Özel: Bundan sonra anladığınız dilden konuşulacak
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, tutuklanarak cezaevine gönderilen Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat'ı ziyaret etti. Özel, Paşakapısı Cezaevi’nde yaptığı açıklamada "İktidarımızdan korkun. Koktuğunuz için yapıyorsunuz ya bunları, elinizden geleni ardınıza koymayın. Savaş ilanınızı görüyorum ve kabul ediyorum. Bundan sonra anladığınız dilden konuşulacak. " ifadelerini kullandı.
Pazartesi sabahı şafak operasyonuyla gözaltına alınan Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat, dün gece tutuklandı. Üsküdar’daki Paşakapısı Cezaevi’ne getirilen Akpolat, başkanlık görevinden de uzaklaştırıldı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, bu akşam saatlerinde Rıza Akpolat’ı cezaevinde ziyaret etti.
"Bunu bir savaş ilanı kabul ediyoruz"
Ziyareti sonrasında gazetecilere açıklama yapan Özel, “Bunu bir savaş ilanı kabul ediyoruz. Biz, siyasi partilere, o siyasi partilerin seçmenlerine saygımızdan, seçmenlerine hürmetimizden dolayı saygı duyuyoruz ama bu düşman hukuku uygulayan anlayışa seçmenlerine saygıdan dolayı nasıl saygı duyacağız, bundan sonrasına artık garanti veremiyoruz” dedi.
“Aklanarak çıkacağına hiçbir şüphesi yok”
Akpolat için “Suçsuz olmanın ve haklı olmanın direncini, ona verdiği gücü hissettim. Sağlık durumu iyi, sadece günlerdir uyuyamamış olmanın verdiği bir yorgunluk var. Onun dışında morali yerinde” diyen Özel, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu işin sonundan aklanarak çıkacağına hiçbir şüphesi yok. Bizim de bir şüphemiz yok ama bir kurgu var. Genç bir siyasetçi. CHP’nin rekor oyla Beşiktaş’ta seçilen başkanı, maalesef sırf da bu yüzden cezalandırılıyor. Biz bundan sonraki süreci kendisine anlattık. Bundan sonraki süreçte elbette miting de olacak, elbette protestolar da yapılır icap ettiği günde, yerde ama bundan sonra öyle bu meseleye tepki göstermeyi filan aşan bir yerdeyiz. Bizzat Rıza Başkan’ın şahsında tüm CHP’lilerin, kendilerinin ve ailelerinin itibarsızlaştırma süreci ile karşı karşıyayız. Suçsuz, günahsız birisine, bir kurgu ile alakasız bağlantılar kurmaya çalışarak, efendim ‘arabanı sattın, kasko fiyatının üstünde sattın’. Bana getirsinler, kasko fiyatından araba satan bir tane örnek... Bu şartlar altında bu iktidara muhalif kimsenin ve bu ülkedeki kimsenin anayasal, can güvenliği, mal güvenliği, en önemlisi bu devlete emanet olan itibarları artık güvence altında değil. Bu vakitten sonra atılacak her adım bir an önce sandığı getirmek, koymak ve bu iktidardan kurtulmak üzerinedir. Süreci iktidarı devralmak üzerine kurguladığımızı söylemiştim. Başkana da söyledim.
“Çok zorluk gördük ama bu kadarını görmedik”
Başkana bugün hepimiz adına gelip burada bedel ödemek düştü ama sırf iktidara tutunabilmek için, gündemi ele alabilmek için, korku salabilmek için çağırdığı, partisine davet ettiklerine ‘Orada güvende değilsiniz, bak bu hale düşersiniz, bana gelin’ diyebilmek için bir tenezzül meselesi ile karşı karşıyayız. Tenezzül ettiler, buna da tenezzül ettiler. Yoksa neler gördü bu parti? Genel başkanları hapis yatmış, her genel başkanı, ben dahil linç girişimine uğramış daha görevinin ikinci ayında. Suikast girişimlerine uğramış, kurşunlar atılmış, en ağır bedeller ödemiş, Kurtuluş Savaşı’ndan gelen, darbelerden gelen bir partide il başkanları katledilmiş, ilçe başkanları öldürülmüş, üyeleri öldürülmüş bir parti. Çok zorluk gördük ama bu kadarını görmedik. Cumhuriyet tarihinde kimse bu kadarına tenezzül etmemişti. Bu bir tenezzül meselesi arkadaşlar. O yüzden ne muamele ile karşılaşıyorsak öyle mukabele edeceğiz. Ben iktidarımızdan kimseni korkmamasını hep söyledim. Yine söylüyorum. ‘Kaybedeni olmayan bir seçim’ dedim, ‘Türkiye kazandı’ dedim. Kazandığım seçimde dönüp de ‘Biz kazandık’ bile demedim. ‘Bu bir zafer akşamı değil, görev akşamıdır’ dedim. ‘Daha çok çalışacağız’ dedim, ‘Kimse kötü hissetmesin’ dedim.
“İktidarımızdan korkun”
CHP iktidara geldiği gün de aynı konuşmayı yapacağımdan emin olun. Kimse endişe etmesin ama bu tenezzül edenler, bu tenezzül edenlerin talimatıyla güzelim mesleğine, vicdanına ihanet edenler, yalan olunduğunu bile bile kurguya alet olanlar, kanunsuz emirleri uygulayanlar ve kurgulayanlar, buna tenezzül edenler; siz korkun kardeşim. İktidarımızdan korkun. Koktuğunuz için yapıyorsunuz ya bunları, elinizden geleni ardınıza koymayın. Savaş ilanınızı görüyorum ve kabul ediyorum. Bundan sonra anladığınız dilden konuşulacak. Bundan önce seçmeninize saygıdan, millet seçmiş ya, derdimizi biz iyi anlatamamışız, sizi seçmiş. Ne kadar kötü olduğunuzu anlatamamışız, sizi seçmiş. Yoksuldan oy alıp onların sırtına basacağınızı, sadece bu zenginleri koruyacağınızı biz anlatamamışız, sizi seçmiş. Kusuru kendimizde gördük. Seçmeninize saygıdan, üyenize saygıdan, aş isteyeni zorla üye yapıyorsunuz, iş isteyeni zorla üye yapıyorsunuz. Garibanın anasını, danasını zorla üye yapıyorsunuz. Size üye olmadan bir şey olmuyor ki. Üyenize saygımızdan sizin bütün kötü sözlerinize, bütün şeytanlaştırmalarınıza, ötekileştirmelerinize rağmen biz bir siyasetçi nasıl olması gerekiyorsa öyle olmaya çalıştık. Muhataplarımıza öyle davrandık.
“Hak ettiğiniz gibi muamele göreceksiniz”
Bundan sonra da biz, biz olmaktan çıkmayacağız ama siz hak ettiğiniz gibi muamele ve mukabele göreceksiniz. Uzunca bir süre buradayız, İstanbul’dayız. Kurtarma iradesi bu ülkenin ilk genel başkanının gönlüne İstanbul’da düştü. Yola da buradan çıktı. Sonra Samsun’a çıktı. Sonra bütün Anadolu’yu örgütledi. Önce kurtardı, sonra demokrasiyi kurdu. Bizim de bundan sonraki sürecimizin başlangıç iradesi İstanbul’da bugün ve bundan sonra yapacağımız toplantılarla şekillenecek. 2025 yılı bu ülkenin kurtuluş yılı olacak. Elimizden geleni yapacağız, başaracağız. Tut ki başaramadık, bunu denemiş olmanın, buna zorlamış olmanın, üstümüze düşen her şeyi yapmış olmanın onurunu taşırız ama eninde sonunda iyilik kazanır. Ben içeride iyi bir insanla kucaklaştım. Yanımda iyi bir insan var. Bugün iyi insanlarla toplantı yaptım. Burada iyi insanlar var. Kötülük eden kötülük bulur. Bundan sonra o kötüler korksun.”