CHP'den asgari ücret uyarısı: Türkiye'yi bir felaket bekliyor
Milyonları ilgilendiren yeni asgari ücret net 17 bin 2 lira olarak belirlendi. Asgari ücrete 2024 için başka zam yapılmayacağı belirtilirken, CHP'li Başarır konu hakkında, "İki asgari ücret olsa da yoksulluk sınırının altında. Bir yıl içerisinde hiç zam yapılmayacağını düşünürsek gerçekten Türkiye'yi bir felaket bekliyor." ifadesini kullandı.
CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, Kuzey Marmara Otoyolu'ndaki zincirleme trafik kazasında ölenler için taziyelerini iletti, yaralılara acil şifa diledi.
Kazanın meydana gelmesinde hava şartlarının da etkili olabileceğini dile getiren Başarır, kaza nedeninin araştırılmasını ve ihmali olanların cezalandırılması gerektiğini söyledi.
Başarır, 2024 yılında uygulanacak net asgari ücretin 17 bin 2 lira olarak açıklandığını anımsatarak, "gerçek enflasyonunun yüzde 100'ün üzerinde olduğu bir dönemde bu artışın yeterli olmayacağını" söyledi.
Yeni asgari ücretle insanların sadece bir aylık ev kirasını ödeyebildiğini belirten Başarır, "İki asgari ücret olsa da yoksulluk sınırının altında. Bir yıl içerisinde hiç zam yapılmayacağını düşünürsek gerçekten Türkiye'yi bir felaket bekliyor. Türkiye'de çalışanların yüzde 40'ı asgari ücret alıyor. Çay-simit hesabı gibi birçok hesap yapabiliriz, nereden bakarsak bakalım bu parayla bir işçinin bir ay geçinmesi imkansız." dedi.
Otoyol ve köprü ücretlerinin, harçların, vergilerin 1 Ocak'tan sonra yüzde 58,5 artacağını dile getiren Başarır, "Bu bile adaletsizliği ortaya koyuyor." diye konuştu.
Başarır, gelecek aydan itibaren en düşük kamu işçisi ve memur maaşının da 32-33 bin lira olacağını ancak asgari ücretle çalışan emekçilere 17 bin lira verileceğini ifade ederek, "İktidarın insanların yerine kendini koyması gerekiyor. Nisanda, mayısta bu maaşın eridiğini; iğneden ipliğe, ekmekten akaryakıta, doğal gazdan kiraya her şeye zam geleceğini göreceksiniz. Ama pek de umurlarında değil." diye konuştu.
"Can Atalay'ın yeri burasıdır"
Türkiye İşçi Partisinden (TİP) milletvekili seçilen Gezi Parkı davası hükümlüsü Can Atalay hakkında Anayasa Mahkemesince ikinci kez verilen hak ihlali kararını değerlendiren İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinin, dosyayı Yargıtay 3. Ceza Dairesine gönderdiğini anımsatan Başarır, "Türkiye'de bir yerel mahkeme yasamaya, yargıya, aslında bir anlamda da yürütmeye darbe yapıyor; 'Anayasa Mahkemesinin kararını tanımam' diyor." ifadelerini kullandı.
Yargıtay'ın tahliye kararını vermemesi durumunda Can Atalay'ın cezaevinde kalmaya devam edeceğini anlatan Başarır, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Hakimler ve Savcılar Kuruluna (HSK) sesleniyorum; anayasal bir darbe girişiminde bulunan, Meclis iradesini hiçe sayan, Meclis'e darbe yapan bu mahkemenin üyelerine derhal gereğini yapın. Türkiye, anayasası uygulanmayan bir ülke olarak dünyaya rezil oluyor. Hatay halkının seçmiş olduğu bir milletvekili cezaevinde ve mahkeme, Anayasa'ya kafa tutarak buna direniyor. 85 milyona sesleniyorum; hiçbiriniz hukuksuz 13. Ağır Ceza Mahkemesinin kararını dinlemeyin, hepiniz eyleminizi ortaya koyun. Eğer bir kez seçilen milletvekili anayasaya rağmen cezaevine atılırsa Türkiye bambaşka bir yere gider. Türkiye'nin hukuku 80 darbesinin hukukundan çok geride. Bir hukukçu olarak o heyetten utanıyorum. CHP Grubu olarak o heyeti istifaya, o heyet hakkında HSK'yı işlem yapmaya davet ediyorum. Can Atalay'ın yeri burasıdır."
"Bu utanç verici karar o yumruktan daha acı"
Başarır, Süper Lig'de MKE Ankaragücü-Çaykur Rizespor maçının ardından hakem Halil Umut Meler'e yumruk atan eski MKE Ankaragücü Kulübü Başkanı Faruk Koca'nın serbest bırakılmasına tepki gösterdi.
Koca ile birlikte tutuklanan diğer kişilerin serbest bırakılmadığını ifade eden Başarır, "Asıl eylemi yapan, yumruğu atan o ama yanındaki insanlar tutuklu, Faruk Koca tahliye oluyor. Neden? Çünkü AKP'nin iki dönem milletvekili, çünkü AKP'nin kurucusu, çünkü AKP'liysen suç işleme özgürlüğün var. Niye tahliye ettiniz? İlk duruşmaya çıkmasını niye beklemediniz? Bu utanç verici karar o yumruktan daha acı." diye konuştu.
Radyo ve Televizyon Üst Kurulunca (RTÜK) bazı televizyon kanallarına "ceza yağdırıldığını" belirten Başarır, "Yargı, düşünüp tartışan insanlara ayar veriyor, RTÜK de bunları konuşup haber yapan televizyon kanallarına ayar veriyor. Bu kabul edilemez." dedi.
Başarır, Türkiye'nin "örgütlerin yuvası haline geldiğini; sınır güvenliğinin kalmadığını" öne sürdü.