Cumhurbaşkanı Erdoğan: Aramıza yeni katılacak dostlarımızla destan yazacağız
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, seçime ilişkin yaptığı açıklamada, “Aramıza yeni katılacak dostlarımızla destan yazacağız.”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, video konferansla katıldığı AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. 18 Haziran'da yapılması gereken cumhurbaşkanı ve milletvekili seçimlerinin 14 Mayıs'ta yenilenmesi kararını dün imzaladığını anımsatarak seçimlerinin hayırlı olması dileğinde bulunan Erdoğan, "Geçtiğimiz 20 yılda ülkemize kazandırdığımız eser ve hizmetler saymakla bitmez. Allah'ın izni, milletimizin desteği ve sizlerin gayretiyle 14 Mayıs seçimlerinde de hem cumhurbaşkanlığında hem milletvekilliğinde bir kez daha zafere ulaşacağımızdan şüphe duymuyoruz." ifadesini kullandı.
Amaçlarının, ülkenin demokrasi ve kalkınma yolunda elde ettiği kazanımları Türkiye Yüzyılı'nın girizgahı yaparak milleti hayallerine kavuşturacakları yeni bir dönemin kapılarını açmak olduğunu belirten Erdoğan, şöyle devam etti: "İşte bu kutlu mücadelenin son dönemeci olan 14 Mayıs destanını, bir süredir beraber yol yürüdüğümüz, aramıza yeni katılan ve katılacak olan dostlarımızla Cumhur İttifakı olarak inşallah beraberce yazacağız. Bu destanı yazmaya deprem yaralarını sararak, yıkılan şehirlerimizi yeniden ve ihya ederek başlayacağız. Tabii bu arada uzunca bir süredir hazırlıklarını yaptığımız yatırımları istihdamı, üretimi, ihracatı katlayarak arttıracak, insanımızın refahını yükseltecek programımızı da kararlılıkla uygulamayı sürdüreceğiz. Deprem felaketini hedeflerimizi öteleyen değil, tam tersine daha da güçlendiren bir vesileye dönüştürmek için daha çok çalışacak, daha çok gayret göstereceğiz. Elbette her seçim zordur, her seçim hayatidir, her seçim önemlidir. Ama ülkemizin içinden geçtiği süreç, son deprem afetinin yol açtığı ağır kayıplar, bölgemizde ve dünyada yaşanan kritik gelişmeler 14 Mayıs seçimini farklı bir yere taşımıştır. Bu durumu karşımızda kurulan derme çatma ittifakın yapısına ve motivasyonuna bakarak da rahatlıkla anlayabiliriz. Gerçi artık karşımızda bir ittifak değil tıpkı eski Türkiye'de olduğu gibi tamamen kavga, ayak oyunu ve pazarlık üzerine kurulu bir koalisyon yapısı vardır. İşe altılı olarak başlayan artık 8'li mi, 10'lu mu olduğu meçhul hale gelen bu koalisyonun yayınladığı 12 maddelik bildiri bile tek başına ülkemizin nereye sürüklenmek istediğinin yazılı ispatıdır. Masanın altını üstüne getirme pahasına bay bay Kemal'i cumhurbaşkanı adayı olarak gösteren bu koalisyonun gündeminde ülkenin ve milletin hiçbir meselesi yoktur."
"Yapılanları yıkmayı vadediyorlar"
Muhalefetin gündeminde ne depremin yol açtığı acılar, ne depremzedelerin yürek sızıları ne de deprem yaralarının bir an önce sarılması ihtiyacının yer aldığını belirten Erdoğan, "Küresel ve bölgesel krizlerin Türk ekonomisi üzerindeki olumsuz etkilerinin giderilmesine dair herhangi bir niyet, teklif, proje bunların gündeminde yer almıyor. Türkiye'nin 20 yılda kat ettiği gelişmeyi, büyümeyi, kalkınmayı sürdürmeye yönelik tek bir adım bunların gündeminde yer almadığı gibi tam tersine yapılanları yıkmayı vadediyorlar. Milletin sıkıntılarını çözecek, refahını artıracak, güvenliğini ve huzurunu güçlendirecek, hayallerini gerçekleştirecek hiçbir irade beyanı, hazırlık, program bunların gündeminde yer almıyor." dedi.
Ülke sınırlarını tehdit edecek, birlik ve beraberliğe gözünü dikecek kadar azan terör örgütlerinin başını ezmek için yürüttükleri mücadeleyi sürdürme kararlılığının muhalefetin gündeminde yer almadığını bildiren Erdoğan, şunları söyledi: "Peki bu koalisyonun gündeminde ne var? Bunların gündeminde sadece siyasi ihtiras var. Makam ve mevki paylaşımı var. Ülkenin kaynaklarının nasıl yağmalanacağı hesabı var. Milli birlik ve beraberliğimizi bozma niyeti var. Ülkemize ve insanımıza ağır maliyetleri olan eski Türkiye'yi geri getirme çabası var. Altılı koalisyonun, 'güçlendirilmiş parlamenter sistem' diye başladığı yolculuğun sonu, önce kumar masasına sonra at pazarlığından beter bir cumhurbaşkanı yardımcılığı ve milletvekili paylaşımı kavgasına çıktı. Üstelik öyle bir kavga ki içinde tehditten rüşvete, hakaretten şantaja, aba altından değil alenen sopa göstermekten sürüden ayrılmaya kalkanları bindirilmiş kıtalarla linç ettirmeye kadar her türlü rezillik var. Türkiye, Türk demokrasisi, milletimiz böyle hazin bir tabloyu asla hak etmiyor. Milletimize karşı sorumluluğumuzun gereği olarak ülkemizi bu içi karmaşık, arkası karanlık, şekli bozuk, yönü belirsiz, hırsı boyunu aşan koalisyonun insafına terk edemeyiz. Cumhuriyetimizin ilk aslındaki kayıpları ve kazanımları geride bırakarak Türkiye Yüzyılını yükseltmek için hızlandığımız bir dönemde böyle bir faciaya izin veremeyiz."
"Zafer çığlıkları attıramayız"
Depremde yakınlarını kaybeden, yıkılan evleri ve iş yerleriyle birlikte hayalleri de harap olan insanları tekrar hızla hayata bağlamak için yürüttükleri çalışmaların tehlikeye girmesine rıza gösteremeyeceklerini vurgulayan Erdoğan, "Bölgesinde ve dünyada yıldızı parlayan Türkiye'nin ışığını söndürmek, nefesini kesmek, dizlerinin bağını çözmek için ellerini ovuşturarak bekleyenlere zafer çığlıkları attıramayız." dedi.