Lisanssız elektrikte amaç ticaret değil öz tüketim
EPDK, tartışılan Lisanssız Elektrik Yönetmeliği’ndeki değişikliğin ilgili kanunun amacına uygun hareket edilmesini sağlamayı hedeflediğini açıkladı. Kurum, kendi ihtiyacı yerine elektrik satmaya odaklı proje sahiplerinin yol açtığı haksızlığın giderilmesinin hedeflendiğini vurguladı.
Mehmet KARA
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) daha yürürlüğe girmeden yoğun tartışmalara konu olan Elektrik Piyasasında Lisanssız Elektrik Üretim Yönetmeliği’nde yapılan değişiklik dünkü (11 Ağustos 2022) Resmi Gazete’de yayımlanarak uygulamaya koyuldu. Ancak ekipman üreticileri ve satıcıları, santral kurulum firmaları ve 2019 sonrasında ihtiyacının çok üzerinde elektrik üretecek lisanssız santraller kuranların da aralarında bulunduğu kesimlerin yeni düzenlemeye tepkileri devam ediyor. EPDK, özellikle uygulamanın geriye yürüyecek şekilde devreye girmesine yönelik yoğun tepki çeken düzenlemeyle ilgili yeni bir bilgi notu yayınladı.
Nereden çıktı bu yönetmelik?
Yönetmelik değişikliğinin, ilgili kanun hükmünün amacına uygun şekilde uygulanması amacıyla yapıldığının altını çizen EPDK yetkilileri, lisanssız elektrik üretimi projelerinin, esas itibariyle kendi ihtiyacını karşılamak isteyen tüketicilere tanınan bir hak olduğunun altını çizdi. 9 Mayıs 2019 tarihli Cumhurbaşkanı Kararı ile lisanssız üretim tesislerindeki üretim kapasitesinin, yatırımı yapacak tüketicinin bağlantı anlaşmasındaki sözleşme gücü ile ilişkilendirilmişti.
Amaç gerçek tüketiciyi korumak
Bu yılın mart ayındaki bir kanun değişikliği ile de bazı abone gruplarında bu güç iki katı olarak düzenlenmişti. Bu iki adım lisanssız güneş enerjisi yatırımlarına ilgiyi arttırmıştı. EPDK yetkililerine göre, yeni yönetmelik Cumhurbaşkanlığı kararı ve ilgili kanun değişikliğinin sahada nasıl uygulanması gerektiğine dair usûl ve esasları belirliyor. Yetkililer “Bu yönetmelik; ihtiyacın üzerinde satışı düzenleyen ve lisanssız üretim santrali olsun ya da olmasın gerçek elektrik tüketicilerini koruyan bir düzenlemedir” ifadesini kullandı.
Mezuatın suiistimaline karşı...
İmkan bulabilen bütün tüketicilerin ihtiyaç duyduğu elektriği güneşten üretebilmesinin hedeflendiğini vurgulayan EPDK yetkilileri “Ancak kapasite kısıtı ve yer sorunu sebebi ile ihtiyacı olan elektriği üretecek tesis kuramayanların önü açılacak. Lisanssız üretimde aslolan tüketim ihtiyacının karşılanması olmasına rağmen mevzuatın suiistimal edilme çabaları yeni bir düzenleme ihtiyacını doğurdu. Kanunun verdiği yetkiye dayanılarak satışa konu edilebilecek elektrik miktarını kapsayan yeni bir düzenleme yapıldı” dedi.
Yönetmelik nasıl uygulanacak?
EPDK, tüketim kadar üretim hedefinden sapan, kurulu gücünü orantısız şekilde arttırarak gerçek tüketicilerin lisanssız üretim tesisi kurabilmeleri imkânını ortadan kaldıran, tüketim olmadan üretim yapmaya çalışan tesislerin satışa konu edilebilecek üretim miktarının belirlendiğini anlatan EPDK yetkilileri şu örneği veriyor:
“Bir önceki yıl 1 milyon kWh elektrik tüketen bir kişi, cari yılda aylık mahsuplaşmanın akabinde en fazla 1 milyon kWh enerjisini satışa konu edebilecek. Yılın ilk ayından itibaren ihtiyaç fazlası enerjiye istinaden ödemeler yapılacak, 1 milyon kWh’ı aşan üretimler ise bedelsiz olarak YEKDEM’e katkı sağlayacak. Önceki yıl tüketimi aşılırsa cari yıldaki tüketim miktarı kadar satış yapılabilecek. Bedelsiz katkı sayılacak enerji için sistem kullanım bedeli alınmayacak.”
Üretici parasız elektrik verir mi?
EPDK yetkilileri, yatırımcıların zarar göreceği, fazla elektriği bedelsiz olarak şebekeye vermeye de yanaşmayacağı eleştirilerine karşı şunları söyledi: “Elbette şalter kapatmak lisanssız yatırımcısının kendi takdiridir. Ancak böyle bir manzara ile karşılaşılması beklenmiyor. Zira söz konusu tesis, küçük de olsa bir tüketim yapacak ve bunun için çalıştırılması (elektrik üretmesi) gerekecek. Şalteri kapatan yatırımcılar olursa hem kendi tüketimlerini karşılayamayacak hem de yerli ve milli bir kaynağımızın heba olmasına göz yummuş olacak.”
Girişimciden alınıp fakire mi veriliyor?
Lisanssız güneş santrallerinde üretilen belli bir miktarın üzerindeki ihtiyaç fazlası elektriğin şebekeye bedelsiz olarak aktarılmasının etkileri de tartışılıyor. Bu durumda devlet, para harcayıp lisanssız elektrik santrali kuran girişimcinin üretimine el koyup fakire mi dağıtmış olacak? Ya da görevli tedarik şirketleri bedavaya aldığı bu elektriği parayla satıp karına kâr mı katacak? EPDK’nın açıklamalarına göre bu fazla elektrik bedelsiz olarak YEKDEM havuzuna akacak. Yani dağıtım şirketlerinin kardeş işletmesi konumundaki görevli tedarik şirketlerinin karına kâr katmayacak ama yenilenebilir enerji kaynaklarını destekleme mekanizması kapsamında alınan elektriğe ödenen döviz cinsinden bedellerin birim başına tutarı düşecek. Böylece, EPDK’nın belirlediği elektrik fiyat tarifeleri belirlenirken hesaba katılacak maliyet bir nebze aşağıya çekilmiş olacak. Yani lisanssız GES’lerdeki ihtiyaç fazlası elektriğin şebekeye aktarılması genel olarak tarifeleri düşürmese bile zam ihtiyacını aşağı çekecek.
Sanayi ve ticaret odaları sahnede
Konu enerji sektörü olmasına rağmen, lisanssız GES’lerle ilgili yeni düzenlemeye bugüne kadarkinden farklı olarak, ticaret ve sanayi odalarından peş peşe açıklamalar geldi. GÜNDER, GENSED ve GÜYAD gibi sektörel kuruluşlardan çıt çıkmazken (Bunun tek istisnası, Enerji Günlüğü’ne konuşan, GÜNEŞDER Başkan Yardımcısı Serdar Ekiz), Ankara Sanayi Odası, Giresun Ticaret ve Sanayi Odası, Sivas Ticaret ve Sanayi Odası gibi kuruluşların yöneticilerinden yüksek sesli eleştiriler gelmesi, solar sektöründe faaliyet gösteren şirketlerin sahip ve yöneticileri tarafından ilginç bulunuyor. Hatta Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir’in henüz yayınlanmamış yönetmelik üzerine eleştirilerde bulunması da oldukça dikkat çekici kabul ediliyor.
Lisanssız GES satışları başlar mı?
Yeni yönetmelik EPDK’nın açıklamalarında yer aldığı şekliyle uygulamaya geçerse, geçmişte “bir ampul, 1 MW” şeklinde eleştirilere konu tesislere benzer, yani ihtiyacı için değil, elektrik satmak üzere lisanssız güneş santrali kuranlar zorda kalacak. Bu durumdaki girişimcilerin lisanssız GES’in atıl kalmaması için ya fabrika ve atölye gibi elektrik tüketecek yeni tesisler/ işletmeler kurmaları gerekecek ya da lisanssız GES’ini elektrik tüketen işletmesi bulunup, ihtiyacını kendi karşılamak isteyen girişimcilere satması gerekecek. Tabii bu tesisler, belli bir işletme adına kurulduğu için, şirketin bütününün satılması şart. Önümüzdeki günlerde bu konudaki ilk alım/satım işlemlerinin gerçekleştiğini duymak şaşırtıcı olmaz.
Değişiklik bankaları da sıkıştıracak
Değişiklik bankaları da sıkıştıracak Lisanssız GES’lerde ihtiyaç fazlası elektriğe ödeme yapılmayacağı yönündeki düzenleme, finans sektörünü de ilgilendiriyor. Yeni uygulama, çoğu proje finansmanı yoluyla değil de ipotekli krediler şeklinde ya da finansal kiralama (leasing) ile finanse edilen lisanssız GES’lerin, finansmanı geri ödemede sıkıntı yaşamasına yol açabilecek. Tabii öztüketim amaçlı bir yaklaşımla kurulan tesisler bu sıkıntıyı yaşamayacak. Öztüketimden çok, ihtiyaç fazlası elektriği satıp elde edeceği kaynakla geri ödeme yapmaya odaklı proje sahipleri hem kendileri zora düşecek hem de projelerini kredilendiren finans kuruluşu tahsilat sorunu yaşayacak.
Ali Bahar: Haksızlık giderildi, mutluyuz
Antalya OSB Başkanı Ali Bahar, DÜNYA’ya yaptığı değerlendirmede, sanayi tesislerinin kendi ihtiyaçlarını karşılama amaçlı lisanssız elektrik üretimi imkanlarını genişleten EPDK kararını olumlu karşıladıklarını söyledi. “Uzun zamandır beklediğimiz bir haberi almış olmaktan dolayı son derece mutluyuz” diyen Ali Bahar şöyle konuştu: “OSB içerisindeki fabrikalarda elektrik üretimi için GES tesisi kurulmasının önü açılmıştı Ancak çatısı GES kurulumuna müsait olmayan ya da üretim alanları içerisinde GES kuracak boş arazisi olmayan firmalar, bu imkandan faydalanamıyorlardı. Aynı özelliklere sahip fakat üretimini OSB dışında sürdüren bir başka firma, yenilenebilir kaynaklardan elektrik üretip, bu elektriği fabrikasında kullanabiliyordu. Haliyle bu durum haksız rekabete yol açıyordu. Yapılan düzenlemeyle bu olumsuzluk ortadan kaldırılmış oldu. Aynı zamanda her tesisin çatısına üretim şekli ya da statik nedeniyle GES kurulması mümkün olmuyor. Dolayısıyla bu gibi tesislerde de yenilenebilir kaynaklar kullanılamıyordu. OSB katılımcısı firmalar için her açıdan faydalı ve olumlu bir gelişmedir.”
OSB’li sanayiciye yeni imkanlar
Lisanssız Elektrik Üretim Yönetmeliği değişikliğinde pek tartışılmayan, ancak sanayi işletmeleri tarafından sevinçle karşılanan yeni düzenlemeler de var. Bunlardan biri Organize Sanayi Bölgesi (OSB) içinde ya da dışındaki sanayi işletmelerinin başka bir dağıtım bölgesinde lisanssız üretim tesisi kurabilmelerine imkan tanınması. Bu sayede, inşaat yoğunluğu nedeniyle ihtiyacını karşılayacak büyüklükte lisanssız elektrik tesisi kuramayan sanayici, ülkenin başka bir bölgesinde böyle bir tesis kurarak enerji maliyetini kontrol altına alabilecek. Öte yandan, OSB tüzel kişiliklerince kurulmuş ve kurulacak lisanssız üretim tesislerinde üretilecek elektriğin, OSB ana sayaçlarıyla mahsuplaştırılarak, OSB katılımcılarının elektrik giderinin azaltılması da sağlandı.