Kılıçdaroğlu: Yandaşlara değil vatandaşlara hizmet edeceğiz
Mersin Büyükşehir Belediyesi Metro Temel Atma Töreni'ne katılan CHP lideri Kılıçdaroğlu, "Kaynağımız var. Kaynağın nereye harcanacağını belirleyen siyasi otoritedir. Siyasi otorite diyor ki ben yandaşlara kaynak ayıracağım. Biz de diyeceğiz ki biz yandaşlara değil vatandaşlara hizmet edeceğiz, kaynağı vatandaşa ayıracağız, fabrikalara ayıracağız." dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ile birlikte Mersin Büyükşehir Belediyesi Metro Temel Atma Töreni'ne katıldı.
Burada Mersinlilere seslenen Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:
Benim umudum sizlersiniz. Bu meydanda miting yapmamıza daha önce izin vermemişlerdi. Demek ki meydan dolabiliyor, demek ki halk değişim, seçim, dönüşüm, adalet istiyor. Adalet, hak, hukuk istiyor. Sayın Akşener, bugün yaşadığımız tabloyu gayet güzel açıkladı. Beş maaş alanlardan tutun, sınavlarda haksızlıklara değindi. Evlerde tencere kaynamadığını, büyük sorunların olduğunu ifade etti. Sizden sadece bir isteğim var, sakın ola ki umutsuzluğa kapılmayın. Bugün, Mersin’in kurtuluşunun yüzüncü yılı. Bugün çok önemli bir şey yapıyoruz, metronun temelini atacağız. Dolasıyla bir belediye başkanının kendi kentine yapabileceği en büyük yatırımın temelini atıyoruz.
Belediye başkanı arkadaşlarıma şunu söyledim. Sakın ola ki hiçbir ayrım yapmayın. Eğer bir pozitif ayrımcılık yapacaksanız, yoksul mahallelerden başlayacaksınız. Kentte yaşayanların her birisi huzur içinde yaşayacak. Ve bulunduğunuz belediyede hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek. Bunun sözünü vereceksiniz dedim. Ve belediye başkanlarımız böyle çalışıyorlar.
Yüz yıl önce bayrağımız göndere çekildi. Yüz yıl önce Türkiye, önemli başarılara Milli Kurtuluş Savaşı ile imza attı. Siz de burada büyük bir imza attınız, bayrağımızı göndere çektiniz. Millet İttifakı olarak inşallah, sayın Genel Başkanım, biz yeni bir başarıya daha imza atacağız. Süleyman Şah Türbesi’ni tekrar topraklarımıza götüreceğiz ve bayrağımızı göndere çekeceğiz. Hepiniz bunun tanığı olacaksınız.
Emeklinin, işsiz gençlerin, ev kadınlarının, herkesin derdini biliyorum. O nedenle cümleme başlarken sakın umutsuzluğa kapılmayın dedim. Bu ülke zengin, güçlü bir ülke. Bu ülkede taşı sıksa suyunu çıkaracak gençlerimiz var, yaşıyor. Ama onlar da umutsuz. Onlar da acaba yurt dışına gidersem daha iyi koşullarda çalışabilir miyim diye düşünüyorlar. Size sözüm söz, Millet İttifakı olarak, Samandağ’dan başlayıp Mersin’e kadar bütün bu havzayı Akdeniz’in en görkemli havzası haline getireceğiz. Göreceksiniz.
Beş yıl içinde İstanbul’un nüfusu 2,5 milyon azalacak. Beş yıl içinde bu bölge Akdeniz’in en görkemli bölgesi haline gelecek. Yine göreceksiniz beş yıl içinde bu bölgede, katma değeri yüksek ürünler üretilmeye başlanacak. Bu bölge hem Afrika hem Avrupa hem Uzakdoğu hem Kafkasya’nın en güçlü merkezi haline gelecek. Bu bölgede bacalar tütecek. Bu bölgede yaşayan herkesin huzuru yerinde olacak. İşi, aşı olacak, huzur içinde yaşayacak.
Kaynağımız var. Kaynağın nereye harcanacağını belirleyen siyasi otoritedir. Siyasi otorite diyor ki ben yandaşlara kaynak ayıracağım. Biz de diyeceğiz ki biz yandaşlara değil vatandaşlara hizmet edeceğiz, kaynağı vatandaşa ayıracağız, fabrikalara ayıracağız.
"Tamamını kamulaştıracağız"
Bir soygun düzenine de son vereceğiz. Hani var ya gitmediğiniz yollardan dolarla para, köprülerden geçiyorsunuz eurolarla para, hani var ya 50 yıllık garantiler… Bütün bunların tamamına Allah’ın izniyle Millet İttifakı sürecinde son vereceğiz, tamamını kamulaştıracağız. Para var efendim. Parayı halk için kullanacaksınız, bir avuç kişi için değil.
"Otoriter bir yönetimi demokratik yollarla değiştireceksiniz"
Gençler, sizlere de bir sözüm var. İlk kez sandığa gidecek olan gençlere biz sözüm var. Birinci arzum, umutsuzluğa kapılmayacaksınız. İki, Cumhuriyet tarihine çok değerli bir miras bırakacaksınız. Önünüze sandık gelecek, büyük bir heyecan ile sandığa gideceksiniz ve ilk kez oy kullanacaksınız. Ve ilk kez otoriter bir yönetimi demokratik yollarla değiştireceksiniz. Dünya siyaset tarihine çok ama çok önemli bir mirası sizler bırakacaksınız. O nedenle bütün gençlere sesleniyorum, sandığa gideceksiniz, demokrasinin tarihini yazacaksınız.
Hiç meraklanmayın, en geç iki yıl içinde bütün Suriyeli kardeşlerimizi, davulla, zurnayla memleketlerine göndereceğiz. Bize güveneceksiniz. Bakın, söz veriyoruz. Biz de size güveneceğiz. Güven üzerine siyaset inşa edeceğiz. Asla ırkçılık yapmıyorum, herkesin kimliğine saygılıyım. Suriyeliler de kendi ülkelerinde huzur içinde, birlikte yaşasınlar. Buraya arzu ederlerse turist olarak gelebilirler. Kapılarımız açık. Gezebilirler. Onların açmaz noktaya getirdiği dış politikayı Mustafa Kemal’in söylediği, ‘Yurtta Barış, Dünyada Barış’ın üzerine inşa edeceğiz. Suriye ile de barışacağız, Mısır ile de… Bütün komşularımız ile barışacağız. Sadece iç politikada değil dış politikada da Türkiye kurucu ayarlarına yeniden dönecek.”
