Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan enflasyon mesajı: En zor günler geride kaldı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, TÜYAP Fuar Merkezi'nde Dünya Müslüman İş Alemi MÜSİAD Fuarı ve Uluslararası İş Forumu Kongresi'nde konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, enflasyonda düşüşün hızlanarak devam edeceğini dikkat çekerek, enflasyon ve fahiş fiyat ile ilgili mesajlar verdi. Erdoğan, "Pembe tablo çizmek niyetinde değilim ama zor günler geride kaldı" dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan enflasyon mesajı: En zor günler geride kaldı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TÜYAP Fuar Merkezi'nde gerçekleşen Dünya Müslüman İş Alemi MÜSİAD Fuarı ve Uluslararası İş Forumu Kongresi'nde açıklamalarda bulundu. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, konuşmasından öne çıkan satır başları şu şekilde:

Değerli iş insanları sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. Fuarın tertibinde katkısı olanları tebrik ediyorum. İslam coğrafyasının farklı köşelerinden katılan üyelere, Türkiye'ye hoş geldiniz diyorum.

"88 ülkeden iş insanı bir araya geldi"

Fuarın bu sene 20.'sini icra ediyoruz. Ülkemizden ve yurt dışından ilginin yoğun olduğunu görüyorum. 88 ülkeden iş insanı bir araya getirildi. Gurur verici tablo Türk ekonomisinin çeşitliliğini de gösteriyor. 300'ü aşkın katılımcı şirketin buluştuğu forumda hedef 1 milyar dolarlık iş hacmine ulaşmaktır. Derneğimizin yöneticilerini tek tek kutluyorum. Gerek katılımcılar, gerek fuardaki ürün ve etkinlikler noktasında MÜSİAD Expo'nun yoluna güçlenerek devam edeceğine inanıyorum.

"Kültürel bağlantılarımız nedeniyle göç hareketliliğine şahit olduk"

Göç konusu bizim gibi geçiş güzergâhındaki ülkeler için değil tüm dünya için en hassas meselelerden biridir. Türkiye'de göç eski bir kavramdır. Kültürel bağlantılarımız nedeniyle göç hareketliliğine şahit olduk. Kırım'dan, Balkanlar'dan yoğun göç aldık. Müslümanlarla birlikte gün oldu Musevi ve Hristiyanlara da kapımızı açtık. Kuzey Irak'taki Kürt kardeşlerimiz gibi Suriye'deki savaştan kaçan kardeşlerimize sahip çıkan biz olduk. Yüz binlerce insanımız Sirkeci'den uğurlanarak gurbet trenlerine binip Almanya, Belçika, İsviçre ve diğer Avrupa ülkelerine rızıklarını kazanmak için. Suriye'de yerlerinden edinmiş insanlara ev sahipliği yapıyoruz. Avrupa'da 6 milyonu aşkın kardeşimiz hayatına devam ediyor.

"Hudutlarımızı namusumuz bilip koruyacağız"

Göç ve göçmenlik olgusuna aşina milletiz. Göç aldık ve vatandaşlarımızı farklı coğrafyalara gönderdik. Kimi ülkeler göçmen konusunda menfaat penceresinden yaklaşabilir, etnik kültürel tehlike olarak ele alabilir. Kimileri de güvenlik ekseninden okuyabilir ama biz göç olgusuna çok boyutlu şekilde, insani değerleri ele alan yaklaşımla bakmak zorundayız. Bu meseleyi bütünlüklü anlayışla okumak, doğru politikalar geliştirmek zorundayız. Göç başlığı her açıldığında konuyu güvenlikleştirmek doğru değil. Düzensiz göçle karşılaşan her devlet gibi Türkiye de mücadelesini tavizsiz sürdürecek. Hudutlarımızı namusumuz bilip koruyacağız.

"Suriye'ye gönüllü dönenlerin sayısı artacaktır"

Kayıt dışılığın önlenmesinde politikalarımızdan geri adım atmayacağız. Kardeşlerimizin ülkelerine onurlu geri dönüşlerini teşvik ediyoruz. Suriye'de güvenli ortam gerçekleşince gönüllü dönenlerin sayısı artacaktır. bunu yaparken kör bir tuzağa da düşmeyeceğiz. Göçmen konusuna kategorik olarak karşı çıkamayız. Nefret söylemlerine, provokasyonlara eyvallah diyemeyiz. MÜSİAD'ın göçmen konusuna geniş perspektiften bakmasını değerli buluyorum.

"5,1 oranında büyüme kaydettik"

Ticarette artan korumacılık ve bölgemizde bir türlü sonlandırılamayan çatışmalar küresel ekonomiyi yeni risklerle karşı karşıya bırakıyor. Küresel ekonomi 2023 yılında yüzde 3 büyüyerek tarihi ortalama alında gelişme gösterdi.

"Kişi başına milli gelir 13 bin 243 dolara çıktı"

2023'te felaketlere rağmen 5,1 oranında büyüme kaydettik. Ekonomik büyüklük 1 trilyon 130 milyon dolara yükseldi. Kişi başına milli gelir 13 bin 243 dolara çıktı. Türkiye ekonomisi kesintisiz büyüyor.

Büyümemiz önemli oranda ihracattan kaynaklanmaktadır. Küresel hizmet ihracatından aldığımız pay yüzde 1,35'i buldu. Ekim ayı ihracatı rekoru yakaladı. Eylül ayında yıllık istihdam 1 milyon 129 bin kişi artarak 32,8 milyon kişiye çıktı.

Bu başarılarda MÜSİAD üyelerinin büyük payı var. Türkiye'nin ekonomisine ve demokrasisine yeri doldurulamaz katkılar yapan MÜSİAD'a teşekkür ediyorum. Son yıllarda hepimizin yüreğini dağlayan hadiselerdeki onurlu duruşunuz için sizleri tebrik ediyorum.

"Deprem bölgesi ihyası için harcamamız 72 milyar dolara yaklaştı"

Türkiye 6 Şubat'a rağmen tüm bu başarıları elde etti. Deprem bölgesi ihyası için harcamamız 72 milyar dolara yaklaştı. Enkaz kaldırılmasından yeni konut inşaatına, çevre düzenlemelerine, çeşitli yardımlara kadar pek çok alanda depremzedelerin yanında olduk. Yarın da Kahramanmaraş'tayım.

"Fahiş fiyatla mücadelemiz sürecek"

Bütçe açığını yüzde 4,9'a indirmeyi hedefliyoruz. Enflasyonda başlayan düşüş trendi hızlanarak devam edecek. Fahiş fiyatla mücadelemiz sürecek. Daha fazla para kazanmak için milletin lokmamsına uzanan elleri kırmakta en küçük bir tereddüt göstermeyeceğiz. 22 yıllık iktidarımızda bu konuda taviz vermedik, vermeyeceğiz.

"Pembe tablolar çizmek niyetinde değilim ama zor günler geride kaldı"

Pembe tablolar çizmek niyetinde değilim ama en zor günler geride kaldı. Türk ekonomisi fırtınalı sulardan serin sulara doğru yol almakta. Allah'ın izni ile bundan sonra rüzgara karşı değil rüzgarı arkamıza alarak yürüyeceğiz. Bölgemizdeki çatışmalar, krizler çözüme kavuştukça ekonomimizdeki iyileşme daha devam edecek.

Kararlılıkla uyguladığımız ekonomi programımızın meyvelerini daha fazla toplayacağız. İstikrar ve güven ortamını koruduğumuz müddetçe yolumuz da bahtımız da daima açıktır.

"İstikrar ve güven ortamını iş çevrelerimiz üzerine titremeli"

Türkiye 22 yılda istikrar ve güven ortamının bir ülke ekonomisi açısından ne olduğunu yaşayarak öğrenmiştir. Başbakanın önüne fırlatılan anayasa kitapçığının Türkiye ekonomisine yüklediği faturayı nasıl unutabiliriz? Sermayenin renklere bölündüğü kara günleri nasıl unutabiliriz? İnancı, başörtüsü, siyasi görüşü dolayısıyla insanımızın kendi vatanında parya olarak göründüğü eski Türkiye'yi nasıl unutabiliriz? Son 22 yılda istikrar ve güven zemininde umutların nasıl büyüdüğüne engellerin nasıl aşıldığına, Türkiye'nin nasıl köklü değişim yaşadığına aynı şekilde hep beraber şahitlik ettik. İstikrar ve güven ortamının üzerine iş çevrelerimizin bu bakımdan titremesi gerektiğini düşünüyorum.

Geçtiğimiz hafta CHP'nin devrik genel başkanının mahkeme salonunda savurduğu hakaretler, Türkiye'nin 14-28 Mayıs seçimlerinde nasıl uçurumun eşiğinden döndüğünü ortaya koymuştur. Bu zatın genel başkanlığı döneminde Türkiye'ye yatırım gelmesin, Türk ekonomisi düze çıkmasın diye kendini nasıl paraladığını, ülkemizi nasıl kötülediğini, yurt dışına şikayet ettiğini hepimiz çok iyi hatırlıyoruz.

"Kızılelma'mız olan Türkiye Yüzyılı'nı inşa etme peşindeyiz"

Hançerlemenin kuyu kazmanın adaletin tecellisi için savcıları cezaevi kapıları önünde küstahça tehdit etmenin gelenekleri olduğunu sadece eski yönetime değil yeni yönetime bakınca görüyoruz. Yönettikleri şehirde trafik sorunu katlanamaz boyutlarda, depremle ilgili hiçbir adım atılmamış, belediyelerde hırsızlık yolsuzluk almış başını gitmiş. Hiçbiri umurlarında değil. Varsa yoksa cumhurbaşkanı adayı kim olacak, parti genel başkanlığı koltuğuna kim oturacak tek dertleri bu. Biz büyük hedefler peşindeyiz. Kızılelma'mız olan Türkiye Yüzyılı'nı inşa etme peşindeyiz.

İş dünyamızın Türkiye'ye en iyi şekilde hizmet edebilmesi için daima istişare içine olduk.

Dünün sorunları nasıl ortadan kalktıysa bugünün sorunları da tarihin tozlu raflarına kalkacaktır. Sektörün nabzını dinleyecek, imkanlarımızı zorlama pahasına da olsa bize düşeni yerine getirmeye çalışacağız. Türkiye adına ülkemiz, milletimiz adına hepsinden önemlisi geleceğimiz adına çok büyük işlere sizlerle birlikte imza atacağız."

 

Gündem