Depremin 10. ayı: Sorunlar devam ediyor, 'Hatay Özel Afet Bölgesi' ilan edilsin

6 Şubat depremlerinin üzerinden 10 ay geçmişken Hatay Depremzede Derneği, kentin son durumu hakkında açıklama yaptı. Açıklamada, "İvedilikle kentimizin Özel Afet Bölgesi ilan edilmesini ve deprem bölgesi için merkezi bütçeden maddi destek sağlanmasını istiyoruz. Sorularımız ve sorunlarımız her geçen gün artıyor.” ifadeleri kullanıldı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Depremin 10. ayı: Sorunlar devam ediyor, 'Hatay Özel Afet Bölgesi' ilan edilsin
Hatay'da şubat depremlerinde ağır hasar alan binaların yıkımı sürüyor.

6 Şubat depremlerinin üzerinden 10 ay geçmesine rağmen, depremde en çok hasar alan kent olan Hatay'da sorunlar devam ediyor.

Hatay Depremzede Derneği, depremlerin 10'uncu ayında yaptığı basın açıklamasında yaşanan sorunlara dikkat çekti.

Dernek tarafından yapılan açıklama şöyle:

“Eğitime, sağlığa, hukuka, kentimizin yeniden inşasına dair sorunlarımız ilk günkü tazeliğinde. Neredeyse birinci dönemin sonuna geldik hâlâ hasarlı okulların güçlendirilmesi ile ilgili hiçbir hazırlık yok. Az hasarlı okulların da bina analizi yapılmadı. Ekonomik krizi bu kadar derinden yaşayan bir halk olarak öğrencilerimize ücretsiz yemek ve içme suyu talebimizde ısrar ediyoruz.

“Bir an önce kentimiz için tam teşekküllü bir hastane istiyoruz”

Depremin 10'uncu ayında birinci basamak sağlık hizmetleri konteynerlerde verilmeye devam ediliyor. Barınma sorunu çözülmediği için sağlık emekçileri ailelerini şehir dışında bırakıp sürekli geliş gidiş yapmak zorunda kalıyor. İkinci basamak sağlık hizmetleri ameliyathane ve doğumhaneler aktif olmadığından birinci basamak sağlık hizmetleri gibi çalışıyor, verilen hizmet poliklinik hizmetini geçemiyor. Ortak yaşam alanlarında su ve elektrik sorunları sık yaşandığından uyuz, parazitoz, influenza, impetigo, ağız-el-ayak hastalığı gibi bulaşıcı hastalıklar baş gösterdi. Bir an önce kentimiz için tam teşekküllü bir hastane istiyoruz.

“Barınma koşullarının zorlaşması bizi psikolojik olarak da yıkıma sürüklüyor”

Altyapı ve üstyapı sorunlarından kaynaklı kentte yaşam dayanılmaz halde. Toza bulanmış gri bir kentte azıcık nefes aldığımız, içimizi memleket havasıyla doldurduğumuz Döver Seyir Terası’nın moloz döküm sahası olmasına izin vermeyeceğiz.

Depremden sonra az hasarlı binaların çoğunun analizi yapılmadı. Kışın gelmesiyle birlikte konteyner kentlerde ve çadırlarda yaşamak daha da zorlaşıyor. Özel yaşamın bu denli sıkışması, barınma koşullarının zorlaşması bizi psikolojik olarak da yıkıma sürüklüyor. Hâlâ yıkılmayı bekleyen evler var. Yıkılıp molozu kaldırılmayan mahalleler var.

“Kentimizin 'Özel Afet Bölgesi' ilan edilmesini istiyoruz”

Bizi umutsuzluğa ve geleceksizliğe mahkum bırakmanıza izin vermeyeceğiz. Bir kez daha buradan haykırıyoruz. İvedilikle kentimizin Özel Afet Bölgesi ilan edilmesini ve deprem bölgesi için merkezi bütçeden maddi destek sağlanmasını istiyoruz. Sorularımız ve sorunlarımız her geçen gün artıyor. Sorunlarımız çözülmedikçe tekrar etmeye devam edeceğiz.” (ANKA)

 

 

 

Gündem