Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Mehmet Şimşek açıklaması

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ekonomi politikalarını güçlendirmek için eski Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in koordinasyonunda bir ekibin hazırlık yürüttüğünü söyledi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Mehmet Şimşek açıklaması

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, canlı yayında gündeme dair soruları yanıtladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satırbaşları şöyle;

"Enkazlar kaldırılıyor. Ortalama diyebilirim yüzde 50'nin üzerinde enkazlar kaldırıldı ve bu enkazların kaldırılmasıyla birlikte zemin etütleri bir taraftan yapılıyor ve bu zemin etütlerinin yapıldığı yerlerin ötesinde yeni bir adım atıldı. Bakanımın da verdiği söze dayanarak söylüyorum, bu köy evleri dediğimiz evlerin bir kısmını inşallah bayrama yetiştirmenin gayreti içerisindeyiz.

Tabii bu köy evlerinin özelliği tek kat, tek kat olmanın dışında bazı yerlerde tek katın altında ahırı ki buradan yani sütünü, peynirini, vesairesini yapsın, kendine verilen hayvanlarla küçükbaş, büyükbaş, bunlarla geçimini temin etsin diye böyle bir adım atıldı ve bunlar süratle devam ediyor.

Özellikle bu zemin etüt çalışmaları bitmeden hiçbir proje başlayamaz. Özellikle birinci derecede sağlam zeminler, fay hattına uzaklık ve uygun kat yüksekliğiyle birlikte her zaman söylüyorum, zemin artı 3, bilemedin 4, bilemedin 5 ama öyle dikey mimariyle, yani böyle 20-25 kat, bu tür binalara artık fırsat veremeyiz, vermemeliyiz, olmamalı.

Eğer bunu başarabilirsek inanıyorum ki biz hem hafif malzemelerle birlikte bu inşaatlarda, yani TOKİ projelerinde uyguladığımızı uygular ve çok daha rahat bir şekilde hem hızla netice almak hem de bu hafif malzemelerle birlikte bu inşaatlarımızı bitirmek bizi çok daha rahatlatacaktır.

Yüksek kira uygulayanlara hesabını soracağız

Bazı şikayetleri de yok değil, var. Nedir o? Kiralar. Oralarda çok yüksek olduğundan şikayet ediyorlar. Biz de diyoruz ki bunların üzerine üzerine gideceğiz, bu yüksek kira uygulamasını yapanlara da bunun hesabını yargı vasıtasıyla soracağız diyoruz. Ve şu an itibarıyla bu yurtlarda kalanlar yurtlardaki durumdan çok çok memnunlar ve 'devletimiz bizi açıkta bırakmadı' diyorlar.

Devlet-millet kaynaşması olduktan sonra buralarda kentsel dönüşüm anlamında farklı bir dönüşüm yapılıyor. Hani muhalefet CHP olsun, diğer yandaşları olsun, onlar da buna 'rantsal dönüşüm' diyorlar. Doğru, biz yapıyoruz, yaptıktan sonra benim vatandaşım buradan rant elde edecekse buyursun etsin. Devlet olarak bu sosyal menfaate de 'eyvallah' deriz.

Bundan sonraki dönemde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımızla yeni yasal düzenlemeler yaparak yerel yönetimlerle merkezi yönetimin bir görev dağılımına gitmesi şart. Çünkü bu görev dağılımına gitmedikten sonra yerel yönetimlerde bakıyorsunuz farklı yaklaşımlar meydana geliyor. Bir de bu mimar ve mühendisler odasıyla ilgili atacağımız adım vardı. Çünkü bunlardaki, ellerindeki yetkiler maalesef birçok yerde olumsuz şekilde kullanılıyor. Ona da fırsat vermeyi istemiyoruz, istiyoruz ki belediye ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı burada yük paylaşımı yapsın ve bu tür yanlışlıklara fırsat vermesin.

Seccade açıklaması

Kalkıp da eğer başörtüsüne 'bir bez parçası' diye yaklaşırsan... Bunu diyen kim? Bay bay Kemal. Bizim değerler silsilesi içerisinde başörtüsünün yeri bir değer ifadesiyle, bir kutsalımızdır, mahremiyetin ifadesidir. Bu mahremiyetin ifadesini sen kalkıp da 'bir bez parçası' diye kullanamazsın. Aynı şekilde buna bu şekilde diyen Kur'an-ı Kerim için de 'kağıt parçası' der.

'Hakk geldi, batıl zail oldu' Erbakan Hocamıza ait bir söz değil, bu bir ayet. Ayet mi, hadis mi, bunları da sana kim akıl hocalığı yapıyorsa yanlış yapmışlar, bunu da bilmiyorlar. Bunların hepsini yerli yerine oturtmak gerekiyor. Eğer yerli yerine oturtmazsa Erbakan Hocamıza da saygısızlık yapmış olursun, ayete de saygısızlık yapmış olursun. Bunlar tabii büyük önem arz ediyor. Onun için manevi değerlere hassasiyeti olmayanın seccadede de gözü olmaz.

Vatandaşlarım bu fotoğrafları iyice belleğine kazısın. Bu, CHP zihniyetinin ne olduğunu gayet net ortaya koyan bir fotoğraf. İnanıyorum ki bu fotoğrafların yayınlanmasından sonra seccadenin de kıymeti artmaya başlayacaktır.

Öcalan ile ilgili kararlar

Diyorlar ki, 'Biz, öyle bir güçle geleceğiz ki bu Anayasa'yı da rahatlıkla değiştirebilecek bir güce sahip olacağız ve Anayasa'yı da değiştirebilecek bir güce sahip olacağımıza göre biz daha önce Öcalan'la ilgili verilmiş olan kararları da bir kenara koyarız, öbür tarafta Edirne'dekinin aldığı cezayı da bir kenara koyarız ve bunun dışında ne kadar terörist varsa bu teröristlerin de hepsini rahatlıkla cezaevlerinden çıkartır ve ondan sonra da size verdiğimiz o yalan yanlış sözleri de yerine getirmiş oluruz.

(6-7 Ekim olayları) Orada öldürülenler Kürt'tü ve onların içerisinde Yasin Börü yavrumuz Kürt'tü ve bunları sürükleyerek öldürdüler. Daha sonra da ne oldu? Selo içeri girdi. Aldığı ceza ortada. Şu anda tabii bir tutuklu sürecini belki yaşıyor, o ayrı mesele. Ama nereden bakarsan bak, yaklaşık beş yıla mahkum oldu. Ama ne kadar cesurane, bay bay Kemal, 'Bunları çıkartacağız' diyor. 'Ne yaptı?' diyor. Daha ne yapacak?

Bu ülkenin yargısı onunla ilgili böyle bir cezayı verdi. Apo ile ilgili verilmiş olan ceza var, bu cezaları biz vermedik, yargı verdi. Bizim öyle bir yetkimiz de yok zaten. Verilmiş olan bu cezaya rağmen Sayın Kılıçdaroğlu nasıl, hangi cesaretle bunları konuşabiliyor? Sen nasıl olur da bir yargı devletinde bu şekilde konuşabilirsin? Bütün bunlar ortadayken şimdi bizim kalkıp bu tartışmaları yapmamıza aslında hiç gerek var mıydı? Yoktu. Ama işte şimdi yargıyı hiçe sayıp, verilmiş olan buradaki cezalarla ilgili bunları konuşuyor. 14 Mayıs'ta bunlar tabii beklediklerini bulamayacaklar.

Bugüne kadar herhangi bir CHP yöneticisinin çıkıp da PKK'yı, YPG'yi, HDP'yi eleştirdiğini gördünüz mü? Hayır. Ya da bunların bölücü emelleri ve insanımızın arasına düşmanlık sokmaya çalışan zehirli dili konusunda eleştirdiklerini gördünüz mü? Hayır. HDP'liler çıkıp bunlara ağır hakaretler ettiklerinde, 'Bu koltuklarda bizim sayemizde oturuyorsunuz' diyerek aşağıladıklarında bunlara karşı herhangi bir seslerinin çıktığını duydunuz mu? Hayır. Aynı durum FETÖ için de geçerli.

'Partisine gidip ziyaret edemedi Bay Kemal'

Hadi FETÖ ile PKK'nın aynı projenin farklı yüzleri olduğunu biliyoruz. CHP'nin de bir süredir yaşadığı dönüşümle bu projeye gönüllü yazıldığını da anlıyoruz. Peki o masanın etrafında oturan diğerleri, nasıl böyle bir tabloyu içlerine sindirebiliyor, işte onu anlamakta zorlanıyorum. Daha doğrusu ülkemiz ve milletimiz adına üzülüyoruz. Dolayısıyla sorunuzun cevabı da zaten açıkça ortada. Bay bay Kemal'in HDP'den alacağı destek karşılığında yapacağı iş, bu ülkeyi ve milleti terör örgütünün ve onun siyasi uzantılarının ajandasının rotasına sokmaktır. Partisine gidip ziyaret edemedi bay bay Kemal. Nereye gitti? Meclis'teki odalarında ziyaret etti ve burada kapalı kapılar arkasında ne konuşulduğu çok önemli.

Demirtaş, aslında hüküm giymesi gerekenden, daha henüz hükmü almadı. Sadece şu anda tutuklu olarak, buna ağır tutuklu diyebiliriz, işte 4 yıl 8 ay gibi bir süreci yaşıyor. Asıl hüküm giydiğinde, o zaman bunları konuşamayacaklar. O, çalıştığı anda, Yasin'imizle alakalı o hükmü giydiğinde, bunlar, bu kadar rahat hareket edemeyecekler. Şu anda bunun da ayrıca takipçisiyiz.

Dağdakiler ne yapıyor? Açıklamalar yapıyor. Dağdakiler bu açıklamaları hangi rehavet içerisinde yapıyorlar? Bu da düşündürücü.

Başında biz, buranın yedinci ortağı masanın altında gizleniyor diyorduk. Birileri de anlamakta zorlanıyordu. Nitekim sonunda masanın altında bunu buldular. Nerede? Parlamentonun içinde. Şimdi 'milliyetçiyim' diyenler, PKK ile HDP, özellikle bununla birlikte anılıyorlar ve rahatsız da olmuyorlar. 'Muhafazakarım' diyenler, sapkın akımlarla anılıyor, sesleri çıkmıyor. Resmen teröristi, sapığı bir olmuş, parmaklarının ucunda oynattıkları bir masada devleti, milleti dinamitlemeye çalışıyorlar.

Geçmişte bir arada bulunduğumuz kişileri bu tablo içinde görmek, bizi ciddi manada rahatsız ediyor. Bunların, o zamanlar 'pazara kadar değil, mezara kadar' gibi ifadeleri vardır. Bunun için de diğerleri gibi, Saadet Partisine gönül veren vatandaşlarımı da parti yöneticilerinden ayrı değerlendiriyorum. Ve nasıl rahatsızlıklar çektiklerini yakından biliyorum. Milletim ne PKK'nın peşine düşenlere ne sapkın akımların hamiliğine soyunanlara bu ülkeyi emanet etmez.

Sadece milletvekili adaylarımızı değil, önümüzdeki dönemin kabinesi ve üst yönetimini de şimdiden çalışmaya başladık.

20 Nisan'da Karadeniz gazı devreye girecek. Karadeniz gazının ateşini Filyos'ta yakacağız. Sonra da Türkiye yerli gazını kullanmaya başlayacak.

Mehmet Şimşek koordinasyonunda ekip hazırlık yapıyor

Önümüzdeki dönem ekonomi politikalarımızı daha da güçlendirmek için şimdiden ciddi hazırlıklar yürütüyoruz. Uzun yıllar ekonomi yönetimimizde yer alan Mehmet Şimşek kardeşimizin koordinasyonunda bir ekip, bu doğrultuda hazırlıklar yapıyor. Ayrıca Hazine ve Maliye Bakanlığımızda, Merkez Bankamızda, diğer birimlerimizde yürütülen çalışmalar var. İnşallah seçimden sonra bunların hepsini bir araya getirip ekonomi politikamızı daha güçlendirerek yolumuza devam edeceğiz"

Gündem
Bu konularda ilginizi çekebilir