Koronavirüsten korunma zırhı: Doğru dezenfeksiyon
Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Yorulmaz, "Mikropların tamamı vücut için zararlı değildir. Bu nedenle aşırı dezenfeksiyon ile tüm mikropların öldürülmesi, vücudun savunmasını sağlayan bağışıklık sisteminin gelişmesini engeller." dedi.
Trakya Üniversitesi (TÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Faruk Yorulmaz, yeni tip koronavirüsten (Kovid-19) korunmak için hem kişisel temizlik hem de ev için yapılacak doğru dezenfeksiyon işlemlerinin hastalığa karşı zırh oluşturacağını söyledi.
Prof. Dr. Yorulmaz, yaptığı açıklamada, Kovid-19'dan korunma yöntemlerinin gündemin en önemli konularından olduğunu söyledi.
Bulaşıcı hastalıklardan korunmada dezenfeksiyonun çok büyük fayda sağladığını belirten Yorulmaz, "Dezenfeksiyon öncesinde yüzeyin kirliliklerden temizlenmesi şarttır. Evin içine mikropların ayakkabılarımız, ellerimiz, giysilerimiz ve eve getirdiğimiz yiyecekler ile taşınmamasına azami özen göstermeliyiz. Hem kişisel temizliğimiz, hem evimiz için yapacağımız doğru dezenfeksiyon işlemi virüse karşı zırh olacaktır." dedi.
Faruk Yorulmaz, dezenfeksiyon uygulamalarında abartılı ve aşırı davranışların faydadan çok zarar getirebileceği uyarısında da bulundu.
Dezenfekte maddelerinin aşırı dozda kullanılmasının insan vücudunda temas ettiği bölgelerde alerji, zehirlenme, dokularda bozulma gibi sorunlara yol açarak zarar verebileceğine dikkati çeken Yorulmaz, "Mikropların tamamı vücut için zararlı değildir. Bu nedenle aşırı dezenfeksiyon ile tüm mikropların öldürülmesi, vücudun savunmasını sağlayan bağışıklık sisteminin gelişmesini engeller." ifadesini kullandı.
"Hiçbir dezenfektan su ve sabundan daha etkili değildir"
Sabunun 20 saniye bol su ile kullanıldığında ellerdeki mikropları çok büyük ölçüde yok edeceğini anlatan Prof. Dr. Yorulmaz, böyle durumlarda antibakteriyel sabun kullanmaya gerek olmadığını dile getirdi.
Yorulmaz, antibakteriyel sabunların sık ve aşırı biçimde kullanıldıklarında ciltte bozulmalara, cildin incelmesine, çatlamasına, dış etkenlere daha hassas hale gelmesine neden olduğunu vurgulayarak, "Eğer içlerinde koku ya da renk vermek için kimyasal maddeler bulunuyorsa, o maddelere bağlı alerjilere, ellerde egzamalara neden olabilirler." diye konuştu.
El dezenfektanlarının da etkili olması için avucu doldurması ve elin avuç içi ile dışında parmak aralarında bilekleri içine alacak şekilde ovalanarak yayılması gerektiğinin altını çizen Faruk Yorulmaz, şöyle devam etti:
"Çok kısa sürede buharlaşabilme özelliği ve 2 saniye içerisinde de bakterileri ve virüsleri öldürme özelliği olduğu için hızla el üzerinde yayılması gerekir. Alkol, kolonya (yüzde 60-90'lık konsantrasyonda olmalıdır) bakterilere, virüslere ve mantarlara karşı etkilidir. Alkol bazlı el dezenfektanları çok kısa sürede buharlaştığı için genellikle 2-5 saniye içerisinde mikroorganizmaların çoğunu öldürür. El dezenfeksiyonu için hiçbir dezenfektan su ve sabundan daha etkili değildir. Bu nedenle varsa el dezenfeksiyonunda mutlaka su ve sabun kullanılmalıdır. Su ve sabunun bulunamadığı durumda yüzde 60-90 alkol içeren kolonya veya dezenfektan kullanılabilir."
Yorulmaz, ev temizliğinde dezenfeksiyon sonrası kapı ve pencerelerin açılarak evin havalandırılması gerektiğine işaret etti.
Dezenfeksiyonda kullanılan eldivenlerin iş bittikten sonra çıkarılması ve kollarla birlikte eller ve yüzün sabun ve bol su ile iyice yıkanması gerektiğini anlatan Prof. Dr. Faruk Yorulmaz, şunları kaydetti:
"Mümkünse banyo yapılarak tüm vücut temizlenmelidir. Dezenfeksiyonda kullanılan paspaslar, fırçalar, bezler dikkatle temizlendikten sonra kaldırılmalıdır. Üzerinde dezenfektan kalıntılarının kalmamasına, insanların solunumla alacağı biçimde buharlaşan dezenfektan kullanılmamasına özen gösterilmelidir. Dezenfeksiyon zararlı mikroplardan korunmak için çok önemli, ancak bir zararlıyı yok ederken dezenfektanın zararlı etkilerine de maruz kalınmamalı."