CHP'li Öztrak: Erdoğan artık sandıktan çıkamayacağını gördü
CHP Sözcüsü Faik Öztrak, Meclis'e getirilen OHAL'in 3 yıl daha uzatılmasını öngören tasarıyla ilgili olarak, "Erdoğan bunu neden yapıyor? Çünkü Erdoğan artık sandıktan çıkamayacağını gördü. Millet iradesinin, yani sandığın terazisiyle nasıl oynayabilirim, diye kendince çareler arıyor." diye konuştu.
CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK), toplantısına ilişkin açıklamada bulunan Öztrak Srebrenitsa Soykırımı'nın 26. yılında soykırım kurbanlarını andı. Öztrak, "Avrupa'nın göbeğinde gerçekleşen bu büyük mezalime, acımasız soykırıma tüm dünyanın seyirci kalmasını da unutmadık." dedi.
Srebrenitsa'daki anma törenlerinde CHP milletvekilleriyle yer aldıklarını belirten Öztrak, soykırımda yitirilenleri saygı ve rahmetle andıklarını, Bosnalıların acılarını paylaştıklarını söyledi.
'Kutsal mabetlere yönelik saygısızlıkları asla kabul etmeyiz'
Öztrak, "Geçtiğimiz hafta sonunda, Kadıköy'de Surp Takavor Kilisesi'ne bir saygısızlık yapıldı. Kutsal mabetlere, ibadethanelere yönelik saygısızlıkları asla kabul edemeyiz. Bu münferit saygısızlığı da şiddetle kınıyoruz." diye konuştu.
Hakkını arayan Somalı madencilerin geçen hafta Ankara'ya sokulmadığını savunan Öztrak, memleketlerine dönerken trafik kazasında hayatlarını kaybeden Ali Faik İnter ve Tahir Çetin'e rahmet, ailelerine başsağlığı diledi. Öztrak, Somalı madencilere zulüm yapıldığını söyledi ve bunun bir an evvel sonlandırılmasını istedi.
15 Temmuz şehitlerini andı
Bu hafta 15 Temmuz hain darbe girişiminin beşinci yıl dönümü olacağını hatırlatan Öztrak, Gazi Meclis'in bombalandığını, milletin o gece devletini sokaklardan topladığını söyledi. Öztrak, 251 kişinin şehit olduğunu ve 2 bin 196 kişinin de yaralandığını belirterek, tüm şehitleri saygı ve rahmetle andı.
Darbe girişiminden sonra ülkenin uzun süre "olağanüstü hal rejimi" altında yönetildiğini dile getiren Öztrak, şunları kaydetti:
"Anayasa, yönetim sistemi, bu OHAL şartlarında değiştirildi. Ucube tek adam vesayet rejiminin inşası, OHAL şartlarında gerçekleştirildi. Şimdi Erdoğan şahsım hükümeti, ülkeyi bir sonraki seçimlere de beş yıldır kullandığı OHAL yetkileriyle götürmek istiyor.
31 Temmuz'da sona ermesi gereken OHAL yetkilerinin kullanım süresinin, bir torba yasayla üç yıl daha uzatılmasını hiç de iyi niyetli bulmuyoruz. Bu, milletin malına, mülküne kayyum eliyle dilediği gibi çökme, 'yargısız infaz' kılıcıyla devlet memurları üzerinde baskı kurma ve gözaltı sürelerini fiilen tutukluluğa çevirerek milleti sindirme girişimidir. Erdoğan bunu neden yapıyor? Çünkü Erdoğan artık sandıktan çıkamayacağını gördü. Millet iradesinin, yani sandığın terazisiyle nasıl oynayabilirim, diye kendince çareler arıyor."
"Üç yılda 1 milyon 113 bin yurttaşımız işinden oldu"
Öztrak, "3 yıl önce 10 Temmuz 2018'de Resmi Gazete'de yayımlanan kararla, Erdoğan şahsım hükümeti fiilen işbaşı yaptı. Erdoğan, damadını da ekonominin başına getirdi. Erdoğan şahsım hükümeti işbaşı yaptığında dolar 4 lira 54 kuruştu, bugün 8 lira 70 kuruş. Avro 5 lira 34 kuruştu, bugün 10 lira 29 kuruş. Türk lirası, dolar ve avro karşısında son üç yılda yüzde 50 değer kaybetti." diye konuştu.
Merkez Bankasının kasasındaki 128 milyar doların, bankanın arka kapısından satıldığını iddia eden Öztrak, milletin 128 milyar dolarının gittiğini, kurun, faizin, enflasyonun dikiş tutmadığını savundu.
Döviz kurunu baskılayabilmek için dünyanın en yüksek yedinci faizinin verildiğini, bunun işe yaramadığını aktaran Öztrak, Merkez Bankası kasasının boş olduğunu gören döviz ve faiz baronlarının daha fazla faiz talep etmeye devam ettiğini kaydetti.
Öztrak, "Erdoğan şahsım hükümeti işbaşı yaptığında, Türkiye'nin milli geliri 892 milyar dolardı. Bu yılın ilk üç ayında 728 milyar dolara düştü. Erdoğan şahsım hükümeti, üç yılda millete 164 milyar dolara mal oldu." dedi.
TÜİK'in mayıs ayı işsizlik rakamlarına değinen Öztrak, şöyle devam etti:
"TÜİK, Mayıs ayı işsizlik verilerini bugün açıkladı. Mevsim etkilerinden arınmış verilerle, gerçek işsizlik oranımız yüzde 27,2. Erdoğan şahsım hükümeti işbaşı yaptığında bu oran, yüzde 16,2 idi. Gerçek işsizlik üç yılda 11 puan birden artmış. Yine mevsim etkilerinden arınmış verilerle, Erdoğan şahsım hükümeti göreve başladığında, 5 milyon 528 bin kişi işsizdi. Şimdi 9 milyon 671 bin kişi işsiz. İşsizlerin sayısı, son üç yılda 4 milyon 143 bin kişi artmış.
Bir ekonomi yönetiminin başarısı, çalışmak isteyen yurttaşlarına ne kadar iş imkanı sunduğuyla ölçülür. Erdoğan şahsım hükümeti yurttaşlarımıza iş yaratamadı. İşi olan yurttaşlarımızın işini de elinden aldı. Bu hükümet işbaşı yaptığında çalışan sayısı 28 milyon 957 bin kişiydi, 2019'da çalışan sayısı 28 milyon 243 bine düştü. Pandemi gelmeden millet işini kaybetmeye başladı. Bugün çalışan sayısı ise 27 milyon 844 bine geriledi. Üç yılda 1 milyon 113 bin yurttaşımız işinden oldu."
Her 100 gençten 30'unun okumadığını ve bir işte çalışmadığını ifade eden Öztrak, gençlere iş ve eğitim vermeden lafla sahip çıkılamayacağını kaydetti.
Öztrak, Merkezi Yönetim Borç Stoku Grafiği'ni göstererek, üç yılda devletin borcunun ikiye katlandığını öne sürdü.
Ailelerin bankalara borcunun üç yılda 360 milyar lira arttığını, şirketlerin bankalara borcunun da 1,8 trilyon liradan 3 trilyon liraya sıçradığını anlatan Öztrak, "Ülkede herkes gırtlağına kadar borçlu. Gelir artmazsa, işsizlik azarsa, hayat pahalılığı coşarsa bir de bunların üstüne millet, devlet borca batırılırsa ne olur? Elbette yoksulluk da şaha kalkar." dedi.
"Mehmetçiğimizi Taliban'ın karşısına dikmeyin"
ABD'nin Afganistan'dan hızla çekildiğini, Afganların da Taliban geldiği için ülkesini bırakıp ardına bakmadan kaçtığını söyleyen Öztrak, şunları kaydetti:
"İran sınırımız fiilen silindi. Her gün yüzlerce Afgan, konvoylar halinde Türkiye'ye geliyor. Sınırlarımıza hakim olamayan Erdoğan şahsım hükümeti, Afganistan'da Kabil Havalimanı'nı korumaya gönüllü yazılıyor. Niye? Hem ABD ile arayı düzeltmek hem de çarkları döndürecek para girişini sağlamak için. Hukukun olmadığı, can ve mal güvenliğinin olmadığı yere, ne sıcak para ne soğuk para gelir. Ne diyordu Erdoğan'ın yakın arkadaşı Soros? 'Türkiye'nin en önemli ihraç ürünü ordusudur.' Erdoğan, anlaşılan arkadaşını haksız çıkarmak istemiyor. Açıkça uyarıyoruz. Bu yanlıştan bir an evvel dönün. Herkes ardına bakmadan çekip giderken Mehmetçiğimizi Taliban'ın karşısına dikmeyin. Aksi halde Mehmetçiğimizin ayağına değecek her taştan sorumlu siz olursunuz.
ABD Başkanı Biden ile görüşmeden sonra partisinin İl Danışma toplantısında Diyarbakır'da Erdoğan'a 'Biji Serok Erdoğan' sloganları atıldı. Erdoğan da bu sloganlara, methiyelerle cevap verdi. Diyarbakır'da atılan bu sloganlar ve okunan methiyeler hakkında, Cumhur İttifakı'nın ufak ortağı ne diyor?"
"Fındığın taban fiyatını 35 lira, bayramdan önce ilan edin"
Kurban Bayramı'nın yaklaştığını dile getiren Öztrak, kurbanlıkların 2 bin lira, emekliye verilen ikramiyenin 1100 lira olduğunu kaydetti.
Karadeniz'de fındık fiyatının açıklanmasının beklendiğini, bu yıl verimin düşük olduğunu dile getiren Öztrak, üreticinin fındık taban fiyatının 35 lira olmasını istediğini söyledi.
Öztrak, "Gelin Karadenizli hemşerilerimizi bayramda üzmeyin. Fındığın taban fiyatını 35 lira, bayramdan önce ilan edin." dedi.
Karadeniz'deki esnafın, ekonominin açılmasından umutlu olduğunu ama borçların en azından bir yıl faizsiz ertelenmesini istediğini belirten Öztrak, KOBİ'lerin, borçların alındıkları tarihteki faiziyle ötelenmesini talep ettiğini kaydetti.
Öztrak, açıklamasının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Cumhurbaşkanlığı adaylığına ilişkin soru üzerine Öztrak, Kılıçdaroğlu'nun bu konuyla ilgili görüşlerini açık seçik ortaya koyduğunu belirtti.
"Hafta sonu İzmir'de Emek ve Demokrasi Güçlerinin mitingi oldu. HDP'li isimler de katıldı, Sayın Tunç Soyer'in de orada bir konuşması oldu. İktidar kanadından HDP ve CHP'nin ortak mitingi olarak değerlendirildi. Nasıl değerlendirirsiniz?" sorusuna karşılık Öztrak, CHP'nin düzenlediği bir miting olmadığını, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanının da davete icabet ettiğini söyledi.