Başkanlar Konuşuyor: Ağrı, kalkınma umudunu et entegre tesisine bağladı
Türkiye'nin 81 kenti arasında ekonomik gelişmişlik endeksinde 80'inci sırada yer alan Ağrı, bu kaderi değiştirmek istiyor. Hayvan varlığı ile Türkiye'nin adeta protein deposu olan kent, et entegre tesisi sayesinde işlenmiş et ürünleri üreterek, katma değer sağlanması peşinde. Kent özellikle hayvancılıkta artan girdi maliyetleri ve kuraklık nedeniyle de tedirgin.
Hayvancılık deposuyuz
Saim Alparslan / Ağrı TSO Yönetim Kurulu Başkanı
Doğunun en uç kentlerinden biriyiz. Gürbulak Sınır Kapımız var. Komşumuz İran’a uygulanan ambargolar nedeniyle ticaretimizi artıramıyoruz, bu kapımızı etkin kullanamıyoruz. Ülkemizin yaşadığı gibi Ağrı da pandemiden etkilendi. Ancak son dönemde insanlarımızı aşı konusunda ikna edemediğimiz için daha da çok etkilendik. İş dünyası olarak da sıkıntı yaşadık. KGF ciddi anlamda bizi destekledi. Nefes alabildik. Şirketlerin batmasını engelledi.
Ağrı, sanayi şehri değil. Bu ilde en büyük kaynağımız tarım ve hayvancılık. İstanbul’a, Ankara’ya, ülkenin büyük kentlerine et satıyoruz. Türkiye’nin hayvancılık deposuyuz. Ancak hayvanları genelde canlı olarak satıyoruz. Bizi kurtaracak tek temel yatırım, Ağrı’da et entegre tesisini bir an önce kurmak. Etlerimizi işleyerek, sucuğa, pastırmaya, kavurmaya çevirip, 26-27 liraya satmayıp da katma değer sağlayarak 150-200 liraya satmamızın önü açılmalı.
Böylece kent ekonomimize büyük destek sağlanmış olur. Bu aslında Belediye Başkanımız Savcı Sayan’ın da seçim vaatleri arasında var... Tahmini olarak 350 bini aşkın büyükbaş varlığımız, 1.4 milyona yakın da küçükbaş varlığımız bulunuyor. 15-20 yıl öncesine gittiğimizde Türkiye’yi besleyecek bir hayvan deposuyduk. Şu anda da öyleyiz ama eskinin yarısı. Bugün 50 kiloluk yem çuvalı 150-160 lira. Saman 1200-1300 liralarda. Bu da hayvancılığı ciddi anlamda etkiliyor. Bölgede 20 gün önce saman 1.500 liraya da satıldı, insanlar hemen endişelendi. Ellerindeki hayvanı hemen çıkarmaya çalıştılar, "Bu paralara, yem, saman alırsak, altından kalkamayız” dediler. Girdiler çok yüksek. Gübre bayisiyiz. Yazın gübreyi 2,2 liraya satmışız, önceki gün mesaj gelmiş, aynı gübre 4,40. Yüzde 100 fiyat artışı var. Gübre alacaksınız, bir sene bekleyeceksiniz, hasat edeceksiniz, maliyetinin altında satacaksınız. Mantıklı değil.
Adeta "acemi birliği"yiz
Kentimize kamuda deneyimli insanlar atanması lazım. Sıralamaya bakıyorsunuz, ekonomik gelişmişlik endeksinde 81 il içinde 80’inci sıradayız. Eğitimde 76’lardayız. Sağlıkta son sıralardayız. Bunları kırmamız lazım, kırmak için de deneyimli atamalara ihtiyacımız var. Başarılı valileri bu ilde 3-4 yıl tutmamız lazım. Çünkü ilk yıl çevreyi tanıyor, projeler oluşturuyor, ikinci yıl farklı bir yere atanıyor. Bu sefer yeni gelen valimiz yeni projeleri gündeme getiriyor. İlk atanan doktor, ilk atanan öğretmen bize geliyor. Ağrı’da bir anlamda Kamu bazında bir ‘acemi birliği’ yaşıyoruz. Burada çalışacak kamu görevlilerine ücretlerde daha çok pozitif ayrımcılık yapılması lazım.
1 milyon hemşerimiz gurbette
Terör şehri değiliz. Bir yere gitmek istemediğiniz zaman bir bahane bulursunuz ya, yatırım dediğimiz zaman hemen ‘terör bölgesisiniz’ diyorlar. Biz Ağrı şehir merkezinde ciddi bir olay yaşamadık. Kırsalda olmuştur, bu başka kentlerin kırsalında da oluyor, İstanbul’da da oluyor. Göçü önlememiz lazım. Bizim 1 milyon hemşerimiz kentimizin dışında yaşıyor. Ağrı’ya yatırım yapacak kadar büyük işadamlarımız hep dışarda. Çok param var diyelim; çocuğum burada eğitim almıyorsa, kalp krizi geçirdim mesela Van ya da Erzurum yolunda ölüyorsam, parayı ne yapayım. Milli gelirde 4 bin dolarlarda ancayız. Daha bu şehirde imar planları yok.
Tekstil ile istihdam umudu
Tekstil kent ile atılım oldu. 2 bin 600-2 bin 700 çalışanımız var. Daha da gelişiyorlar, firmalar geliyor. İnanıyorum ki bu istihdam 5 binlere çıkar. İş-Kur üzerinden orada ciddi destek sunuyoruz. Ayakkabıcılar Sitesi yapıldı. Henüz çalışmalar yok ama orada da yaklaşık 1000 kişilik bir istihdam olacak. OSB’miz var. 30-35 yıldır, çakılan bir çivi yok. Yatırımcıya “Arsa parasız, 6. Bölgedeyiz, teşviklerimiz var” diyoruz, fakat bu zamana kadar gelen olmadı.
Altın rezervimiz var
Diyadin’de yeraltı zenginliklerimiz var. Altın rezervlerine sahibiz. Ancak buralardaki işleri Ağrı dışından firmalar yapıyor. Yapabileceğimiz işler var, yapamayacaklarımız var. Elbette yapamadıklarımız büyük firmalarımıza verilecek. Ama Ağrılı firmalar da hizmet verebilmeli. Gürbulak Sınır Kapımızda ciddi sıkıntılarımız var. Bir ürün gidiyor, sırf tahlile gitsin diye ürün Diyarbakır’a, İstanbul’a gidiyor. Mevsimlik ürünler çıkıyor zaten, karpuzdur, domatestir… Bunların uzun sürelerde bozulma riski var. Bu alanda çok acil yardıma ihtiyacımız var.
Ağrı Dağı’nda tesis kurulması projemiz var
Doğu Ekspresi Kars’ı Kars yaptı. Çok ciddi fayda sağlıyor. Zamanında vekillerimize gittik “Kars, Doğubayazıt, Diyadin Kaplıcaları üzerinden trenle bir turizm rotası oluşturulabilir” dedik. Ağrı Dağı tırmanışı, İshak Paşa Sarayı, Meteor Çukuru ciddi turizm zenginliklerimiz var. Diyadin’deki kaplıcalardaki su 90 derce, fıkır fıkır kaynıyor. Nereye sondaj vursanız, su fışkırıyor. Bunlardan faydalanmamız lazım. Ama siyasi lobimiz olmadığı için bu sıkıntıları aşamıyoruz. Ağrı Dağı’na tırmanmak için yüzlerce insan uzun süreler sırada bekliyor. Bazı zamanlar yasaklı bölge ilan edildi. Sayın İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu’nun talimatıyla zaman zaman açılıyor. Yurtdışına TOBB ile birlikte gittiğimiz zaman, mutlaka oralardaki işadamları kartımı alır. Pek çok insanın Ağrı Dağı’na tırmanma hedefi var. Elbette bu sorular bizi mutlu ediyor. Bizim Serhat Kalkınma Ajansı (SERKA) üzerinden bunun için bir çalışmamız var. Belediye’nin de bir çalışması mevcut. 2 bin 500 metrede ya da 3 bin metre de bir tesisin kurulması, tırmanan sporcularımızın bir gün orada kamp kurması, sosyal tesislerimizin ciddi anlamda verimli bir anlama gelmesi, turizmimize büyük katkı sağlayacak.
Son 100 metre kaybediyoruz
Ağrı Dağı’nın eteğinden, Nahçıvan’a geçişle ilgili bir yol projesi var. Bu konuda Sayın Valimizin de ciddi bir çalışması var. Fakat bunu nasıl hayata geçirebileceğimizi bilmiyoruz. Buranın özelliği Azerbaycan’a yolu 90 kilometre kısaltması. Ayrıca bu yol açılırsa, günübirlik turistte gelecektir. Çevre iller bu kapının açılmasını istemiyor. Çünkü o yolu açarsak, Ağrı diğer illerin trafiğinden yüzde 80’ini çekecek. Çok iyi koşuyoruz son 100 metrede kaybediyoruz.
5.137 metre
Türkiye’nin en yüksek dağı Ağrı, 5 bin 137 metrelik rakıma sahip. Kadim rivayetler Nuh Peygamberin, tufandan koruduğu gemisini Ağrı Dağı’na demirlediğini söyler. Dağcıların gözdesi Ağrı Dağı’nın hikayesi; hem yurtiçinden hem de yurtdışından pek çok insanı buraya tırmanmak için cezbediyor. Ancak Ağrı’nın sahip olduğu tek turizm zenginliği bu değil, İshak Paşa Sarayı, Meteor Çukuru, mağaralar, kaplıcalar da turistleri bekliyor.