Kılıçdaroğlu: İttifak zaten bitti
İYİ Parti'nin yerel seçim kararı hakkında "Bir siyasi partinin aldığı kararı saygıyla karşılayacağız." diyen CHP lideri Kılıçdaroğlu, "Seçimden sonra kurduğumuz ittifak zaten bitti. Bunu daha önce de söyledik. İttifak ne dönemlerde olur? Seçim dönemlerinde olur." ifadelerini kullandı. Özgür Özel'in yarın adaylığını ilan edeceğini belirterek, "Herkes özgürce genel başkan adayı olur." dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Eğitim-İş Genel Başkanı Kadem Özbay'ı ziyaret etti.
Ziyaretin ardından konuşan Kılıçdaroğlu, eğitimin milli olması gerektiğine işaret ederek, "Eğer eğitim milli olmaktan çıkarsa, yani Türkiye'nin çağdaş uygarlığı yakalamak için hedeflediği bir eğitim olmazsa Türkiye çağdaşlarından kopacaktır. Osmanlı'nın içinde bulunduğu tablo da maalesef buydu." değerlendirmesinde bulundu.
Çocukların iyi beslenmesi, iyi ve sorgulayıcı bir eğitim almaları gerektiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Soru sorma yeteneklerini güçlendiren bir eğitim aslında çağdaş bir eğitimdir. Laik bir eğitim, aslında çağdaş bir eğitimdir. Aksi halde eğitim sistemi çökerse bir ülke gelecek açısından ciddi zaaflara uğrayabilir. Bir ülkeyi geri bıraktırmak istiyorsanız yapacağınız tek şey eğitim sistemini bozmak. Bugün yaşandığımız tablo maalesef bu." diye konuştu.
Bu eğitim-öğretim yılında geçici süreyle okul yemeği projesinin rafa kaldırıldığını belirten Kemal Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Evlatları okula giden AK Parti ve MHP'ye oy veren annelere soruyorum, çocuğunuzun boğazından tasarruf yapmak bir ülkenin büyümesi ve kalkınması için gerekli mi? 'Boğazından tasarruf yapıyorum' deyip yemeğini kesmek ahlaki midir, değil midir? Bu çocukların beslenme hakkı var. 85 milyon insanın ödediği vergiler, benim ödediğim vergi, yeni doğan çocuğun ödediği vergiyle bizim evlatlarımızın karnı doyarsa buna Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nde kim karşı çıkar?"
"Bütün annelere bunu şikayet ediyorum"
CHP'nin, Plan Bütçe Komisyonunda ve TBMM Genel Kurulunda verdiği, "öğrencilere bir öğünlük yiyecek verilsin" önergesinin AK Parti ve MHP'nin oylarıyla reddedildiğini aktaran Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Bütün annelere bunu şikayet ediyorum. Evladının okulda beslenmesi, yemek yemesi için koskoca Türkiye Cumhuriyeti Devleti bu çocuklara bir öğle yemeği veremiyor mu? Tasarruf yapacaksan saraydan yap. Adamların bir eli yağda bir eli balda. Çeteler var devleti kene gibi soyanlar. O kene gibi soyanlardan vergi alırsın yeteri kadar. Senin çocuğunun boğazına çöküp, çocukların boğazından tasarruf yapan bir iktidara oy vermek, devleti felakete sürüklemek demektir."
Milli Eğitim Bakanlığının "okul sütü akıl küpü" projesini de kaldırdığını söyleyen Kemal Kılıçdaroğlu, "Bütün annelere söylüyorum, vergi ödeyen 85 milyona sesleniyorum, çocuğunuz okula gitsin veya gitmesin ama bu ülkenin evlatlarına bir sütü, bir öğle yemeğini bile fazla gören bir zihniyete oy vermek, Türkiye'nin geleceğini karartmak demektir." dedi.
Kılıçdaroğlu, TÜİK'in verilerine göre, 7 milyon 662 bin 807 çocuğun dengeli beslenmediğini, BM Sürdürülebilir Kalkınma Raporu'na göre de Türkiye'de yetersiz beslenme nedeniyle 1 milyon 251 bin 285 çocuğun bodurluk sorunu yaşadığını ifade etti.
Milli Eğitim Bakanlığının eğitim sistemini çağdaşlık ve bilimsellikten çıkararak, ideolojik bir çatışma alanına döndürdüğünü söyleyen Kılıçdaroğlu, Türk eğitim sisteminin son 20 yılda yaşadığı en temel sorunun liyakatsizliğin kurumsallaştırılması olduğunu savundu.
"3 milyonu aşkın evladımız internete erişemiyor"
CHP lideri Kılıçdaroğlu, Milli Eğitim Bakanlığının şu anda Türkiye'deki en temel sorunların kaynağı konumunda olduğunu öne sürdü.
Eğitim hizmetleri ödeneğine değinen Kılıçdaroğlu, "3 milyonu aşkın evladımız internete erişemiyor. 57 bin 340 acil derslik yapılması lazım. 100 bin öğretmenin Cumhuriyet'in 100. yılında 29 Ekim'de atanması lazım. Bu çağrıyı ben bütün anneler, bütün öğretmenler adına, 85 milyon adına yapıyorum. 60 bin kişilik yardımcı hizmet kadrosunun atanması lazım." dedi.
"Göstermelik kutlamalarınızı reddediyoruz"
Eğitim-İş Genel Başkanı Kadem Özbay da eğitimin sorunlarına değinerek, "Barınamıyoruz, geçinemiyoruz, yaşayamıyoruz" sloganıyla kasım ayı içerisinde bölge eylemleri yapacaklarını söyledi.
Özbay, "24 Kasım'da 'dünyada baş öğretmen unvanlı tek lider olan Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu ülkede Atamızı anıyoruz, göstermelik kutlamalarınızı reddediyoruz, hakkımızı arıyoruz' sloganıyla iş bırakacağız. 25 Kasım'da da büyük Ankara buluşmasını gerçekleştireceğiz." diye konuştu.
Soruları yanıtladı
Kılıçdaroğlu, Özbay'ı ziyaret ettikten sonra basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Bir gazetecinin, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in "Mülakat gibi mülakat yapacağız" sözünü anımsatması üzerine Kılıçdaroğlu, kendisinin "Şu andaki siyasal iktidarın ahlaki ve siyasi meşruiyetinin olmadığı" sözünü anımsatarak, "Neden ahlaki ve siyasi meşruiyeti yoktur? 'Ben mülakatı kaldıracağım' deyip, seçim meydanlarında halka vaatte bulunan bir kişi, seçimi kazandıktan sonra 'ne mülakatı, mülakatı kaldırmayacağız, mülakat gibi mülakat yapacağız' diyor." ifadelerini kullandı.
Kılıçdaroğlu, kendisi hakkında "kamu görevlisine hakaret" gerekçesiyle açılan davaya ilişkin soruya, "Dava açılabilir tabii. Sarayın talimatıyla açılabilir. Davayı açan da davayı açma talimatını veren de Kemal Kılıçdaroğlu'nu tanımıyorlar. Kemal Kılıçdaroğlu haksızlığa boyun eğecek bir adam değildir. Kemal Kılıçdaroğlu rüşvet alanların takipçisidir." yanıtını verdi.
"Kararlılıkla gideceğim"
Toplumun kendisini tanımasındaki temel nedenin yolsuzluk dosyaları konusunda verdiği mücadele olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Bugünkü TBMM, Gazi Meclis değildir. Bugünkü TBMM AK Parti'nin ve MHP'nin oylarıyla yolsuzluk dosyalarını kapatan bir Meclistir. Bugünkü TBMM yine AK Parti'li ve MHP'li milletvekillerinin oylarıyla 'Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunda yolsuzluk yapanlar hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılamaz' diye kanun çıkaran bir Meclistir. Beni tanımıyorlar. Onlar sanıyorlar ki biz bir dava açarız Kemal Kılıçdaroğlu korkar ve susar. Siz beni tanımıyorsunuz. Benim verilmeyecek hiçbir hesabım yoktur. Ama onların verilecek çok hesabı olduğu için susturmaya çalışıyorlar. Cesaretleri varsa, yürekleri varsa, olayı getirirler TBMM'ye yeniden tartışırız. 17-25'in ne olduğunu, devletin nasıl soyulduğunu, birilerinin nasıl paraları götürdüğünü. Bu adamlarda ahlak ve erdem yok. Trump, 'senin mal varlığını araştırırım' dedi. Tık yok. 'Benim verilmeyecek hesabım yok' diye bir cümle kuramadı. O nedenle beni tanımıyorlar. 85 milyon vatandaşıma sesleniyorum, hiç ama hiç çekinmeyiniz ve korkmayınız. Yolsuzlukların üzerine, tüyü bitmemiş yetimin hakkını yiyenlerin üzerine kararlılıkla gidecek bir kardeşiniz var. Yani adı Kemal Kılıçdaroğlu. Kararlılıkla gideceğim."
"Saygıyla karşılayacağız"
İYİ Parti'nin yerel seçimde 81 ilde kendi adayını çıkaracağı yönündeki kararının anımsatılması üzerine Kılıçdaroğlu, "Bir siyasi partinin aldığı kararı saygıyla karşılayacağız. Bir siyasi parti diyor ki, 'biz bağımsız olarak seçimlere gireceğiz.' Saygıyla karşılayacağız." değerlendirmesinde bulundu.
"İttifak seçeneği masadan kalktı şeklindeki yoruma katılır mısınız?" sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, şu yanıtı verdi:
"Seçimden sonra kurduğumuz ittifak zaten bitti. Bunu daha önce de söyledik. İttifak ne dönemlerde olur? Seçim dönemlerinde olur. Daha önce ittifakın uzun süreli olmasının temel nedeni neydi? İktidara geldiğimizde neler yapacağımız konusunda ortak mutabakat metnini hazırlamaktı. Onu yaptık biz. İktidara geldiğimizde ne yapacağız? Ekonomide ne yapacağız? Sağlıkta ne yapacağız? Eğitimde ne yapacağız? Dış politikada ne yapacağız? İktidar olduktan sonra bunları tartışmak yerine, iktidar olmadan önce bütün bu tartışmaları yapmak ve iktidar olduktan sonra da süratli bir şekilde Türkiye'yi düzlüğe çıkarmak. O nedenle o ittifak süreci biraz uzun sürdü."
"Herkes özgürce genel başkan adayı olur"
"CHP Grup Başkanı Özgür Özel'in yarın adaylığını açıklayacağı" yönündeki kararın hatırlatılması üzerine Kılıçdaroğlu, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Gayet güzel arkadaşlar. CHP diğer partiler gibi değildir. CHP'de her üyenin genel başkan olma hakkı vardır. Bütün kurultaylarımızda, benden önceki kurultaylar da dahil çok sayıda genel başkan adayı çıkmıştır, demokratik yollarla adaylıklarını ilan ederler. Adaylıklarını ilan etmeleri için biz genel merkezimize onlara gerekli yerleri tahsis ederiz, her türlü ikramı sağlarız.
Bunlar çıkarlar adaylıklarını ilan ederler. Yarın Özgür Bey adaylığını ilan edecek. Daha sonra bir başka arkadaşımız İstanbul'dan o da bir mektup yazmış, 'Ben de genel merkezde adaylığımı ilan edebilir miyim?' diye. Tabii hemen yanıt verdik, 'Elbette genel merkezde adaylığınız ilan edebilirsiniz' diye. CHP demek demokrasi demektir. CHP demek hak, hukuk, adalet demek. CHP demek, geleceği inşa etmek demektir. CHP kavgaların partisi değil ki, 'Hayır sen olamazsın, ben olurum. O zaman ben senin ayağını kaydırırım. Böyle bir düşüncemiz asla yok. Herkes özgürce genel başkan adayı olur, ondan sonra özgürce yarışır. Sonuçta delegelerimiz ya da partililerimiz karar verecekler biz ona saygı gösteririz."
Kılıçdaroğlu, "Ankara ve İstanbul'da İYİ Parti ile bir ittifak var mı?" sorusuna, "O daha sonraki bir aşama." yanıtını verdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yeni anayasa hazırlığına ilişkin açıklamasının hatırlatılması üzerine Kılıçdaroğlu, "Ahlaki ve siyasi meşruiyeti olmayan bir siyasi partiyle hangi anayasa değişikliğine oturacağız? Önce şunu söyleyecekler, 'Seçim meydanlarında söylediğimiz yalanlar için Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarından özür diliyoruz.' Mülakat birincisi. 'Biz özür diliyoruz. Bunları söyledik ama montaj videoları yaptık. Bunun için de özür diliyoruz. Haksızlık yaptık, ahlaksızlık yaptık, erdemsizlik yaptık özür diliyoruz. Bu özürlerimizi kabul ederseniz buyurun gelin oturalım, güzel bir anayasa yapalım.'" dedi.
Yeni anayasa tartışmaları
Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, "milletin çeşitliliği" ifadesi ile bir danışmanının "anayasanın metnine dair bir başlangıç hükmü olmamalı" yönündeki sözünün belirtilmesi üzerine, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Anayasa yapacakmış. Bugüne kadar kaç tane anayasa değişikliği yaptı? Memleketi hangi hale getirdiğini gördük. Anayasalar bir uzlaşma belgeleridir. Anayasalar böyle sabah, öğle, akşam değiştirilecek belgeler değildir. Anayasa nedir önce bunu bir öğrenmesi lazım. Kaç tane anayasa hukukçusuyla yan yana gelip de onları dinledi? Türkiye'nin saygın anayasa hukukçuları var, kaçını dinledi? Birisi getirip bir kağıt veriyor, koyuyor önüne ya da promptere bir metin yazıyor, 'Bunu oku' diyor. Onlar da bunu okuyorlar. Yok efendim...
Türkiye Cumhuriyeti Devleti akılla yönetilir, akıl. Prompter ile yönetilmez, akılla yönetilir, erdemle yönetilir, bilgiyle yönetilir, ahlakla yönetilir. Devlet böyle yönetilir. Devletin dini adalettir. Adalet var mı bu ülkede? Adalet var mı? En son yakalanan bir mafya lideri vardı galiba. 'Yurt dışındaki kara paramı, kanun çıktı getirdim' diyor. Aylardır söylüyor. Mafyanın uyuşturucu baronlarının yurt dışındaki kara paralarını Türkiye'ye getirdiniz. Şimdi uyuşturucu baronları da Türkiye'ye geliyor. Ne oluyor peki? 'Hakkında soruşturma, kovuşturma açılamaz' diye kanun maddesi var. Bakın kara para, uyuşturucu parası dolayısıyla soruşturma açılamayacak. Çünkü kanun öyle."
"Bu operasyonu nasıl değerlendiriyorsunuz" sorusuna Kılıçdaroğlu, "Uyuşturucu baronlarıyla bunlar mücadele edemezler. Çünkü saray engel olur." yanıtını verdi.