Kılıçdaroğlu, bürokratlara çağrı yaptı, AK Parti'den tepki geldi
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun, sosyal medya hesabından bürokratlara 4 dakikalık video ile yaptığı çağrıya AK Parti Sözcüsü Çelik'ten cevap geldi. Kılıçdaroğlu'nun "‘Emir almıştım’ diyerek bu kirli işlerden sıyrılamazsınız" sözlerine cevap veren Çelik, bürokratların açıkça tehdit edildiğini söyledi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, sosyal medya hesabı üzerinden paylaştığı video ile gündemi değerlendirmişti. Paylaşımıdan devlete hizmet eden memurlara ve bürokratlara çağrıda bulunmuş devlete değil, şahsi çıkarlara hizmet etmenin sorumluluğu olduğunu dile getirmişti.
Kılıçdaoğlu'un paylaşımına AK Parti cephesnden cevap gecikmedi. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, bürokratlarla ilgili sözleriyle açıkça devlet memurlarını tehdit ettiğini bildirdi. Kılıçdaroğlu'na tepki gösterenlerden biri de AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ oldu.
Çelik: Devlet memurları açıkça tehdit ediliyor
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Sözcüsü Çelik, paylaşımında, "Kılıçdaroğlu, son açıklamalarıyla açıkça devlet memurlarını tehdit ediyor." ifadesini kullanarak, "Böylece hukuk dışı bir düzen arayışında olduğunu ifade ediyor. Kendi partisi adına konuşarak, devlet görevlilerine emir vermeye kalkması hukuksuzluktur." değerlendirmesini yaptı.
Herhangi bir hukuki delile dayanmaksızın meşru hükümetin kanun dışı emirler verdiğini iddia etmenin, bürokrasiyi seçilmiş hükümete karşı çıkmaya çağırmanın vesayet siyaseti olduğunu kaydeden Çelik, bunun Türkiye'deki adının "Yassıada zihniyeti" olduğunu ve kendisini devletin sahibi zanneden bu zihniyeti tanıdıklarını iade etti.
Kılıçdaroğlu ne demişti?
CHP lideri Kılıçdaroğlu, bugün sosyal medyadan paylaştığı videoda, “İktidarın değişmesine az kaldı. İktidar değiştiğinde soruşturmalar başlayacak ve eminim ki bu bürokratların bir kısmı 'efendim emir aldık uygulamak zorunda kaldık' diyeceklerdir. Siz Erdoğan ailesinin değil, bu devletin şerefli memurlarısınız. ‘Emir almıştım’ diyerek bu kirli işlerden sıyrılamazsınız." ifadelerini kullandı.
Ömer Çelik, açıklaması şöyle:
"Kılıçdaroğlu'nun sivil toplum örgütlerini aynı '28 Şubat' diliyle hedef göstermesi de asla kabul edilemez. Türkiye'nin geride bıraktığı ilkel linç kültürü ile sivil toplum örgütleri hedef gösterilemez. Sivil toplum örgütlerine dönük bu linç siyasetine geçit vermeyiz. Kılıçdaroğlu 'kamu düzeni'ni tehdit etmeye son vererek 'hukuk devleti' çizgisine dönmelidir. Tehditlerle kamu düzenine etki etmeye çalışmak ancak bir 'paralel devlet' arayışıdır. Bu tamamen gayrı meşrudur. Sivil toplum örgütlerini hedef göstermek ise bir siyaset biçimi değildir. Siyasi muhalefet başka şey, tehdit ve tahkir başka şeydir. Kamu düzenini ve sivil toplum örgütlerini hedef almak meşru bir siyaset biçimi değildir. Kılıçdaroğlu, Türkiye düşmanlarına söylemediği sözleri Cumhurbaşkanlığı makamına söyleyerek sadece yıkım siyaseti peşinde koştuğunu gösteriyor. Cumhurbaşkanımıza dönük söylenen bu sözleri mahkum ediyoruz."
Kurtulmuş: 18 Ekim nedir? Bana şu 18 Ekim'i bir anlat
AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, bürokratlarla ilgili sözlerine ilişkin, "Sayın Kılıçdaroğlu, 18 Ekim nedir? Bana şu 18 Ekim'i bir anlat, acaba zihninizin arkasında, dilinizin altındaki baklada, acaba 15 Temmuz gibi, 28 Şubat gibi bir tarih mi var?" dedi.
Kurtulmuş, üçüncü olarak CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun memurlarla ilgili sözlerine işaret ederek, "Diyor ki 'sakın ha memurlar', memurlar dediğin kim? Senin babanın memuru mu? Senin şirketinin çalışanları mı? Bu memurlar dediğin bütün memur kardeşlerimizin tamamı, istisnasız tamamı, AK Parti hükümetleri zamanında işe girmiş olsun, önceki dönemlerde girmiş olsun, bu milletin şerefli memurlarıdır. Bu memur kardeşlerimizin hepsi kendi mesailerini millete harcayan kardeşlerimizdir, insanlarımızdır." diye konuştu.
Kılıçdaroğlu'nun bu insanları üst perdeden tehdit ettiğini vurgulayan Kurtulmuş, şunları söyledi:
"Hem de bir de tarih vererek, bundan sonra diyor sakın ha bu tek adamın söylediği şeylere uymayın, eğer diyor 18 Ekim'den sonra, yani önümüzdeki pazartesiden sonra onun söylediklerini uygularsanız hesabını verirsiniz, sizden de bunun hesabını sorarız diyor. Burada iki tane soru var, sayın Kılıçdaroğlu, 18 Ekim nedir? Bana şu 18 Ekim'i bir anlat, acaba zihninizin arkasında, dilinizin altındaki baklada, acaba 15 Temmuz gibi, 28 Şubat gibi bir tarih mi var? Onun için de 18 Ekim diye koyuyorsunuz, niye 18 Ekim? Niye insanları parmağınızı sallayarak tehdit ediyorsunuz? Bu tarihte bildiğiniz bir şey mi var? Bir şey olma ihtimali sizlere sufle mi edildi? Öyle mi? Niye mesela 20 Ekim demiyorsun da 18 Ekim diyorsun? Değerli kardeşlerim birincisi budur, zihinlerinin arkasında 28 Şubat'ların, 15 Temmuz'ların yer etmiş olduğu bir siyaset zihniyetinden ancak tarih vererek insanları tehdit etmek çıkar. İkincisi kusura bakma sen kimsin de bu milletin şerefli memurlarını tehdit ediyorsun? Bu memurlardan hesap sormaktan bahsediyorsun."
Numan Kurtulmuş, memurların devletin memuru olarak kendilerine verilen vazifeleri yerine getiren insanlar olduğunun altını çizerek, "Adı da onun için memurdur, bir üst makamının verdiği işleri yapan, o işlerle milletin hayatını kolaylaştıran kamu görevlilerine memur derler. Hiç kimsenin bu insanlara, bu memur kardeşlerimize öyle parmak sallayarak tehdit hakkı da yoktur, haddi de değildir." dedi.
"Bu cesaretin binde birini FETÖ'ye, PKK'ya karşı göremedik"
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ da Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarına sosyal medya hesabından yaptığı şu paylaşımla tepki gösterdi:
"Kemal Bey'in maşallah yine cesareti yerinde. Bu sefer de Türkiye Cumhuriyeti'nin memur ve bürokratlarını tehdit etmiş. Ama nedense bu cesaretin binde birini FETÖ'ye, PKK'ya karşı göremedik. Bir gün mutfağından PKK'ya ve FETÖ'ye bu tehdit dilini kullanabilir mi? Var mı o cesareti?"
AK Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal da sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Kılıçdaroğlu'nun video paylaşımını alıntılayarak, şunları kaydetti:
"Bu çağrıyı 15 Temmuz'dan önce yapsaydın karşılık bulabilirdi, çünkü ortaklarınızın bürokraside amirlerinden değil abilerinden emir alan paralel mahrem yapılanması çağrına cevap verebilirdi. Artık yoklar. Dostlarına da güvenme, onlara güvenenlerin akıbetini Afganistan'da gördük. Bak bayım bu tür sufle tehditleri 11 yıldır yapıyorsun. Ateşle oynuyorsun şunu unutma biz tiyatro diye itibarsızlaştırmaya çalıştığın 15 Temmuz cehenneminden çıktık. Kimi tehdit ettiğine dikkat et. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin şerefli bürokratlarından elini çek."