Erdoğan: Türkiye Avrupa'da öğretmen maaşlarını en çok iyileştiren ülkedir
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Türkiye, Avrupa'da son 20 yılda öğretmen maaşlarını en çok iyileştiren, zorunlu ders saatini de en düşük tutan ülkedir. OECD'nin verilerine göre, Avrupa ülkeleri içerisinde en az stres yaşayan öğretmenler de bizim öğretmenlerimiz." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, eşi Emine Erdoğan ile birlikte öğretmenler ve eğitim yöneticilerine verilen iftar programına katıldı.
Burada yaptığı konuşmada zorlu bir dönemin önemli ölçüde geride bırakıldığını dile getiren Erdoğan, "Salgın sürecinde toplumumuzun tüm kesimleri gibi öğretmen ve öğrencilerimiz de hiç alışık olmadıkları günler yaşadılar. Sizlerin de olağanüstü çabalarıyla gerek çevrim içi gerekse yüz yüze olarak eğitim öğretim faaliyetlerini aksatmadan devam ettirdik. Bundan dolayı da başta Milli Eğitim Bakanı'mıza, milli eğitim camiamızın diğer mensuplarına ve siz saygıdeğer hocalarımıza özellikle şahsım, milletim adına çok teşekkür ediyorum." ifadelerini kullandı.
2021-2022 Eğitim Öğretim Yılının dörtte üçünü okulları açık tutma başarısını göstererek tamamladıklarını aktaran Erdoğan, "İnşallah son eğitim öğretim gününe kadar okullarımızın kapısını açık tutmayı sürdüreceğiz." dedi.
"Öğretmenlerimizi maarif davamızın sancaktarları olarak görüyoruz"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bana bir harf öğretenin, kırk yıl kölesi olurum." diyen bir medeniyetin mensupları olarak hocaların, muallimlerin hakkının ödenemeyeceğinin farkında olduklarını dile getirerek şöyle devam etti:
"Öğretmenlerimizi maarif davamızın sancaktarları, eğitim öğretim sistemimizin kilit taşları olarak görüyoruz. Öğretmenlerimiz aynı zamanda millet olarak geleceğimizi emanet ettiğimiz eli öpülesi insanlardır. Bu anlayışla son 20 yılda, öğretmenlerimizin mesleklerini huzuru kalple yapabilmeleri için yoğun çaba harcıyoruz. Eğitim ortamlarımızı insani, fiziki, bilimsel ve teknolojik bakımdan geçmişle mukayese edilemeyecek standartlara kavuşturduk. Ülkemizin dört bir yanında 351 bin yeni derslik inşa ederek, okullarımıza 729 bin yeni öğretmen atayarak öğrenmeyi zorlaştıran kalabalık sınıf sorununa son verdik. Halihazırda görev yapan öğretmenlerimizin, altını çiziyorum, yüzde 75'i bizim dönemimizde atandı. Bu atamalar ve yeni derslikler sayesinde Türkiye, öğretmen başına düşen öğrenci sayısında OECD ortalamasını Allah'a hamdolsun yakaladı.
Erdoğan, "Yeni atamaların ve artan derslik sayısının yanı sıra öğretmenlerimizin mali ve özlük hakları konusunda da gözle görülür ilerlemeler kaydettik. Türkiye, Avrupa'da son 20 yılda öğretmen maaşlarını en çok iyileştiren, zorunlu ders saatini de en düşük tutan ülkedir. OECD'nin verilerine göre, Avrupa ülkeleri içerisinde en az stres yaşayan öğretmenler de bizim öğretmenlerimiz." diye konuştu.
Bu alanda hayata geçirdikleri en önemli reformlardan birinin de Öğretmenlik Meslek Kanunu olduğuna işaret eden Erdoğan, şunları kaydetti:
"Şubat ayında yasalaşan kanunla hem bu eksikliği giderdik hem de öğretmenlerimizin 60 yıllık hayalini gerçeğe dönüştürdük. Böylece Türk eğitim tarihinde ilk kez öğretmenlerimizi müstakil bir meslek kanununa kavuşturmuş olduk. Devletimizin imkanları genişledikçe inşallah bundan, öğretmenlerimiz hak ettikleri payı alacaklardır, bunu sağlamaya devam edeceğiz."
"Eğitim öğretimin öncelikli hedefi, evlatlarımızın iyi birer insan olarak yetişmelerini sağlamak"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, eğitim öğretimin amacının, sadece başarılı bir mühendis, doktor, girişimci, hukukçu, akademisyen, siyasetçi ve bürokrat yetiştirmek olmadığını belirterek şunları söyledi:
"Eğitim öğretimin öncelikli hedefi, tüm bunlarla birlikte evlatlarımızın iyi birer insan ve iyi birer vatandaş olarak da yetişmelerini sağlamaktır. Diğer türlü yapılan onca yatırımın, verilen onca emeğin, gösterilen onca çabanın heba olması tehdidiyle karşılaşmamız muhtemeldir. Bu gerçeği, Nurettin Topçu bundan 70 sene önce şöyle anlatmaktadır. 1952-1953, Ankara'da toplanan Ahlak Kongresi'nde kendi bakanlıkları adına bildiri sunanların yalnızca yollardan, barajlardan ve fabrikalardan bahsettiklerini, sadece maddi kalkınmanın önemini dile getirdiklerini görünce üstat şu acı hakikate dikkati çekmiştir, 'İnsanı ve eğitimi göz ardı eden hiçbir hareketin uzun süre yaşama şansı olamaz. İnsanlarda hizmet aşkı ve ideali olmayınca iktidar menfaat çatışmasına dönüşür. O da ortakların veya grupların parçalanıp dağılmasına sebep olur.' Allah rahmet etsin. Yaşadığımız her hadiseyle açıkçası üstadın 70 sene önce yaptığı bu tespitin ne kadar doğru ve yerinde olduğunu çok daha iyi anlıyoruz. Manevi boyutu eksik bir kalkınma nasıl bizi felakete sürüklerse, manevi yönü ihmal edilmiş bir eğitim öğretim de toplumumuzu ifsat edecektir."
Sosyal medyanın yaygınlaşmasıyla gençlerin, yabancı kültürlerin daha çok etkisine girdiğinin görüldüğünü söyleyen Erdoğan, "Öğretmene karşı en küçük saygısızlığa dahi müsamaha göstermeyen bir milletin çocuklarının da aynı değerlerle büyümesi, yetişmesi davranması gerekir. Son günlerde şahit olduğumuz kimi müessif hadiseler, millet olarak bu konuda daha fazla hassasiyet göstermemiz gerektiğini ortaya koyuyor." değerlendirmesini yaptı.
Özellikle aile ortamından başlayarak küçük yaştan itibaren çocuklara milli ve manevi değerleri aşılamanın mücadelesinin verilmesi gerektiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Öğretmenlerimizin de anne-baba seviyesinde saygı gösterilmesini, el üstünde tutulmalarını hep birlikte sağlamalıyız. Bu konuda ebeveynlerle birlikte öğretmenlerimize de önemli sorumluluklar düştüğüne inanıyorum. Zira ülke olarak ancak siz değerli öğretmenlerimizin desteği sayesinde yanlışlarımızı ilga, doğrularımızı ihya, yenilikleri de inşa edebiliriz. Millet olarak sizlerin emeği ve fedakarlığı ile nesillerimizi günümüzün sıkıntılı, hastalıklı akımlarından koruyabiliriz. Evlatlarını sizlere emanet eden milletimizin vebali öğretmenlerimizin boynundadır. Rabb'im yar ve yardımcımız olsun." ifadelerini kullandı.