Erkan: Gündemimizde ne sıfır atma ne de 500'lük banknot var
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Hafize Gaye Erkan, banka faaliyetlerine ilişkin TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda yaptığı sunumun ardından, milletvekillerinin sorularını yanıtladı.
Gelen sorular üzerine 128 milyar dolar tartışmasının kendisinden önceki döneme ait olduğuna işaret eden Erkan, "O dönemde TCMB ile Hazine ve Maliye Bakanlığı arasında yapılan bir protokol var. Yapılan işlemin mevzuatsal dayanağı var. Beni üzen noktayı paylaşmak isterim: Maalesef sanki, TCMB döviz rezervleri gizli saklı şekilde belirli kurum veya kişilere aktarılmış gibi bir anlayış, geçmişe bakıp incelediğimde var. Türkiye, ciddi bir bürokratik geçmişi, geleneği olan, kurumları olan bir ülke. Türkiye'nin bir evladı olarak, böyle bir ülkede, iletişim ve bilgi teknolojilerinin bu kadar geliştiği bir çağda, Merkez Bankası gibi dünyaya açık bir kurumda 'rezervler ne oldu' şeklinde bir tartışmayı, kuruma da Türkiye'ye de yakıştıramam." diye konuştu.
"Bunun matematiği net şekilde açıktır"
Erkan, pandemi dönemlerinde tüm dünyadaki merkez bankalarının geleneksel olmayan politika araçlarını kullandıklarına dikkati çekerken, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu dönemdeki uygulamada, piyasaya döviz likiditesi sağlanarak, Türkiye'ye yönelik negatife dönen sermaye akımlarının etkisiyle oluşabilecek sağlıksız fiyatlamaların ve kur oynaklığının enflasyona etkisinin önüne geçilmeye çalışılmış. 2020'de 2017'ye kıyasla reel sektör yabancı para pozisyonu yaklaşık 60 milyar dolar iyileşirken, hane halkı döviz mevzuatı yaklaşık 50 milyar dolar artmıştır. Yine aynı dönemde yurt dışı yerleşiklerin portföyü azalmıştır. 2019 yılı haricinde cari açık verilmiştir. Tüm bu gelişmelerin TCMB pozisyonunda yansımaları görülmüştür ve de bu mevzuatsal şekilde yapılmıştır. Bunun matematiği net şekilde açıktır. Sonuç olarak rezerv, kur dalgalanmalarına karşı müdahale amacıyla tutulur, bu müdahalelerin boyutu ve zamanlaması tartışılabilir. Bahsi geçen dönemki hareketlerin verimliliği ve etkinliği konularında farklı görüşler olabilir. Şu anki rezerv politikamız farklı. TCMB'nin rezervlerini ne zaman kullandığı ve döviz likiditesinin ne tarafa gittiği, açıklanan resmi istatistikler ve TCMB analitik bilançosunda her zaman takip ediliyor."
"Faiz kararının gerisinde teknik çalışma var"
Milletvekillerinin, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın faiz kararlarına ilişkin duruşunu sorması üzerine ise Erkan, Merkez Bankasında Türkiye'nin belki de en iyi ekonomistleri, en iyi istatistikçileri, modelleme ve optimizasyon ile makro ekonomi ve finans uzmanlarının çalıştığını söyledi.
Erkan, karar alınırken, öncelikle mevcut ekonomik durumun tüm parametreleriyle incelendiğini bildirirken, "Fiyat hareketlerindeki eğilimler, nedenleriyle birlikte analiz edilmekte, finansal piyasalar ve bankacılık sisteminin stres testlerini de yaptık. Kademeli gitmemizin sebebi de odur. Bankacılık sistemi gerekçeleri dikkate alınmakta, hükümetin makro-mali perspektifi ve maliyet politikası uygulamaları göz önünde bulundurulmakta. 'Faiz oranı 100 baz puan, 500 baz puan artırıldı' diye kamuoyuna açıklanan rakamın gerisinde günler ve belki aylar süren alanında en iyi uzman teknik arkadaşların çalışmaları var. Kendisiyle yakın çalışan ve benim de tanıdığım herkes bilir ki Sayın Cumhurbaşkanımız, bilime olağanüstü değer ve önem veren bir liderdir. Bu kadar ciddi ve teknik bir meselede detaylı çalışılıyor. Sayın Cumhurbaşkanı beni TCMB başkanı olarak atadığında, 'TCMB'nin kanununa uygun şekilde fiyat istikrarını sağlayın, hayat pahalılığını bu milletin gündeminden çıkarın' şeklinde talimat vermişti. Bu talimatı bir kere aldık ve onun doğrultusunda yolumuza devam etmekteyiz. Arkadaşlarımın çalışmaları büyük titizlikle, teknik çalışmayla ilerliyor. Buna gölge düşürmek istemeyiz." değerlendirmesinde bulundu.
Yeni banknot basma hazırlığı olup olmadığına ilişkin soruları da yanıtlayan Erkan, şunları kaydetti:
"Şu an gündemimizde ne sıfır atma ne de 500'lük banknot var. Üst değerli banknota ihtiyaç duyulup duyulmadığı, hem makro ekonomik ve finansal analizler hem de teknik olarak yapılan değerlendirmenin sonucuna göre belirlenmektedir. E9 Emisyon Grubu banknotların kupür değerlerine ilişkin olarak 2009-2021 dönemindeki gerçekleşmeler, öngörülerle paralel olmuş, bugünkü kupür dağılımının doğruluğunu ortaya koymuştur. Şu an itibarıyla gündemimizde bu yoktur."