Dervişoğlu: Cesedimizi çiğnemeden Meclis'e giremez

İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, MHP lideri Devlet Bahçeli'nin teröristbaşı Abdullah Öcalan ile ilgili çağrısına şaşırmadığını belirtti. Dervişoğlu "Meclis Mustafa Kemal'in Meclis'i. Öcalan cesetlerimizi çiğnemeden oraya giremez" dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Dervişoğlu: Cesedimizi çiğnemeden Meclis'e giremez

İYİ Parti Lideri Müsavat Dervişoğlu, Karar TV'de gündeme dair açıklamalarda bulundu. Dervişoğlu, MHP lideri Devlet Bahçeli'nin Abdullah Öcalan'a yaptığı çağrıya şaşırmadığını belirtti.

"Ben Bahçeli'nin Öcalan çağrısına şaşırmadım"

Dervişoğlu, "Bahçeli'nin geçmişteki hamlelerine baktığımız zaman bu hamlelerin farklı özneler içerdiğine şahit olduk. 'Gelsin bu kürsüde konuşsun demek', Abdullah Öcalan'ı serbest bırakmak demektir. Ben Bahçeli'nin Öcalan çağrısına şaşırmadım. Türk siyasetinde ne zaman bir kırılma noktasına gidiyoruz diye düşünüldüğünde sayın Bahçeli'nin birçok böyle hamlesine şahit olmuşuzdur." ifadelerini kullandı.

"Siyaseten bir hedefi olmayan kişi benim muhatabım değildir"

Bahçeli'ye ilişkin sert sözler söyleyen Dervişoğlu, "Devlet Bahçeli üzerinden kurgulanmış senaryoları konuşmak istemiyorum. Tanıyamıyorum kendisini. Siyaseten bir hedefi olmayan kişi benim muhatabım değildir, rakibim hiç değildir." diye konuştu.

Dervişoğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle;

 

"Bu işten hayırlı bir sonuç çıkmaz"

Sayın Devlet Bahçeli'nin önermesi, sayın Erdoğan'ın da müsadesiyle DEM yöneticileri Abdullah Öcalan'ı ziyaret etti. Orada kendilerine söylenenler bir metne dönüştürüldü ve kamuoyu ile paylaşıldı. Burada bir paradigmadan, bir stratejiden bahsediliyor. Bu değişikliğe vesile olanın da İmralı'daki şahıs tarafından devletten kaynaklandığı ifade ediliyor. Değişiklik varsa Abdullah Öcalan'a kuryelik yapanlar tarafından değil buna yol veren ve müsaade eden tarafından aktarılması lazım. Türkiye'nin her sorununun çözülmesi konusunda ortak adım atarız. O zaman adı HDP idi. HDP'nin siyasi bir parti olarak kabul edilmesinden yana bir tavır koymuştum ve o zamanlar linç edilmiştim. Burada başlangıç yanlış. Bu hükümete doğrusunu öğretemeyiz. Çünkü kuruluş aşamasında beynelminel örgütlerle, kurulduktan ve iktidar olduktan sonra FETÖ ile Suriye'de HTŞ gibi örgütlerle ilişki kurmayı devlet aklı yönünden mahsur görmeyen biriyle ben bu işin doğrusu budur diye konuşamam. Bu zamana kadar kurmuş oldukları ittifakların sonucuna bakarak bu işten de hayırlı bir sonuç çıkacağını düşünmüyorum.

"DEM'e uzanan el Devlet Beyin eli ama elin gerçek sahibi Erdoğan"

MHP'yi bugün doğrudan doğruya Cumhur ittifakı olarak nitelendirmek yanlıştır. Bir Cumhur koalisyonu var buna bağlı olarak rol paylaşımı var. Sayın Bahçeli, DEM'e el uzattığını söylüyor. Uzanan el Devlet Beyin eli ama elin gerçek sahibi Recep Tayyip Erdoğan. Ben bunlardan muzdarip değilim. Benim asıl kaygım Türk milletinin beklentilerinin hilafına atılmış adımlar ve alınmış kararlardır. Devlet Bey ya da Tayyip Bey bir karar aldığında bu millet arkasında ne var diye düşünmeye başladıysa cebimde taşıdığım Anayasa hükmünü yitirmiş demektir.

Abdullah Öcalan'la İmralı'da yapılan görüşmeyle alakalı DEM, kısa bir metin paylaştı. Görüşme bugün yapıldı, metin ertesi gün paylaşıldıysa bunun bir takvime bakarak bir işlem olduğunu düşünüyorum. O görüşmenin de oraya gidişin de ve sonra sonuç bildirgesi gibi açıklamaları önceyle ilişkilendiriyorum. Türkiye'de bütün bunlara başlamadan önce de hararetli bir biçimde tartışma masasına getirilmek istenen Anayasa değişikliği talebi ve beklentisi vardı. Bütün bu olup bitenleri Anayasa'yı değiştirmek için bir adım olarak düşünüyorum. Geçen açılım döneminde başkanlığı bana verin sorunları çözeyim diyen Erdoğan bugün beni emrihak vâki oluncaya kadar başkan olarak tutacak Anayasa değişikliğini yapın da ben de size ne istiyorsanız onu vereyim diyor.

"Bugün karşılaştığımız bütün sorunların müsebbibi iktidardır"

Suriye ile alakalı olarak hangi sorunu çözdünüz? Suriye'nin kuzeyinde farklı farklı terör örgütleri hakimiyet alanı inşa etmiş kendilerine. Türkiye'nin güvenliği için Kobani'de terör örgütünü sökecek misiniz? Türkiye'nin sınır hattında bir teröristan kurulmasını engelleyecek misiniz? Bugün karşılaştığımız bütün sorunların müsebbibi iktidardır. 2011'de girdiğimiz Suriye bataklığı '14 yıldır sen orada hangi hatayı yaptın da başıma bu bela açıldı' diye hükümete yöneltilen bir soru olmaktan çıkartılmıştır.

Anayasaya göre Tayyip Erdoğan bir daha aday olamıyor. Ama kamuoyu araştırmalarına göre sizin 2 belediye başkanınız ile kendisini yarıştırıyorlar. Bunun kabaran iştahını kesmek için önce onun aday olamayacağının ifade edilmesi gerekiyor. Anayasa 2 dönem diyor Tayyip bey 3 dönemdir cumhurbaşkanı, anayasa en fazla 10 sene yapar diyor Tayyip bey 14 senelik cumhurbaşkanı bir daha seçilirse 20 yıl olacak. Anayasa'ya 2 kere seçilme hakkı vermişler ama erken seçim olursa bir daha aday olabilir gibi bir şeyi gündeme getirmek bu Anayasa'nın arkasına dolanmak için gerekçe aramaktır. Anayasayı değiştirmek için de bir çoğunluğa ihtiyacı var. Sayın Erdoğan'a aday olamazsın, erken seçim konusunda da sana kapalıyım denilseydi Tayyip bey bu arayışlara girişmezdi. Siyasetçi gladyatör değildir Anayasaya uyacaksınız.

"Cesedimizi çiğnemeden Öcalan meclis'e giremez"

Meclis Mustafa Kemal'in Meclis'i. Cesetlerimizi çiğnemeden oraya giremezler. Öcalan Meclis'e gelirse Türkiye Cumhuriyeti ibaresini kaldırsınlar. Türkiye bir teröristten medet umacak kadar alçalmış bir devlet değildir. Türkiye, Güney Afrika Cumhuriyeti mi?

"Siyasi hedefi olmayan biri siyasi rakibim değildir"

Devlet Bahçeli üzerinden kurgulanmış senaryoları konuşmak istemiyorum. Tanıyamıyorum kendisini. Siyaseten bir hedefi olmayan kişi benim muhatabım değildir, rakibim hiç değildir.

"Sorunumuzun öznesi terör"

Terörün engellenmesini ya da ortadan kaldırılmasını istememek mümkün değil. Bu adamlar iş başına geldiğinde terör neredeyse sıfırlanmıştı. 2002 yılında 6 şehit vardı. Onlarda trafik kazasında şehit olmuşlardı. Türkiye'nin 40 yıllık bir terör deneyimi var. TSK ve polis teşkilatı teröristlerle mücadele eder. Teröre destek verenlerle yargı mücadele eder, terörün gerekçelerini de ortadan kaldırmakla hükümet mücadele eder. Terörün gerekçelerini ortadan kaldırmak için verilecek mücadele ne Anayasa değişikliğidir ne bir sonraki seçimi kazanmaya yönelik hale getirilmiştir. 2019 seçimlerinde bir taraftan devlet terörle mücadele ediyor bir taraftan da bir terörist bir seçimciyi kazanmak uğruna TRT ekranlarına çıkartılıyor. Kürt sorunu diye bağırıyoruz bütün Kürtleri bu sorunun öznesi haline getiriyoruz, sorunumuzun öznesi terör.

"Yerine tayin ettiğin kayyum da rahat durmuyor"

Aynı kişi 3 defa belediye başkanı seçiliyor ve müsaade ediyorsunuz. Terörün hakim olduğu coğrafyada bu seçim sonuçları bile 22 yıldır Türkiye'yi yönetenlerin ders çıkarması gereken bir vakadır. Ahmet Türk, Mardin'de belediye başkanı oldu, kayyum atadın. Sonra bir daha oldu yine kayyum atadın. Sonra cezaevinde sağlık durumundan ötürü yine Devlet bey önerdi ve affettin bir daha belediye başkanı oldu ve bir daha kayyum atadın. Şimdi Ahmet Türk heyete dahil oldu siyasi partilere bilgi veriyor. Yerine tayin ettiğin kayyum da rahat durmuyor. Hakkında sorgulamalar yargılamalar oluyor. Buradan bakınca orada yaşayan insanlar kendilerini farklılaşmış hissedebilir buna sebep olanlar utansın.

Açlık ve yoksulluk sınırı tartışmaları

Bu ülkenin açlık ve yoksulluk sınırının sıhhatle belirlenmesi lazım. TÜİK açlık ve yoksulluk sınırı belirlemiyor artık. Bana göre yoksulluk sınırı 70 bin TL'nin üzerindedir. İnsanca yaşam koşullarının sağlanması adına asgari ücret 28 bin TL olmalıdydı. Avrupa'da asgari ücretle geçinenler nüfusun yüzde 5'i. Ama Türkiye'de yüzde 65'lik bir kesime hitap ediyor. Eskiden asgari ücret belirlenirdi Tayyip Erdoğan'da onun üzerine biraz daha koyardı bu sefer müdana bile etmedi. Asgari ücret tespit komisyonu zamanından evvel Erdoğan'ın talimatıyla toplandı ertesi gün AK Parti'nin grup toplantısı vardı ben de umut ettim 2 bin lira daha üzerine koyar diye. Ama Tayyip bey komisyonun belirlediği rakamı sosyal medya hesabından duyurdu.

"İktidar bu kadar soruna rağmen seçim kazanmışsa muhalefet de kendini gözden geçirmeli"

Türkiye'de yatırım güvencesi yok, güven yok, adalet yok. Rejimine inanmadığınız bir ülkeye yatırım yapamazsınız. Kentsel dönüşümü bahane edip insanların mal varlığını ucuz rakamlarla kapatan bir yönetim var. Erdoğan sadece enflasyonla mücadele ediyor. Bir iktidar bu kadar soruna rağmen seçim zaferi kazanmışsa muhalefetin de kendisini gözden geçirmesi lazım.

 

"Herkesle nezaket sınırları içerisinde görüşürüm"

Ben bütün siyasi partilerle görüşüyorum. Benim dışarıdan milletvekili alarak partiyi genişletmek gibi çabam yok. Türkiye'nin merkez siyasete ihtiyaç duyduğunu her fırsatta söylüyorum. Herkesle nezaket sınırları içerisinde görüşmeye hazırım.

 

 

Gündem