiz. Belediyeler Birliği'nin bütün kaynaklarını CHP'ye aktarabiliriz. AKP ve MHP geçen dönem yüzde 98'ini kullandı, öyle de yapmayacağız. Herkese gücü nispetinde dağıtacağız. Birlik Başkan adayımıza çalışacağız. Bir CHP'li olacak şüphesiz ama CHP'li biri olacak şüphesiz.

"Kocagöz'ün salınmasını bekliyoruz"

Daha dün Seçim ve Hukuk İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcım Gül Çiftçi cezaevinde Mesut Kocagöz yanındaydı. 2 günde bir milletvekili arkadaşımız ziyaret ediyor ailesiyle ve avukat arkadaşla görüş alışverişi içindeyiz. 11’inde olacak duruşmada salınmasını bekliyoruz. Kendisi hakkında ifadeyi veren kişinin duran sistemi manuel olarak başlatan kişi olduğunu görüyoruz. Suçlandığı dönemden sonra 3 kere daha bakım geçirmiş orası. Sanki bizimki de suçlu da onların suçluları tutuksuz yargılandı. Bizimkinin suçsuzluğu da aşikar ortada ama 301 kişinin hayatını kaybettiği Soma'da bir tane kamu görevlisi tutuklu yargılanmadı." (ANKA)

 

 

 

 

Gündem