Özbekistan’da Türklerin inşa ettiği otellerde Çinli ve Rus iş insanları cirit atıyor!
Özbekistan'ın en prestijli binalarında Türk imzası bulunmasına rağmen, bu binaları Türk iş insanları yerine Rus ve Çinli iş insanları dolduruyor...
Hüseyin GÖKÇE
Ankara’da 6 bin 500 üniteden oluşan dev bir fabrika haline gelen OSTİM, ülkemizin gurur kayağı bir çok şirkete ev sahipliği yapmanın yanı sıra, mevcut OSB modelini ihraç ederek, hizmet ihracatında yeni bir başarıya imza atmaya hazırlanıyor.
Bununla ilgili Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev’in bizzat ilgilenerek Başkent Taşkent’te tahsis ettiği 100 hektarlık arazide, yeni bir OSTİM kurulmasına yönelik inşaat faaliyetleri başladı ve temel binalar tamamlanma aşamasında.
Şimdi sıra Türk ve Özbek girişimcilerin üretime yönelik yatırımlar için yer tahsis etmeye geldi.
OSTİM Başkanı Orhan Aydın ve OSTİM OSB Müdürü Adem Arıcı bu konuda yoğun bir çalışma temposu içine girmiş durumdalar. Geçtiğimiz hafta Başkan Aydın ile birlikte Ankara Sanayi Odası(ASO) Başkanı Seyit Ardıç, Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Gürsel Baran ile bürokrat ve OSTİM’li iş insanlarından oluşan kalabalık bir heyet Özbekistan’a adeta çıkarma yaptılar. Buradaki gelişmelere ilişkin haberlere gazetemizin sayfalarında yer verdik.
OSTİM’in bu çalışması Özbekistan hükümetinin de desteğiyle hızlı bir şekilde büyüyor. Ancak burada izlenimlerimizden bahsetmek gerekirse, Türkiye’nin bu ülkede daha aktif rol oynayacak bir politika izlemesi gerektiğini söylemekte fayda var.
Bağımsızlığının üzerinden 33 yıldan fazla süre geçen Özbekistan’da Türk varlığı gerek altyapı gerekse üstyapı yatırımlarında kendisini ağırlıklı olarak hissettiriyor.
Buna karşılık söz konusu varlığın çok daha fazla olması gerektiği çok açık. Evet, Türkiye sanayileşme tecrübesini Özbekistan’a aktarıyor. Ülkenin en prestijli binalarında Türk imzası var ama bir Türk olarak gurur duyduğumuz bu binaları bizim iş insanlarımız yerine Rus ve Çinli iş insanlarının doldurduğunu gözlemledik.
Başka bir ifade ile Türk iş insanlarının yaptığı otellerde, Rus ve Çinli iş insanları adeta cirit atıyor.
Peki Türkiye bu konuda ne yapmalı? Bunun çözümü sadece Özbekistan değil genel dış ekonomik politikasıyla mümkün görünüyor. Rusya, yıllarca hüküm sürdüğü topraklarda etkinliği normal. Çinliler ise özellikle hükümetin lojistik desteğini arkalarına alarak çok agresif bir şekilde bu ülkede iş yapmaya çalışıyorlar.
Ticaret Bakanlığı; Eximbank ve İGE AŞ aracılığıyla ihracata yönelik çok önemli destekler veriyor ancak iş insanlarımızın doğrudan yatırımlarında da onlarla istişare edilerek yeni bir mekanizmanın devreye girmesi yönünde büyük ihtiyaç olduğu gözlemleniyor.
Aksi takdirde özellikle maden ve tarımsal hammadde alanında çok zengin kaynaklara sahip olan Özbekistan’da bu kaynaklarla ilgili daha fazla Rus ve Çin yatırımı göreceğiz.