HDP İzmir İl Başkanlığı'na saldırıya tepkiler
HDP İzmir İl Başkanlığı'na yapılan ve bir kişinin hayatını kaybettiği saldırı sonrası siyasi partilerden tepki açıklamaları yapıldı.
Bir kişinin ölümüyle sonuçlanan HDP İzmir İl Başkanlığı'na düzenlenen silahlı saldırıyla ilgili çok sayıda tepki açıklaması yapıldı.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, "bir kaos planı ve iç çatışma hesabının devreye sokulduğunu" ileri sürdü.
Acılarının büyük olduğunu dile getiren Sancar, "Ama demokratik siyasette kararlılığımız da en az öfkemiz ve acımız kadar kesindir." ifadesini kullandı.
Sancar, siyasi parti başkanlarına çağrıda bulunarak, "Mecliste bulunan ve bulunmayan bütün siyasi partilerin başkanlarıyla en kısa zamanda bir araya gelelim. Gelişmeleri birlikte değerlendirelim. Bu kirli, kanlı ve karanlık oyuna karşı ortak tutumu Türkiye halklarına hep birlikte gösterelim. Bunun için vaktimiz az. Gecikmeye hakkımız yok. Bu ülkenin bu konuda yan çizmeye zamana oynamaya ve oyalamalara tahammülü yok." diye konuştu.
"İzmir il örgütümüzün işlerine yardımcı olan bir üyemizdi"
Saldırıda hayatını kaybeden Deniz Poyraz'ın annesinin rahatsızlığından dolayı bir süredir HDP İzmir İl Başkanlığının işlerine yardımcı olan, Mardin'in Ömerli ilçesi doğumlu bir üyeleri olduğunu söyledi.
Poyraz'ın saldırı esnasında il başkanlığında yalnız olduğunu belirten Sancar, bugün için 40 kişinin katılacağı bir toplantının planlandığını ancak ertelendiğini anlattı.
Sancar, HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan ile milletvekilleri, MYK ve Parti Meclisi üyelerinin İzmir'e hareket ettiğini, genel merkezde de kriz masası oluşturduklarını kaydetti.
AK Parti'den açıklama
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik saldırıyla ilgili yaptığı açıklamada, “İzmir’de HDP İl binasında gerçekleşen saldırıyı ve cinayeti lanetliyoruz. Türkiye, huzur ve güvenliğini bozmaya çalışan provokasyonlara asla fırsat vermeyecektir. Güvenlik güçlerimiz ve yargı teşkilatı hadiseyi tüm boyutlarıyla açığa çıkaracaktır." ifadelerini kullanırken, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ ise şunları kaydetti: "HDP İzmir İl binasında gerçekleşen saldırı ve cinayeti kınıyorum. Türkiye'nin huzur ve güvenliğini bozmaya yönelik her türlü saldırı ve girişimin karşısında olduk, olmaya devam edeceğiz."
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "İzmir’de HDP il binasına yapılan saldırıyı ve cinayeti lanetliyorum. Provokasyonların hedefi karanlıktır, huzursuzluk ve güvensizliktir. Hukuk bu karanlığa asla geçit vermeyecek, olay tüm yönleriyle aydınlatılacaktır." dedi.
AK Parti TBMM Grup Başkanı Naci Bostancı, kişisel Twitter hesabından paylaştığı mesajında şöyle dedi:
"HDP İzmir İl binasına girilip bir çalışanın kızının katledilmesi olayını şiddetle kınıyorum. Öldürülen genç kızımıza Allah'tan rahmet diliyorum. Mutlaka bu saldırı ve cinayet hassasiyetle incelenecektir."
CHP'li Altay: Saldırıyı şiddetle kınıyoruz
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, "İzmir HDP İl Başkanlığı’na yapılan saldırıyı şiddetle kınıyoruz. Hayatını yitiren parti görevlisine Allah’tan rahmet diliyorum. Bu tür saldırılara karşı devletin azami tedbir alması bir zaruret haline gelmiştir. Maalesef Türkiye’de eskiden ticaretten para kazanılırdı şimdi siyasetten para kazanıyor. Namuslu siyasetçiler için can güvenliği tehdidi il, ilçe binalarına kadar indi. Erdoğan, muhalefete yönelik saldırıları teşvik ve tahrik ediyor. Bu bir suçtur." ifadelerini kullandı.
CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, HDP binasına yapılan silahlı saldırıyı kınayarak hayatını kaybeden Deniz Poyraz’ın yakınlarına baş sağlığı diledi. Tanrıkulu, “Bu saldırının geleceği belliydi. Uzun zamandır Halkların Demokratik Partisi mensupları, muhalifler, aktivistler iktidar partisi ve sözcüleri tarafından sistematik bir biçimde hedef gösteriliyordu.” dedi. Tanrıkulu, iktidar partisine de, kutuplaştırıcı dilden vazgeçilmesi çağrısı yaptı.
Akşener'den tepki
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, HDP İzmir İl Başkanlığı'na yapılan saldırıya ilişkin sosyal medya hesabından açıklama yaptı. Saldırıyı kınayan ve öldürülen Deniz Poyraz'ın ailesine, sevenlerine başsağlığı dileyen Akşener, "Bulanık suda balık avlama hevesinde olanlar akıllarını başlarına alsınlar." dedi. Akşener'in paylaşımı şöyle:
"Halkların Demokratik Partisi İzmir İl Başkanlığı’na yönelik saldırıyı kınıyor, hayatını kaybeden Deniz Poyraz’a Allah’tan rahmet, ailesine ve sevenlerine başsağlığı diliyorum. Bulanık suda balık avlama hevesinde olanlar akıllarını başlarına alsınlar."
Babacan: Hükümetin sorumluluğundadır
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, HDP İzmir il başkanlığına yapılan saldırıyı sosyal medya hesabından yaptığı açıklama ile kınadı. Babacan'ın paylaşımı şöyle:
"HDP İzmir il binasına düzenlenen saldırıyı şiddetle kınıyorum. Saldırıda katledilen Deniz Poyraz’a Allah’tan rahmet, ailesine baş sağlığı diliyorum. Mevcut siyasal şiddet iklimini önlemek, siyasi partilerin ve siyasetçilerin güvenliğini sağlamak hükûmetin sorumluluğundadır."
DEVA Partisi Hukuk ve Adalet Politikaları Başkanı Mustafa Yeneroğlu da, saldırıyı sosyal medya hesabında kınadı. Yeneroğlu, "HDP İzmir il binasına yapılan alçak saldırıyı lanetliyorum. Saldırıda hayatını kaybeden vatandaşımıza Allah’tan rahmet diliyorum. Bu olayın müsebbibi nefret ve şiddet dilini siyasetin parçası haline getiren saldırgan ve sorumsuz siyasilerdir. Herkesi aklı selime davet ediyorum."
Davutoğlu saldırıyı kınadı
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, HDP'ye yapılan silahlı saldırıyı kınadı. Davutoğlu'nun sosyal medya paylaşımı şöyle:
"İzmir'de HDP İl Binası'na düzenlenen silahlı saldırıyı kınıyorum. Öldürülen Deniz Poyraz'a Allah'tan rahmet, ailesine başsağlığı dilerim. Şiddet kaybetmeye mahkumdur. İktidar siyasete terör gölgesi düşmemesi için acilen tedbir almalıdır."
Gelecek Partisi Sözcüsü Serkan Özcan ise şunları kaydetti:
"HDP İzmir İl Örgütüne yapılan saldırı, açık bir provokasyondur. Deniz Poyraz’a Allah’tan rahmet, ailesine ve tüm HDP genel merkezi camiasına başsağlığı diliyorum. Muhalefete 'bunlar daha iyi günleriniz' diye tehditler savurarak, ülkeyi tehlikeli bir toplumsal kutuplaşmanın kucağına iten iktidarı bu dili terk etmeye ve önlem almaya davet ediyorum. Bu millet demokrasiden ve hukuk devletinden uzak, 90'lar benzeri bir siyasi iklimi hak etmiyor. Gün siyasal ve toplumsal tüm kesimlerin sorumlu davranma ve demokrasi bilinciyle hareket etme günüdür." (ANKA-AA)
