CHP lideri Özel'den yargı krizi açıklaması: 15 Temmuz gibi: Bu kez kalemle yapmaya çalışıyorlar
CHP lideri Özel yüksek yargıda yaşanan kriz nedeniyle başlattıkları adalet nöbetine ilişkin konuştu. Özel Yargıtay'ın AYM üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunmasını bir kez daha "darbe girişimi" olarak nitelendirerek şöyle konuştu: "15 Temmuz’dakiler tankla, topla, tüfekle, uçakla anayasayı askıya almaya kalkıyorlardı. Yargıtay’dakiler de kalemle, imzayla, kararla yapmaya çalışıyorlar."
Yargıtay’ın TİP milletvekili seçilen Can Atalay davasında “hak ihlali” kararı veren Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunmasıyla başlayan yargı krizi gündemdeki sıcaklığını koruyor. CHP, Genel Başkan Özgür Özel’in TBMM’ye yaptığı “danışma kurulu” çağrısının boşa düşmesinin ardından Meclis’te adalet nöbeti tutma kararı almıştı.
CHP lideri Özel dün Meclis’e gelip nöbet tutan milletvekillerine destek verdi. Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Özel, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’la yaptığı telefon görüşmesine atıfla “Durumdan hoşnut değildi. Gün boyu ne oldu da Meclis Danışma Kurulunu toplayamadı? Galiba, yürütmenin yasamaya tahakkümü oldu" dedi.
Genel Kurul çıkışında basının karşına geçen Özgür Özel’in yüksek yargıda yaşanan krize ilişkin açıklamalarından öne çıkan bölümler şu şekilde:
* Yargıtay, hepimizin toplum sözleşmesi olan Anayasa'ya kafa tutmaktadır. MHP içindeki bir grup bu işin içindedir. Siz, hepimizi bir arada tutan Anayasa’ya kafa tutarsanız bu ülkede kamu düzenini nasıl sağlarsınız? Kendisiyle telefonda konuştuğumda Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş da bu durumdan hoşnut değildi. Gün boyu ne oldu da Meclis Danışma Kurulunu toplayamadı? Galiba, yürütmenin yasamaya tahakkümü oldu. 15 Temmuz'da topla tüfekle yapılan darbe girişimi bugün Yargıtay tarafından kalemle, imzayla yapılıyor.
* Can Atalay, bütün partilerin oy birliğiyle insan hakları komisyonuna seçildi. Ama birileri hukuksuz olarak onu içeride tutmaya devam etti. O İnsan Hakları Komisyonu ki cezaevlerini denetleme görevi vardır. Aç dedikleri kapı açılır. Can Atalay’ın milletin ve Meclis’in verdiği görevleri yapması durumunda Türkiye’de açtıramayacağı hiçbir cezaevi kapısı yokken, Can Atalay’ın kendisi üzerine kapalı kapı halen daha durmaktadır. Bu konuda gerekli bütün hukuki girişimler kademe kademe yapılmış ve AYM tarafından hak ihlali kararı verilmiştir.
3. Daire Anayasa’ya kafa tutmaktadır
* Anayasamızda AYM kararlarının herkes için bağlayıcı olduğu, kesin olduğu yazdığı halde Yargıtay 3. Ceza Dairesi AYM kararına, dolayısıyla anayasaya, dolayısıyla hepimizin ortak toplum sözleşmesine kafa tutmaktadır. Bir yargı içerisindeki bir klik, AKP içindeki bir ekipten bir klikten ve MHP’den aldıkları cesaretle Anayasa’ya kafa tutmaktadırlar. Anayasa’ya kafa tutmak, suçtur; Anayasa’ya kafa tutmak, darbe girişimidir, kalkışma girişimidir. Siz hepimizi bir arada tutan Anayasa’yı yok kabul ederseniz bu ülkedeki kamu düzenini nasıl korursunuz?
* Biz dün buna itiraz ettik. Bu kalkışmaya direneceğimizi söyledik. Dün kapalı grup toplantımızda bir dizi karar aldık. Aldığımız kararlardan ilki Sayın Numan Kurtulmuş’la benim yapacağım bir görüşmeydi. Aramızda son derece durumun tespitinde ortaklaştığımız yapıcı bir konuşma geçti. Cümlelerini aynen aktarmak doğru olmaz. Ama Sayın Kurtulmuş da yaşanan bu durumdan hiç memnun değildi. Ben kendisine Meclis’in saldırı altında olduğunu söyledim. Aynı 15 Temmuz’da olduğu gibi. 15 Temmuz’dakiler tankla, topla, tüfekle, uçakla anayasayı askıya almaya kalkıyorlardı. Yargıtay’dakiler de kalemle, imzayla, kararla yapmaya çalışıyorlar bunu.
Kurtulmuş’la görüşmesini anlattı
* Sayın Kurtulmuş, bütün Meclis’in tehdit altında olduğu tespitimi dinledi. Kendisinin kararı okutmama iradesinin, kararda eleştirilmesinin kendisine had bildirmek olduğu tespitimi dinledi. Anayasa Mahkemesi üyelerine karşı yapılan suç duyurusuyla ilgili dün sizlerle de paylaştığım tespitlerimi dinledi. Ve dedim ki: Buna Meclis topyekun itiraz etmeli ve anayasaya ve kendi hukukuna sahip çıkmalıdır.
* Bu konuda bir danışma kurulu talebim var dedim. Sayın Kurtulmuş bir Filistin heyetinin olduğunu heyeti uğurladıktan sonra bunu yapabileceğini, işin akşamüstüne doğru bir mahsur görüp görmediğimi sordu sadece. Ben bir mahsur görmem önemli olan siz başkanlık edin ki CHP Genel Başkanı ve Grup Başkanı olarak ben de geleyim. Böylelikle diğer partilerin de bu düzeyde katılımı sağlanabilir dedik. Sonradan da gördük ki pek çok grup başkanı düzeyinde katılıyor. Ancak saat 5’te yapılması öngörülen toplantının bir türlü resmi çağrıya dönüşmediğini, sonradan da vazgeçildiğini öğrendik.
Bu seferlik beni mazur görsünler
* Sayın Grup Başkanvekilimiz kendisiyle yaptığı görüşmede de Numan Bey ‘Bu seferlik beni mazur görsünler’ diye bir ifade kullanmış. Gün boyunca ne oldu da Numan Bey, Danışma Kurulu’nu, partilerin grup başkanlarını, genel başkanlarını davet ediyorken bundan geri durdu. Ben Numan Bey'e hiç yakıştırmam, hiç kondurmam ama galiba dün akşam kuvvetler ayrılığını yargının yasamaya tahakkümüne dönüştürmeye çalışan birileri varken bugün de yürütmenin yaşamaya tahakkümüyle ilgili bir girişim oldu. Böyle anlaşılıyor değilse bunun düzeltilmesi lazım. Ben Numan Bey'den bu konuda bir şeyler duymak isterim. Bütün Türkiye duymak ister.
“Darbeleri millet bastırır”
* Ben bütün vatandaşlarımızın bu darbe girişimine karşı seslerini yükseltmeye ve anayasayı hiçe sayan, Anayasa Mahkemesi'ni hiçe sayan bu yaklaşıma karşı direnmeye devam ediyorum. 15 Temmuz'da darbe girişimini hepimiz karşısında yer alarak bastırdık. Ama darbeleri halk bastırır, millet bastırır. Bu darbe girişimini de millet bastıracağına, püskürteceğine, buna yeltenenlerin pişman edeceğine inanıyorum.