KOBİ’lerin yüzde 20 olan kredi oranları artırılmalı

Mehmet Nabi Batuk

Koronavirüs salgının Mersin ekonomisine olan etkilerini internet üzerinden düzenlediği basın toplantısında değerlendiren Kızıltan, kentte faaliyet gösteren sanayi kuruluşlarının aldıkları sipariş iptallerine rağmen mevcut istihdamını ve üretimini korumaya çalıştığını ifade etti. Salgın sürecinden daha çok lokanta, kafe, pastane ve mağaza gibi küçük işletmelerin olumsuz etkilendiğini ileten Kızıltan, “Üst üste biriken ödemeler, vergiler, çekler nedeniyle salgın sonrasında işletmelerimizi ve şirketlerimizi ciddi bir finans sorunu bekliyor. Bu süreçte firmaların ayakta kalması için bir dizi önlemin alınmasına ihtiyaç var” dedi.

Salgın süreci Türkiye’de görüldükten sonra MTSO olarak Mersin’deki oda ve borsalar, esnaf sanatkârlar odaları birliği, organize sanayi bölgesi, akademik odalar, iş dünyasının önemli sivil toplum kuruluşları ile görüşmeler gerçekleştirdiklerini belirten Başkan Kızıltan, “İlk yaptığımız iş ekonomi dünyası nasıl bir durumla karşı karşıya kalabilir, ayakta kalıp Türkiye’yi ayakta tutmak için ne gibi gereksinimleri olabilir, ne gibi önlemler alınabilir, ne gibi destekler sağlanabilir, ülkeyi yönetenlere ne gibi önerilerimiz olabilir diye sorguladık. Mersin İş Dünyasından ve MTSO Komitelerimizden aldığımız bilgiler doğrultusunda bir rapor hazırlayıp Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’ne sunduk. TOBB Türkiye’nin dört bir yanından elde ettiği raporları değerlendirip tasnif ederek ekonominin canlı kalması için bizzat TOBB başkanının önderliğinde Cumhurbaşkanı, hükümet ve ilgili merciler nezdinde etkili bir şekilde girişimlere başlandı” diye belirtti.

KOBİ’ler için uygun oranlarda eşit finans koşulları yaratılmalı

Mersin iş dünyasının pandemi sürecinde ve sonrasında karşılaşacağı en büyük problemin uygun finans kaynaklarına erişim olduğunu belirten Ayhan Kızıltan, “Bu süreçte bankalarla ilgili firmalardan, kredi başvuru süreçlerinin uzatıldığı, limitlerin düşürüldüğü, eksikleri olmayan işletmelere bile yeni mazeretler yaratıldığı ve şubelere dağıtılması için gelen kredi limitlerinin dolduğu gibi bir takım şikayetler alıyoruz. Ekonomi dünyasının neredeyse yüzde 99’unu oluşturan KOBİ’lerimizin yüzde 20 dolayında olan kredi kullanım oranlarını artırmalıyız. Tüm KOBİ’lerimizin uygun oranlarda eşit finans koşullarına ulaşacağı olanakların yaratılmasını bekliyoruz. KOBİ’lere yönelik büyüme ve işbirliklerini teşvik edici uygulamaların devreye sokulması önemlidir. KOSGEB, ÇKA, TÜBİTAK, TKDK, KGF ve diğer desteklerin yüksek katma değerli ürün üretimi ve AR-GE’ye yönlendirilmesi gerektiğine inanıyorum. Yeni planlı entegre ekonomik bölgeler oluşturmalıyız. Teknolojimizi geliştirmemiz için de yabancı sermayeye yerli ortak zorunluluğu getirmeliyiz” şeklinde konuştu.

Tarımsal üretimi artırarak kriz fırsata çevrilebilir

Türkiye’nin en büyük tarımsal üretim havzalarından birine sahip olan Mersin’de iyi bir zirai üretim planlaması yapıldığı taktirde salgın sürecinin bir fırsata çevrilebileceğini belirten Kızıltan, Türkiye’nin yaş meyve ve sebze ihracatında en büyük rakipleri olan İtalya, İspanya, Portekiz ve Fransa gibi ülkelerin önümüzdeki yaz üretim sezonu için faaliyetlerini yarı yarıya azalttığına dikkat çekerek şunları söyledi: “Ülke olarak karşımıza çıkan bu fırsatı iyi değerlendirip, borç yükü ile ezilen çiftçiyi daha çok üretime teşvik edersek, haziran, temmuz ve ağustos aylarında başta Avrupa pazarı olmak üzere birçok dış pazarda ihracatımızı büyük oranda artırabiliriz. Bu kapsamda buğday üreticilerine ürün alım garantisi getirilmeli, çiftçilere fide desteği verilmeli, gübre ve zirai ilaç fiyatlarında yaşanan artış engellenmeli ve tarımsal faaliyetlerde istihdam edilen işçilerinin çalışma koşulları iyileştirilmelidir.”