Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı kızdıran protesto (video)
TRT World Forum'da açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail'in Gazze'deki katliamlarını anlatırken salondakilerden birinin protestosuna "Yavrum siyonistlerin burada dili, ağzı olma... Dünyadaki siyonistler Tayyip Erdoğan'ın nerede durduğunu çok iyi biliyor ama siz hala anlayamamışsınız" sözleriyle tepki gösterdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Kongre Merkezi'nde düzenlenen TRT World Forum'da konuştu.
Erdoğan, İsrail'in Gazze'deki katliamlarını anlattığı sırada alandakilerden birinin protestosu karşısında sinirlendi.
Bu esnada sözlerine ara veren Erdoğan, "Yavrum siyonistlerin burada dili, ağzı olma... Siyonistlerin gözü, ağzı, dili olmak suretiyle burayı provoke etmeye ne kadar çalışırsanız çalışın netice alamazsınız. Dünyadaki siyonistler Tayyip Erdoğan'ın nerede durduğunu çok iyi biliyor ama siz hala anlayamamışsınız" sözleriyle kendisini protesto eden kişiye karşılık verdi.
İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından önemli satır başları:
Bugün dünya eşitsizliklerin pençesinde kıvranmakta. Yüzümüzü nereye çevirsek dram görüyoruz, adaletsizlikler görüyoruz. Sınır komşusu iki ülkenin birinde zenginlik hakimken diğerinde milyonlarca insan açlık ve yoksullukla boğuşuyor.
Umutlarımızı yeşertecek bütün gelişmelerin sayısı giderek azalıyor. İnsanlık, bir dönüm noktasındadır. Sadece önümüzdeki 5-10 yılı değil torunlarımızın da geleceğini etkileyecek mahiyette hadiseler yaşanmaktadır.
İnsani krizler mevcut dünya sisteminin kırılganlığını ortaya sermektedir. Hep söylediğim gibi her kriz aynı zamanda bir imkandır. Her kriz yeni bir dönemin muştusu olma potansiyeline ziyadesiyle sahiptir.
Birleşmiş Milletler tamamıyla reforme edilmeli
Şu an bu Birleşmiş Milletler ile devam edebilir miyiz? Hayır. Tamamıyla bu Birleşmiş Milletler'in reforme edilmesi gerekmektedir. Süratle değişim gerekiyor. 5 daimi üye, 15 geçici üye... Olmaz. Bu şekilde bu dünya yönetilemez. Dünya değişti, değişiyor. Öyleyse bu değişime yönelik ciddi bir değişim şart. Kabullenmezler biliyorum.
İsrail hükümetinin saldırganlığı karşısında 'bundan bize ne' diyebilir miyiz?
4. yılına girecek olan Rusya-Ukrayna Savaşı bize kurallara dayalı uluslararası sistemin zayıflığını gösterdi.
İsrail hükümetinin bölgedeki yaşayan herkesi tehlikeye atan saldırganlığı karşısında 'bundan bize ne' diyebilir miyiz? Bu savaş niye? Eğer bugün harekete geçmezsek ne zaman geçeceğiz? Gazzeli, Lübnanlıların acısı hepimizin acısıdır. Zalimin yanında duran zulmüne de ortak olur. Türkiye olarak devleti ve milleti ile Gazze'deki mezalime sesimizi yükseltiyoruz.
Türkiye ne yapıyorsa, barış için yapıyordur. Bizim hiçbir ülkeye ve millete düşmanlığımız yok. Başka bir kökenden diye kimseye öfke duymuyoruz, husumet beslemiyoruz. İspanya'dan kovulan 500 bini aşkın Museviye kapısına açan bu millettir. Bizim dünyamızda ne mazluma kimliği sorulur ne zalimin inancına bakılır. Biz kapımızı açtık. O gün bugündür onlar misafirimiz olarak bizimle beraber yaşadılar, yaşıyorlar.
Bu cinnet halinin son bulmasını istiyoruz
Biz tam 420 gündür bölgemizi kan deryasına çeviren bu cinnet halinin son bulmasını istiyoruz. İsrail ile Lübnan arasında önceki gün sağlanan ateşkesin kalıcı olmasını temenni ediyoruz. Daha fazla yetim, öksüz kalmadan Gazze'de de ateşkes tesis edilmelidir. Türkiye ilk günden beri bunu savunmuştur. Tüm bedenimizi taşın altına koymaya hazırız. 29 Kasım Filistin Halkıyla Dayanışma Günü dolayısıyla Filistinli kardeşlerimizin yanında olduğumuzu buradan tekrar ilan ediyorum.
29 Kasım Filistin Halkıyla Dayanışma Günü dolayısıyla Filistinli kardeşlerimizin yanında olduğumuzu buradan tekrar ilan ediyorum.
Milletimizin sinir uçlarıyla oynanıyor
Tamamen izlenme kaygısıyla çekilen diziler, ne kültürümüze ne değerlerimizin yaşatılmasına hiçbir fayda sağlamıyor. Şiddetin meşrulaştırdığını görüyoruz. İstisnai örnekler üzerinden tüm aile yapımız hedefe konulmakta, toplumun temel direği olan aile adeta kötülüklerin kaynağı olarak yansıtılmaktadır. İktidar partisi olarak LGBT denilen aile düşmanlığı denilen yapıya karşıyız. Açık söylemek gerekirse son dönemde milletimizin sinir uçlarıyla oynanıyor. Sadece para kazanma hırsıyla da izah edilemez. Bir sosyal mühendislik projesi uygulanıyor. 28 Şubat'a giden yolların nasıl döşendiğini biliyoruz.