Madenciliğin duayeni, iş insanı Raif Türk hayatını kaybetti

Mahir SOLMAZ/DİYARBAKIR

Kalp rahatsızlığı nedeniyle Ankara'da tedavi gören Raif Türk hayata gözlerini yumdu. Raif Türk'ün cenazesi, bugün adına yaptırılan ve açılışı, 13 Eylül'de gerçekleşen Raif Türk İlköğretim Okulu'nda düzenlenen cenaze töreninin ardından Diyarbakır Yeniköy Mezarlığı‘na defnedildi.

Özellikle mermer ve madencilik sektöründeki başarıları ile sektörde birçok isme örnek olan Raif Türk, gazetecilik geçmişinin yanı sıra yerelde ve ulusalda birçok sivil toplum kuruluşunda yönetici olarak görevler yaptı. Kurucusu olduğu veya yönetimde yer aldığı sivil toplum kuruluşlarında önemli hizmetlere imza atan Raif Türk, 2005- 2012 yılları arasında Diyarbakır Sanayii ve İş İnsanları Derneği Başkanlığı, 2013- 2019 yılları arasında ise Tüm Mermer ve Doğaltaş Makinaları Üreticileri Birliği Başkanlığını yürüttü.

"Türkiye tarihinde dozerle mermerciliğe başlayan yoktur“

Madencilk sektöründe birçok ilklere imza atan, zorlu iş süreçlerini aşarak Türkiye’nin en büyük maden ocaklarının kurulmasına önderlik yapan Raif Türk, sektöre girişiyle ilgili DÜNYA’ya verdiği söyleşilerde şu görüşlerini aktarmıştı: "O dönem Anadolu Ajansı’nda çalışıyordum. Diyarbakır’da bölge müdürüydüm. İsteğim dışında Bursa’ya tayinim çıktı. Gitmek istemedim ve bir süre sonra ajansla bağım kesildi. Başka bir gazetede gece sekreteri durumum oldu, bunu yapamayacağımı gördüm. Yurt haberler müdürü olarak görev almam istendi, ben de Diyarbakır’a dönerek yapmam gereken işleri bitirip İstanbul’a, gazeteye dönmek için izin istedim. İlk kromla, sonra mermerle tanıştım. Doğduğum coğrafya ve çevre köylerden taşlar geliyordu. Araziden getirdiğim renkli bazı taşları MTA’ya götürdüm, çok iyi mermer dediler. 1987 Eylül ayında ilk ocağımı Kulp’ta açtım. Biri Antep’ten, diğeri Sinop’tan gelen ortaklarımla çalıştık, ürettik ancak ürettiklerimizi iklim koşulları ve çevre nedeniyle satamadık. Çeşitli nedenlerle başarısızlığa uğrayınca çok zor durumda kaldık. Bir dairem ve Çankaya’daki 3. Basın Sitesi’ndeki dairemi satarak yoluma devam ettim. Yakınlarıma borçlandım. 1988 Şubat’ında DİMER’i kurdum. Kromların yerlerini tespit edip katır sırtında iki bin metreden indirirdik. Oradan da traktörle ana caddeye indirip bir kamyon yükünü tamamlayarak İskenderun’a götürüp satışını yapardık. Herşeye, işimize sıfırdan, deyim yerinde ise maden gibi yerin altından başladık. Çok çektik, ama pes etmedik, yılmadık. Şimdilerde "DİMER bir eğitim yuvasıdır. Bir okuldur."

Yardımsever ve aydın kimliği ile tanınan Türk’ün cenaze töreni geçen 13 Eylül'de eğitim öğretim hayatına başlayan ve kendisinin yaptırdığı Raif Türk İlkokulu‘nda düzenlendi. Diyarbakır’ın çok sevilen simalarından Türk, geçen ay okulun açılışında yaptığı konuşmasında duygularını “Eğitimin amacı bilgili, insanlık değerlerine duyarlı ve üretken insan yetiştirmektir. Çok şanslıyım ki, okul ve eğitimin önemini çok iyi anlayan bir babanın evladıyım. Çocuklarımız ve ülkemizin bütün çocukları bizim çocuklarımızdır ve aynı zamanda geleceğimizdir. Dileğim bu okulda ve bütün okullarımızda nice bilinçli, üretken ve barışçı bireylerin yetişmesidir. Elbette böyle bir nesil genç öğretmen kardeşlerimizin ve onlara destek veren eğitim yöneticilerin eseri olacaktır” şeklinde açıklamıştı.