İYİ Parti lideri Akşener: Ekonominin patronu güvendir

ZEYNEP GÜRCANLI

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, bir grup kadın gazeteciyle sohbetinde, ekonomiden dış politikaya, erken seçim olasılığından seçim ittifaklarına kadar birçok konuda soruları yanıtladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'a; “Bugüne kadar hep AK Parti Genel Başkanı oldun, bir kez de Cumhurbaşkanı ol, dış politika konusunda muhalefete bilgi ver…” çağrısında bulunan Akşener erkek siyasetçilerin “kadın tarifi üzerinden” siyaset yapmalarını eleştirdi. Akşener’in açıklamaları şöyle:

■ Ekonomideki reform konusu, demokrasi ve hukukla iç içe. Kuralları önceden ilan edilmiş ve ona uyduğunuz bir sistemde yatırım gelir, para bulursunuz. Bir kişinin iki dudağının arasında olduğu bir hukuk sistemi demokrasi değil zaten; onun ekonomiye yansıması tefeci faiziyle borçlanırsınız, yatırımcı kaçar, yerli ve yatırımcı gelmez, var olanı da gider. Dolayısıyla bunlar iç içe. Ekonominin patronu da güvendir.

■ Biz köprülere yapılan yüzde 25 zamla vatandaşa, emekliye, memura, asgari ücrete yapılan zammı konuşmuyoruz. Doğalgaza, elektriğe yapılan zammı konuşmuyoruz. Gıda enflasyonu yüzde 30'un üzerinde; enflasyon 14,6 açıklandı. Bunları konuşmuyoruz, işsiz gençleri konuşmuyoruz…

Gençler tablet istiyor

■ Gezdiğim için biliyorum, Anadolu’da insanlar ekmeğe yağ sürmüyor. Ama sandıkta gereğini yapacaklar, bakın göreceksiniz. İnsanların en yoğun canını yakan gençlerin bilgisayarı olmaması… Bakın para isteyen bir kişi olmadı. Anneler eğiliyor kulağıma, eli ayağı titriyor, sapsarı olmuş, utanıyor da, 3 çocuğu var evde bir telefon, bir televizyon. Diyor ki tablet. Ben bütün dostlarımdan arkadaşlarımdan tablet bağışı istiyorum. Telefon numarası, adres istiyoruz. Ara ve gönder diyorum çok da sıkı takip ediyorum gidip gitmediğini…

■ 21. yüzyıla uygun bir sistem olarak tanımladığımız güçlendirilmiş parlamenter sistem tasarımını bitirmek üzereyiz. Muhtemelen Ocak ayının 3. haftası kamuoyu ile paylaşılır. Bizimki bir tasarım. Anayasa değil, model. Gelecek Partisi bir Anayasal sistem sundu. Muhtemelen yan yana gelinir arzu eden olursa…

■ Vatandaş farkında, 5 müteahhit için 30 milyar konuldu bütçeye, tarıma yardım 22 milyarda kaldı. Bunları söyleyerek geldik, şimdi sen ne yapacaksın diye soruyor. Hakkari il başkanına da Balıkesir, Erzurum il başkanına da aynı şey soruluyor: Kamu Özel İşbirliği demiyor ama 5 müteahhit diyor, ne yapacaksınız diyor. İstihdam için ne yapacaksınız diye sorulmaya başlandı.

■ Atılan adımlara baktığımda erken seçim olasılığı görüyorum. Erdoğan kazanmayı öngörerek, Biden’ın karşısına güven kazanmış bir kişi olarak oturmayı tercih edebilir. Seçimin gerekçesi olarak söylüyorum. Atılan adımların seçime doğru olduğuna dair benim okumam var.

Küçük ortaklara çağrı

■ Sayın Bahçeli'nin 'evine dön' çağrısının neye tekabül ettiğine dair bir fikrin sahibi değilim. Sayın Bahçeli’ye tavsiyem Sayın Erdoğan çok şeyle meşgul. Ama küçük ortak ve daha minik ortak, Sayın Bahçeli ve Sayın Doğu Perinçek'in zamanları çok. Emeklinin, çocuğuna bir şey götüremediği için intihar eden işsizin, 4 yıllık üniversite mezunu olup iş bulamadığı için gece oturup gündüz uyuyan o gencin, esnafın derdine çare arayacak, el ele tutuşsunlar projeler yapsınlar ve büyük ortağa iletsinler.

■ Suriye’de bugün gelinen noktada biz ne kazandık? Biz bu işi neden yaptık? Halbuki 7 trilyon dolar sadece sınırdaşlarımızla oluşan bir ekonomik coğrafya var. AB’yi de kattığınızda 21 trilyon dolarlık bir alan. Suriye’de ne oldu, niçin böyle oldu, Sayın Erdoğan’ın bu cevabı vermesi lazım ki, kendisinin de bu cevabı vereceğini zannetmiyorum…

■ Hepimizi Biden’cı ilan ettiler. Sonra Erdoğan çıktı dedi ki, hasta zamanımda evime geldi. Hiç bizim evimize gelen bir Amerikalı yok.

Hukuk reformu keşke yapılabilse....

Abdulhamit Gül reformdan bahsetti, Sayın Erdoğan hem bunu benimsediğini söyledi, hem de üzerine ekonomi reformunu söyledi. Alaattin Çakıcı, Sayın Kılıçdaroğlu'na tehditte bulundu. Sayın Bahçeli, Çakıcı "dava arkadaşımızdır" dedi. Ben de o zaman döndüm dedim ki "kızım sana söylüyorum gelinim sen işit" bu iş. Racon dediğimiz iş o. Yani Cumhur İttifakı’nın içteki işlerinden sorumlu Sayın Bahçeli, dıştaki işlerden sorumlu Sayın Doğu Perinçek. AK Parti Genel Başkanı neden sorumlu çok fazla anlayabildiğim yok.