Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan çağrı: Terör örgütü kendini feshetmeli, teröristler silah bırakmalıdır
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan, AK Parti Diyarbakır 8. Olağan İl Kongresi'nde konuştu. Erdoğan, konuşmasının başında Diyarbakır'ın önemine vurgu yaparak "Diyarbakır'ın huzuru Türkiye'nin huzurudur" dedi. Erdoğan, yapılan çalışmaların tek bir amacının olduğunu dikkat çekerek Diyarbakır'dan "Terör örgütü kendini feshetmeli, teröristler silah bırakmalıdır" çağrısında bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Diyarbakır'da Seyrantepe Kapalı Spor Salonu'nda düzenlenen 8. Olağan İl Kongresi'nde açıklamalarda bulundu.
Erdoğan, konuşmasının başında Diyarbakır'ın önemine vurgu yaptı. Erdoğan, "Diyarbakır'ın huzuru Türkiye'nin huzurudur" dedi.
Erdoğan, çözüm sürecine işaret ederek, yapılan çalışmaların tek bir amacının olduğunu dikkat çekti. Cumhurbaşkanı Erdoğan Diyarbakır'dan "Terör örgütü kendini feshetmeli, teröristler silah bırakmalıdır" çağrısında bulundu.
İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:
"Diyarbakır'ın huzuru, unutmayın Türkiye'nin huzurudur. Diyarbakır'ın kaderi, Türkiye'nin kaderidir. Bizim kardeşliğimiz unutmayın İslam kardeşliğidir, bizim kardeşliğimiz kader kardeşliğidir. Bizim yoldaşlığımız Hz. Ebubekir yoldaşlığıdır, bizim gönüldaşlığımız Hz. Ali gönüldaşlığıdır. Bizim kardeşliğimiz Diyarbakır surlarından daha görkemlidir.
"Kardeşlik türküsüne devam edeceğiz"
Müşterek hayatımızı, duygularımızı anlatan Diyarbakır türküleri tek başına nasıl bir millet olduğumuzu dünyaya göstermeye yeter. Bu topraklarda kardeşliğin altını oymak için türlü oyunlar çeviriyorlardı. Sinsi niyetleri gayet iyi biliyoruz. Kim desteklerse desteklesin, küçük çıkarlar uğruna ihanet projelerine payandalık edenlerin sonu hüsran olacaktır. Biz Diyarbakır’la yürekten kopup gelen kardeşlik türkülerimizi söylemeye devam edeceğiz.
"Emperyalist oyunun son halkasını bozma aşamasındayız"
Devletimizin gücünü, Ahmed Arif’in ifadesiyle ‘bu yılanlara, çıyanlara yedirmeyeceğiz.’ Bu millete nice acılar yaşatan, evlatlarından ayıran emperyalist oyunun son halkasını bozma aşamasındayız. Bölgemizde yaşanan her hadise, sergilenen alçak senaryonun gerçek yüzünü biraz daha açığa çıkarmaktadır.
Bölgemizde ve dünyada birliğini, beraberliğini, kardeşliğini kaybedenlerin yaşadıkları acıları sizler de görüyoruz. Vatanına sahip çıkan ve bunları korumayanların, devletine sahip çıkıp güçlendirmeyenlerin, ülkesinin ve insanının üzerine titremeyenlerin akıbiyetlerinin nasıl berbat olduğunu sizler de takip ediyorsunuz.
Yaşadığımız toprakları, ortak vatanımız yapan bin yıllık hamuru kim bozmaya, kim zehirlemeye kalkarsa karşısına hep beraber biz dikileceğiz. Nasıl bir asır önce sırt sıra verip emperyalistlerin elinden ülkemizi kurtarmışsak, şimdi de omuz omuza vererek Türkiye Yüzyılını birlikte inşa edeceğiz."
“Artık yeni şeyler söyleme vakti"
Son yarım asırdır yaşadığımız sancılara artık ‘dur’ deme vaktidir. Artık yeni şeyler söyleme vaktidir. Türkiye’nin uzunca bir geçmişe sahip terörle mücadele serencamı, doğrusu ve yanlışıyla tarihimizin bir parçası olarak kayıtlarda yerini almıştır.
Güvenlik güçlerinden, kamu görevlilerimize ve masum vatandaşlarımıza kadar binlerce şehit verdik. Aziz hatıraları yaşayacak. Attığımız her adımın, şehitlerimizin canları pahasına bize emanet ettiği ülkemizin geleceğini güvence altına alma gayesi taşıdığından kimsenin şüphesi olmasın.
Bunun yanında terör örgütü tarafından kandırılarak dağa çıkarılan bölge insanımızın onbinlerce evladı hayatını kaybetti. Bölücü örgütün zorla dağa kaçırdığı evlatlarına tam beş yıldır kavuşma mücadelesi veren Diyarbakır Anneleri’nin acılarını çok iyi biliyoruz.
Demorasimiz terör aracılığıyla yönlendirilmiş, hak ettiği seviyelere gelmesi engellenmiştir. Hiç şüphesiz rahmetli Özal’dan beri terör meselesini bitirmek için farklı yöntemler konuşulmuş, kimi teşebbüslerde bulunulmuştur. Biz de terörle sadece güvenlik araçlarıyla mücadele etmedik.
"Tüm gövdemizi taşın altına koymaktan çekinmedik"
Terörü bitirmek için çok ciddi inisiyatifler aldık. Tüm gövdemizi taşın altına koymaktan çekinmedik. Karşımızdaki yapı, küresel güçlerin sesine kulak verdiği için bu çabalar hedefine ulaşamadı. 40 yıl önceki gayretleri hatırlıyorsunuz değil mi? Maalesef bu iyi niyetli çabamızın cevabını, kazılan çukurlarla, sıkılan kurşunlarla aldık.
"Çalışmaların tek bir amacı var: Terör örgütünün kendini feshetmesi"
Ülkemizin önüne yeni ve önemli bir fırsat penceresi daha açılmıştır. Bunun heba edilmesini doğru bulmuyoruz. Gerçekleşen çalışmaların tek bir amacı var, terör örgütünün kendini feshetmesi, silahların teslim edilmesi, örgütün siyaset üzerindeki vesayetinin tamamen kaldırılması, bir Türkiye partisi olma vasfını kazanamayan siyasi yapıya bu yönde kendini geliştirme fırsatı verilmesi, bölgemizde artan çatışmalar karşısında iç cephemizin güçlendirilmesi, yarım asırlık bölücü terör parantezinin kapatılması, tüm boyutlarıyla tarihe gömülmesidir.
Ekonomik sıkıntıları yılın ikinci yarısından itibaren geride bırakmaya başlayarak, bu meseleyi de sorun olmaktan çıkaracağız. Ülkemizin kuzeyi ve güneyi cayır cayır yanarken, bu ateşi Türkiye’ye sıçratma niyetinde olanların planlarını bozmakta kararlıyız.
Terör örgütü aradan çıkınca, tarih boyunca olduğu gibi tekrar samimiyetle, kardeşlikle kucaklaşacağız. Bu coğrafyayı bir kardeşlik coğrafyası haline getireceğiz. Bu memleket bizim. Bu vatan bizim. Bu bayrak bizim. Bu devlet bizim. Geçmişimiz ortak, geleceği de birlikte inşa edeceğiz. Artık eski Türkiye yok. Dayatmalara eyvallah demek yok."