“Kaza olarak değerlendirmekte zorlanıyoruz”
ABD’li SSR Mining’in büyük ortağı olduğu Anagold’un İliç’teki altın madeninde 9 işçinin toprak altında kalmasına ve siyanür atığının çevreye tehdit oluşturmasına yol açan faciaya, madencilik örgütlerinden de tepki geldi.
Erzincan’daki maden kazasıyla ilgili, madencilik sivil toplum örgütleri bir açıklama yaparak, şirketin pozisyonunu eleştirdi ve kök nedenin bulunması çağrısı yaptı. Açıklamada, “Bu olayı ‘kaza’ olarak değerlendirmekte zorlanıyoruz. Tüm süreçlerin, hassasiyetle incelenmesini çok önemli buluyoruz” denildi.
Erzincan - İliç’deki ABD Merkezli SSR Mining kontrolünde ve Çalık Holding iştirakinin ortak olduğu Anagold şirketi tarafından işletilen altın madeninde yaşanan ve 9 işçinin toprak altında kaldığı, siyanür atığının toprağı zehirleme tehditi oluşturduğu toprak kaymasının ardından tartışmaya, madencilik sivil toplum örgütleri de katıldı. 17 dernek ve birliğin oluşturduğu Maden Platformu yazılı bir açıklama yaparak, kazaya ilişkin şirketin pozisyonunu eleştirdi, kök nedenin bulunması çağrısı yaptı. Ortak yazılı açıklamada işçilere ilişkin üzüntüler vurgulanırken, “Mühendislik biliminin bu kadar ilerlediği, teknolojinin bu denli geliştiği ve maden işletmelerinde de yoğun olarak kullanıldığı bir dönemde oluşan bu olayı ‘kaza’ olarak değerlendirmekte zorlanıyoruz. Bu olayla ilgili tüm süreçlerin, yapılan hata ve eksikliklerin hassasiyetle incelenmesi ve kök sebeplerinin bulunmasını kazaların bir daha yaşanmaması açısından çok önemli buluyoruz” denildi. Açıklamada, sektörün bu türden kazalardan olumsuz etkilendiği hatırlatılırken, buna karşılık sektörün de en iyi uygulamaları, mühendisliği, standartları esas alma, uygulamayanları da sektörden ayıklanması gerektiğine inandıkları vurgulandı. Mevzuatın güçlü olduğu belirtilen Madencilik Platformu açıklamasında, “Başta Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı olmak üzere ilgili otoritelerin düzenleme ve denetimlerine tabi olarak faaliyetlerini sürdürmektedir. Büyük maden işletmelerimizin önemli bir bölümü de uluslararası denetimlerden geçmektedir. Bütün bunlara rağmen bu tür kazaların oluşması iş sağlığı ve güvenliği kültür ve bilincinin yeterince oluşmadığını bizlere gösteriyor” ifadesine yer verildi. Açıklama Platforma üye, Agrega Üreticileri Birliği, Altın Madencileri Derneği, Aydın Sanayi Odası, Batı Akdeniz İhracatçı Birlikleri, Çanakkale Madenciler Derneği, Ege Bölgesi Medinciler Derneği, Ege Maden İhracatçıları Birliği, Seramik, Cam ve Çimento Hammadde Üreticileri Birliği, Kireç Sanayicileri Derneği, Türkiye Kömür Üreticileri derneği, Krom Üreticileri Derneği, Maden Sanayii İşverenler Sendikası, Türkiye Çimento Sanayicileri Birliği, Mermer Doğaltaş ve Makinaları Üreticileri Birliği, Türkiye Madenciler Derneği, TOBB Madencilik Meclisi, Yurt Madenciliğini Geliştirme Vakfı tarafından yapıldı.
Heyelan riski nedeniyle arama faaliyetleri durduruldu
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Erzincan’daki maden kazasının yaşandığı sahada ciddi heyelan riski bulunduğunu belirterek, “Bu risklerden dolayı şu anda sahada arama faaliyetlerini durdurmuş durumdayız” dedi. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ve yetkililer eşliğinde maden ocağı sahasında basın mensuplarına açıklama yapan Bayraktar, son birkaç gündür sahada çalışma şartlarının çok zorlu hale geldiğini ifade etti. Önceki gece itibarıyla çok ciddi heyelan riskinin tespit edildiğini bildiren Bayraktar, “Dolayısıyla özellikle o yığının kaymamış bölgelerinde şu anda ciddi bir hareketlilik var. Bu çalışmalardan, bu risklerden dolayı şu anda sahada arama faaliyetlerini durdurmuş durumdayız” diye konuştu. Bayraktar, heyelan riski nedeniyle atık toprağın taşınmasına ilişkin faaliyetlerin de durduğuna işaret ederek, “Önceliğimiz şu anda heyelan riskini hem arama için hem de bu toprağın taşınmasıyla alakalı yapılacak faaliyetler için ortadan kaldırmaktır. Şu anda temel önceliğimiz, yol haritasını ortaya çıkaracağımız süreç budur” ifadelerini kullandı. Kayan toprağın taşınacağı yerle alakalı çalışmaların Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı koordinasyonunda ve onayında yürütüldüğünü aktaran Bayraktar, “Dolayısıyla onların onay vermediği herhangi bir yere, bu heyelanlı toprağın konulması söz konusu değil. Bu konuda endişe edilecek bir şey yok” dedi. Bayraktar, çok sayıda akademisyenin yanı sıra ilgili kurumlar ve uzman ekiplerin heyelan riskinin ortadan kaldırılmasına yönelik çalışma yürüttüğü bilgisini paylaşarak, “Bu konuda belki yarın sabah, yarın öğlene kadar yapacağımız çalışmalarda daha net bir tablo ve bir yol haritası önümüze koyacağız gibi gözüküyor. Onları da sizlerle inşallah paylaşırız” değerlendirmesinde bulundu. Kayan toprağın istifl eneceği alanlara yönelik birkaç alternatif üzerinde çalışıldığını belirten Bayraktar, şöyle devam etti, “Bunlarla ilgili tespit ettiğimiz birkaç lokasyon var. Bununla alakalı orada hangi şartlarda buranın istifl eneceğiyle alakalı Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımızın koordinasyonunda lokasyon tespiti, o lokasyonların hazırlanmasıyla alakalı faaliyetimiz devam ediyor. Onu da en kısa sürede belirleyip heyelan riski ortadan kalktığı anda bu toprağın oraya aktarılmasıyla alakalı süreci başlatacağız.