'Maaş zamları, TÜİK'in insafına ve enflasyon hesabına terk edilemez'
CHP'li Toprak, "Milyonlarca kişinin maaş-ücret zamları sadece TÜİK’in insafına ve enflasyon hesabına terk edilemez. Bu nedenle Cumhurbaşkanı Erdoğan, asgari ücrette herkesi memnun edeceğini, tüm beklentilerin de ‘fevkinde olacağını’ ilan ettiği zammı, hiçbir bahaneye sığınmadan ve enflasyon oranını, bütçe ödeneklerinde 1,5 ayda eriyen kaynak yetersizliğini öne sürmeden açıklamaya mecburdur." dedi.
CHP Genel Başkan Koordinatör Başdanışmanı ve İstanbul Milletvekili Erdoğan Toprak, ‘İç Politika’, ‘Dış Politika’ ve ‘Ekonomi’ başlıklarını içeren haftalık değerlendirme raporunu yayımladı.
Toprak, raporun İç Politika başlığında, TBMM Genel Kurulu'nda görüşmeleri devam eden 2022 yılı bütçesine ilişkin, "1,5 ayda 63 milyar 735 milyon dolar eriyen 2022 bütçesi, ülkenin krizdeki ekonomik tablosuna ve milyonlarca yurttaşın taleplerine yanıt vermekten uzak boş bir belgedir." değerlendirmesi yaptı.
Toprak'ın haftalık değerlendirme raporundan öne çıkan başlıklar şöyle:
“TBMM’ye 1 trilyon 747 milyar TL olarak sunulan 2022 bütçesi, 15 Ekim’deki 9,17 TL’lik kur üzerinden 190 milyar 512 milyon dolar idi. Bütçe yasasının Meclis Genel Kurulu’nda nihai görüşmelerinin başladığı 6 Aralık itibarıyla 13,78 olan dolar/TL kuru üzerinden karşılığı 126 milyar 777 milyon dolara indi. Büyük ihtimalle görüşmelerin tamamlanacağı 17 Aralık’ta ve Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe gireceği yılbaşı öncesinde bu tutarın da altına inecektir.
Milyonlarca kişinin maaş-ücret zamları sadece TÜİK’in insafına ve enflasyon hesabına terk edilemez. Bu nedenle Cumhurbaşkanı Erdoğan, asgari ücrette herkesi memnun edeceğini, tüm beklentilerin de ‘fevkinde olacağını’ ilan ettiği zammı, hiçbir bahaneye sığınmadan ve enflasyon oranını, bütçe ödeneklerinde 1,5 ayda eriyen kaynak yetersizliğini öne sürmeden açıklamaya mecburdur. Enflasyonun çok üzerinde olacağı vaat edilen maaş zamlarına, iktidarın çok övündüğü ‘çift haneli büyüme’ çerçevesinde oluşan refah payı ilavesi zorunludur.
"Erdoğan-Putin görüşmesinde sonuç alınamadı"
Rusya-Ukrayna geriliminde Erdoğan-Putin görüşmesinden sonuç alınamadı. Rusya, Kırım ve Ukrayna’ya SİHA satışı nedeniyle Türkiye’yi taraf görüyor ve arabuluculuğa güvenmiyor. Ukrayna ve Gürcistan’ın NATO üyeliğine destek verilmesi, Rusya’yı Türkiye karşısında güvensizliğe yöneltiyor. Rusya, karşı hamle olarak PYD-YPG’yi Moskova’da resmi davetle ağırladı. Mısır donanmasını Karadeniz’de ortak tatbikata davet etti.
Putin, Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan, Kiev yönetimini Donetsk-Donbas-Luhansk sorununu silahla çözme konusunda cesaretlendirecek adımlardan vazgeçmesini, SİHA satışı yapmamasını istiyor. Putin’in bu beklentisinin iktidarda karşılık bulmadığı gözleniyor. Ukrayna ve Gürcistan’ın NATO üyeliğine verilen destek, Rusya’nın Türkiye rahatsızlığını artırmış görünüyor.
Demokrasi Zirvesi
ABD Başkanı Joe Biden’ın 9 Aralık’taki Demokrasi Zirvesi’ne davetli ülkeler ve liderler listesi netleşirken bu girişimin gerçek niyetiyle ilgili sorular çoğalıyor. Belirlenen kriterler öne sürülerek Türkiye, Macaristan, Rusya gibi ülkelerin çağrılmamasına karşılık Irak’ın davet edilmesi, Solomon Adaları ve birçoğunda darbeyle başa gelmiş yönetimlerin olduğu çok sayıda Afrika ülkesinin zirvede olması, ‘ABD paralel BM oluşturuyor’ yorumlarına yol açıyor.
"TL'deki değer kaybının hızlanması kaçınılmaz"
Merkez Bankası’nın iki ay önce TÜFE yerine dikkate alacağını ilan edip sonrasında vazgeçtiği çekirdek enflasyonla politika faizi arasındaki fark, 2,6 puan oldu. TL mevduatlarının ve TL yatırım araçlarının enflasyon karşısındaki getirisi negatif seviyeye indi. Döviz başta olmak üzere TL dışındaki yatırım araçlarına yönelişin ve TL’deki değer kaybının daha da hızlanması kaçınılmazdır.
Dış ticaret açığı
Kasım ayında dış ticaret açığı 5,3 milyar dolar oldu. Kurlardaki yükseliş, önümüzdeki aylarda ithalattaki artışı aşağı çekecektir. 2026’da 300 milyar dolarlık ihracat hedefinden söz edilirken ithalatın hangi düzeye ulaşacağının göz ardı edilmesi, başta enerji olmak üzere ihracatın ithalata bağımlılığının dikkatlerden kaçırılması, dış ticarette de hedeflerin yanlış kurgulandığını gösteriyor.”