Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Uçum'dan dikkat paylaşım: Yeni bir anayasa artık kaçınılamazdır
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum, sosyal medya hesabı üzerinden "Pazar Yazısı" paylaştı. Uçum, "Yeni Anayasa Notları (2)" başlıklı yazısında, "Eğer bir anayasa, milli değerlerin özünü ve esaslarını koruyamazsa, o devlet iç bütünlüğünü kaybeder ve dış müdahalelere açık hale gelir" şeklinde ifadeler kullandı.
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum, sosyal medya hesabı üzerinden bir paylaşımda bulundu. "Pazar Yazısı / Yeni Anayasa Notları (2)" başlıklı yazısında dikkat çeken bir ifadeye yer verdi. Uçum, yazısında "Bir anayasa, milli değerlerin özünü ve esaslarını koruyamazsa, o devlet iç bütünlüğünü yitirir ve dış müdahalelere açık hale gelir" dedi.
İşte Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum'un yazısından dikkat çeken noktalar:
"Anayasa güvenceler sistemidir"
Literatürde “anayasa nedir?” sorusuna birçok cevap verilir. En sade tanımlardan biri şu olabilir:
Anayasa, devletin nitelikleri ve teşkilatı ile vatandaşın haklarını, özgürlüklerini ve ödevlerini düzenleyen esas ya da üst kanundur.
Yapılan her tanım gibi bu tanıma da eleştiri yöneltilebilir. Teorik olarak anayasa tartışmaları hep devam edecektir; çünkü teori bunu gerektirir. Bununla birlikte bir anayasa, devlet ve vatandaş açısından ne ifade eder sorusu daha pratiktir. Aynı şekilde anayasanın devlet ve vatandaş için işlevi ne olmalıdır sorusu da sorulabilir.
"Ödev ve sorumluluk yükleyen bir düzen oluşturur"
Bu soruların en kısa cevabı şudur: Fonksiyonel açıdan anayasa bir güvenceler (teminatlar) sistemidir.
Yeri gelmişken belirtelim: Bir anayasanın fonksiyonu doğrudan icrai olmak değildir. Anayasa, güvenceler oluşturmanın yanısıra aynı zamanda icrai yapılara ve süreçlere çerçeve çizen, ödev ve sorumluluk yükleyen bir düzen oluşturur. Bu düzeni işletmek devlet erklerinin yani icrai mercilerin görevidir. Bu nedenle uygulama sorunlarını veya genel meseleleri öne çıkararak “Yeni anayasa bunları mı çözecek?” demek, konuyu anlamamak veya bilinçli olarak çarpıtmaktır.
Elbette günümüzde temel hak ve özgürlükler, anayasa ile güvence altına alınır. Ancak anayasanın yalnızca bireysel hak ve özgürlüklere ilişkin bir güvence sistemi üretmesi yeterli olmaz. Bir anayasanın yalnızca bireyi değil, aileyi, toplumu ve devleti de güvence altına alacak bir dengeye sahip olması gerekir.
Özellikle anayasanın yalnızca bireysel özgürlükleri korumaya odaklanması gerektiğini savunan görüşlerin neoliberal bir hukuk anlayışından doğduğu açıktır. Bireysel hak eksenli paradigma olarak savunulan bu görüşler, aslında milli devleti zayıflatan ve küresel emperyalizme hizmet eden uygulamaların kapısını açmaktadır.
Eğer anayasa neoliberal hukuk anlayışlarına karşı milli hukuku koruma misyonunu yerine getiremezse, o ülkenin bağımsızlığı erozyona uğrar ve küresel sermaye, devletin egemenlik alanını aşındırmaya başlar.
Bu nedenle hak ve özgürlükleri, küresel sistemin ideolojik dayatmalarına karşı aslına uygun şekilde anlamak ve “serbestlik fetişizmi” tuzağına düşmemek gerekir. Her şeyin serbest olması özgürlük değildir. Neredeyse sınırsız serbestliğe sahip sosyal medya ve dijital mecraların nasıl bir anti-özgürlük alanı ürettiği ve dijital faşizme yol açtığı bunun en yıkıcı delillerinden biridir.
"Bağımsızlığını tehdit eden bir anayasal risk oluşturur"
Günümüzde anayasanın işlevi sadece bireyin haklarını korumakla sınırlı değildir. Bugün anayasalar bireyin haklarının yanında genel olarak milli olanı özel olarak milli devleti, milli hukuku, milli yargıyı korumak zorundadır. Aksi halde ülkenin varlığını sürdürmesi zorlaşır. Eğer bir anayasa milli olanın özünü ve esaslarını koruyamazsa o devlet iç bütünlüğünü kaybeder ve her türlü dış müdahaleye açık hale gelir.
Bir ülkenin küresel sistem içinde hukuken nasıl konumlandığı anayasal ilkelerle belirlenir. Milli devlet, milli hukuk ve milli yargıyı zayıflatan bir anayasal sistem ülkenin bağımsızlığını tehdit eden bir anayasal risk oluşturur.
Bu riski pozitif hukuk açısından ortadan kaldırmak için anayasanın öncelikle ülkenin bağımsızlığını ve bağımsızlığın ana güçlerinin başında gelen milletin birliğini güvence altına alması gerekir.
Türkiye’de yeni anayasa her şeyden önce daha güçlü bir güvence sistemi için ihtiyaçtır. Çünkü mevcut anayasa, hiçbir konuda tam güvence sağlayan bir norm düzenine sahip değildir. Türkiye’nin; milli devlet, millet, ülke, vatandaşlık, devlet dili, milli hukuk, milli yargı, halk, seçmen, toplum, aile ve birey açısından mevcut güvenceleri koruyacak, eksikleri giderecek, güvenceleri geliştirecek, Cumhuriyet ve Demokrasiyi güçlendirecek yeni bir anayasaya kavuşması artık kaçınılamaz bir gerekliliktir.
İzleyen yazıda bu konulardaki güvencelerin neler olduğunu ele alacağız.
✔️ PAZAR YAZISI
— Mehmet Uçum (@mehmetucum) March 16, 2025
YENİ ANAYASA NOTLARI (2)
Anayasa: Bir Güvenceler Sistemi!
Literatürde “anayasa nedir?” sorusuna birçok cevap verilir. En sade tanımlardan biri şu olabilir:
Anayasa, devletin nitelikleri ve teşkilatı ile vatandaşın haklarını, özgürlüklerini ve ödevlerini…
Bir anayasa hangi hususlarda güvenceler oluşturmalıdır? Asıl konu budur.
Değerli ekonomim.com okurları,
ekonomim.com ekibi olarak Türkiye'de ve dünyada yaşanan, haber değeri taşıyan gelişmeleri sizlere en hızlı, tarafsız ve kapsamlı şekilde sunmak için çalışıyoruz. Bu süreçte sunduğumuz haberlerle ilgili eleştiri, görüş ve yorumlarınız bizim için çok değerli. Ancak, karşılıklı saygı ve hukuka uygunluk çerçevesinde, daha sağlıklı bir tartışma ortamı oluşturmak adına yorum platformumuzda uyguladığımız bazı kurallarımız bulunmaktadır.
Sayfamızda Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve evrensel insan haklarına aykırı yorumlar onaylanmaz ve silinir. Okurlarımız tarafından yapılan yorumların, (diğer okurlara yönelik olanlar da dahil) kişilere, ülkelere, topluluklara, sosyal sınıflara ırk, cinsiyet, din, dil başta olmak üzere ayrımcılık içermesi durumunda, yorum editörlerimiz bu yorumları onaylamayacak ve silecektir. Onaylanmayacak ve silinecek yorumlar arasında aşağılama, nefret söylemi, küfür, hakaret, kadın ve çocuk istismarı, hayvanlara yönelik şiddet söylemleri de yer almaktadır. Suçu ve suçluyu övmek, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre suçtur, bu nedenle bu tür yorumlar da ekonomim.com sayfalarında yer almayacaktır.
Ayrıca, Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde doğruluğu kanıtlanamayan iddia, itham ve karalama içeren, halkı kin ve düşmanlığa tahrik eden, provokatif yorumlar da yapılamaz.
Markaların ticari itibarını zedeleyici, karalayıcı ve ticari zarara yol açabilecek yorumlar onaylanmaz ve silinir. Aynı şekilde, bir markaya yönelik promosyon veya reklam amaçlı yorumlar da onaylanmaz ve silinecek yorumlar kategorisindedir. Diğer web sitelerinden alınan bağlantılar ekonomim.com yorum alanında paylaşılamaz.
ekonomim.com yorum alanında paylaşılan tüm yorumların yasal sorumluluğu yorumu yapan kullanıcıya aittir, ekonomim.com bu sorumluluğu üstlenmez.
ekonomim.com'de yorum yapan her okur, yukarıda belirtilen kuralları, sitemizde yer alan Kullanım Koşulları'nı ve Gizlilik Sözleşmesi'ni okumuş ve kabul etmiş sayılır.
Kurallarımıza uygun şekilde saygı, nezaket, birlikte yaşama kuralları ve insan haklarına uygun yorumlarınız için teşekkür ederiz.