Ev sahiplerine kötü haber: "Kızım gelecek, çık" dönemi sona eriyor!

Kiracılar ve ev sahipleri arasındaki anlaşmazlıklar hız kesmeden devam ediyor. Taraflar genellikle birbirlerini suçlarken, Türkiye genelinde kira uyuşmazlıkları nedeniyle açılan dava sayısının 100 bine yaklaştığı belirtiliyor. Hukukçular, tahliye süreçlerinde kiracı ve ev sahiplerinin haklarını detaylı bir şekilde açıkladı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Ev sahiplerine kötü haber: "Kızım gelecek, çık" dönemi sona eriyor!

Türkiye’de son dönemde kiracılar ile ev sahipleri arasındaki gerilim giderek artıyor. Kiracılar yüksek kira artışlarını kabul etmezken, ev sahipleri de düşük bedelle oturan kiracılar için peş peşe tahliye davaları açıyor. Son olarak, bir mahkemenin yıkılan binanın masraflarının kiracıya ait olduğuna hükmetmesi, tahliye ve yıkım davalarına olan ilgiyi artırdı. Haber Global'den Sibel Gülersöyler'in haberine göre hukukçular, bu tür durumlarda hem kiracıların hem de ev sahiplerinin haklarını detaylı şekilde açıkladı.

Kiracıların tahliye esnasındaki hakları

Konuyla ilgili konuşan Avukat Gizem Gonce, ev sahibi tahliye davası açtığında o tarihteki haklılık durumuna göre Sulh Hukuk Mahkemesi ev yıkılsa da ev sahibinin haklı olduğuna kanaat getirirse yapmış olduğu tüm masrafları kiracının ödemesine karar vereceğini söyledi. Aksi durumda ise kiracının masrafları ödememesi kararı verileceğini anlatan Gonce, kiracıların tahliye esnasındaki haklarına da değindi. Kiracılar, tahliye kararını durdurmak için tehir-i icra talebinde bulunabiliyor. Bu talebin ardından istinaf süresi boyunca tahliye durdurulabiliyor. Gonce, "Tahliye kararı istinaf yoluna açık bir karar ise bu uygulanabilir. Ev sahiplerinin haklarına baktığımızda ise o da tahliye kararını icra dairesinden hızlı bir şekilde alabiliyor" dedi.

"Çıkın ben oturacağım, çocuğum gelecek"

Peki, hangi durumlar haklı tahliye sayılıyor? Eğer kiracı, kirasını düzenli yatırmıyorsa haklı tahliye sebebi sayılabiliyor. Haksız tahliye durumunu da anlatan Gonce, "Ev sahibi daha yüksek kira almak için, 'Çıkın ben oturacağım, çocuğum gelecek' şeklinde beyanlarla kiracısını kandırıyorsa kiracı bunu tespit ettirebilir. Sonrasında ise 1 yıllık kira bedeli ise taşınma masraflarını ev sahibinden alabilir" diyerek değerlendirmesini tamamladı.

"10 gün süreyle beklenmeli"

Tahliye davalarına ilişkin konuşan Avukat Emre Doğan, mahkemenin tahliye kararı vermesi durumunda kiracının İcra İflas Kanunu'na göre 3 aylık kira tutarını teminat olacak şekilde icra dosyasına yatırarak tahliyenin durdurulmasını talep edebileceği bilgisini paylaştı. "Tehir-i icra kararının alınmadığını farz ettiğimizde ise mahkemenin tahliye kararının icra edilmesi için kesinleşmesine gerek olmadığından icra dairesi tarafından tahliye işlemleri başlayacaktır. Ancak tahliyenin sağlanması için İcra Hukuk Mahkemelerinin vermiş olduğu tahliye kararının kiracıya yahut vekiline duruşmada tefhim edilmesi üzerinden veya kararın tebliğinden itibaren kiraya veren tarafından tahliye için 10 gün süreyle beklenmelidir" diyen Doğan, bu sürenin takip edildiğini de sözlerine ekledi. 

Doğan, açıklamalarını şöyle sürdürdü: 

"Kiracı sözleşmenin bitiminden 15 gün önce kiraya verene tahliye edeceğini bildirmediği takdirde kiracıyı evden ve işyerinden çıkarmak mümkün olmayacaktır. Kanuni düzenlemeler çerçevesinde ödenmeyen kira bedelinin mevcut olması, yazılı tahliye taahhüdünün mevcut olması, kiraya verenin konut ve işyeri ihtiyacı, yeni malikin konut ve iş yeri ihtiyacı, kira akdinin 10 yıllık uzama dönemini tamamlamış olması, iki haklı ihtar sebebinin mevcut olması, taşınmazın yeniden inşası ve imarı, kanunda belirtilen önemli sebeplerin varlığı, özen yükümlülüğüne aykırılık nedeniyle kiracının tahliyesi, kiracının iflas etmesi, kentsel dönüşüm gibi sebepler tahliye nedenleri olarak sayılabilecektir."

 

 

Henüz bu içeriğe yorum yapılmamış.
İlk yorum yapan olmak ister misiniz?
Yorum yapmak için tıklayınız
Gündem